GSM operatörleri ve BTK hakkında suç duyurusu!

Yayın tarihi: 15 Şubat 2023 Çarşamba 2:06 pm - Güncelleme: 15 Şubat 2023 Çarşamba 2:06 pm

Kahramanmaraş merkezli depremler sonrasında 10 ilde telefon hatlarında ciddi sorunlar yaşandı, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tüm yurtta Twitter erişimini kısıtladı. Konuyla ilgili Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği Eş Direktörü Avukat Veysel Ok, suç duyurusunda bulundu.

Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği Eş Direktörü Avukat Veysel Ok, merkez üssü Kahramanmaraş olan depremler 10 ili yıktı. Bölgede hizmet sorunları yaşatan GSM operatörleri ile sosyal medya erişimi kısıtlayan Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) yetkilileri hakkında “görevi kötüye kullanma”, “haberleşmenin engellenmesi”, “bilinçli taksirle öldürme” ve “bilinçli taksirle yaralama” yönünden suç duyurusunda bulundu.

10 Şubat’ta suç duyurusunda bulunan Ok, “İnsanların sosyal medya mesajlarıyla hayata tutunmaya çalıştığı bir zamanda bu ihmalkarlık, bu sorumsuzluk kabul edilemez” dedi.

İnternet yavaşlatıldı! BTK’dan sosyal medya açıklaması

Deprem bölgesinde bulunan birçok gazeteci, telefon hatlarından sorunlar yaşandığını bildiriyor. Afet bölgesinde çalışmalarını kurucusu olduğu AHBAP ile sürdüren Haluk Levent de çekmeyen telefonların işlerini zorlaştırdığını ve acilen bu duruma müdahale edilmesi gerektiğini defalarca söyledi.

Yaşanan tüm bu zorluklar, BTK’nın Twitter ve TikTok’a yönelik bant daraltma uygulaması ile daha da kötüleşti. Bant daraltmasının ardından aralarında gazeteci, milletvekili, arama kurtarma gönüllüleri ve yakınları enkaz altında olan birçok kişi duruma tepki göstermişti.

SUÇ DUYURUSUNDA BULUNULDU

Avukat Ok, depremin üzerinden dokuz gün geçmesine rağmen hizmetlerini iyileştirmeyen GSM operatörleri hakkında “haberleşmenin engellenmesi (TCK m. 124)”, “bilinçli taksirle öldürme (TCK m.85/2)” ve “taksirle yaralama (TCK m. 86)” yönünden suç duyurusunda bulundu.

Aynı dilekçede bant daraltma uygulaması yapan BTK yetkilileri için de suç duyurusunda bulunuldu. Enkaz altındaki vatandaşların dahi sosyal medyadan yardım talep ettiği bir ortamda yapılan bant daraltma uygulamasının hiçbir kanuni ve vicdani dayanağı olmadığı belirtilen dilekçede BTK yetkilileri hakkında da “haberleşmenin engellenmesi (TCK m. 124)”, “bilinçli taksirle öldürme (TCK m.85/2)”, “taksirle yaralama (TCK m. 86)” ve “görevi kötüye kullanma (TCK m. 257)” yönünden suç duyurusunda bulunuldu.

“BU İHMALKARLIK KABUL EDİLEMEZ”

Türkiye Barolar Birliği’nin ve Çağdaş Hukukçular Derneği’nin müteahhitler ve idari yetkililer hakkında suç duyurusunda bulunduğunu hatırlatan Ok, GSM operatörlerinin de sorumluluğu olduğunu belirterek bu suç duyurusunun gerekli hale geldiğini belirtti. Ok, şu değerlendirmede bulundu:

“İnsanların hayata sosyal medya mesajlarıyla tutunmaya çalıştığı bir zamanda bu ihmalkarlık kabul edilemez. Türkiye’nin dört bir yanında yurttaşlar depremzedelere yardım etmek için seferber olmuşken, dünyanın en pahalı iletişim ve internet hizmetlerini sunan GSM operatörleri halen afet bölgesindeki hizmetlerini iyileştirmiş durumda değil. Gazeteciler işini yapamıyor ve daha da vahimi arama-kurtarma çalışmaları aksıyor”

“HALA ‘TELEFONLARINIZ DAHA AZ KULLANIN’ DİYORLAR”

GSM operatörlerinin ortak açıklamasını da hatırlatan Ok, “GSM operatörleri halen çözüm olarak vatandaşlara ‘Telefonlarınızı daha az kullanın’ diyor. Aynı operatörler, yakın zamanda reklamları yapılan ‘drone baz istasyonları’ ile ilgili sayfaları ise web sitelerinden birer birer kaldırdı. Kendilerine ulaşmaya çalıştığımızda ise ‘Yetkililer kriz toplantısında’ deniyor. Belli ki bir sebepten GSM operatörleri vatandaşların haberleşmesini kolaylaştırmak için çabalamak yerine hesap vermekten kaçıyorlar. Her şeyden önce yaşama hakkına saygılı adli makamların GSM operatörlerine sorumluluklarını hatırlatacaklarını umuyoruz” ifadelerini kullandı.

“BTK YETKİLERİNİ KÖTÜYE KULLANDI”

Uygulanan bant daraltmasının doğrudan insanların canına kastetmek olduğunu belirten Ok, BTK’nın kapısına kadar giden milletvekillerine dahi açıklama yapmadığını, bu uygulamanın herhangi bir vicdani ve kanuni dayanağı olmadığını belirtti:

“Bir devletin vatandaşlarını yaşatmak görevi vardır. Bu bağlamda her kamu kurumunun kendi üzerine düşen sorumlulukları vardır. BTK yetkilileri insanların hayata tutunmasına imkan veren sosyal medyaya erişimi keserek yetkilerini kötüye kullanmışlardır. Bu, dünyanın her yerinde suçtur”