Grup Yorum davasında karar açıklandı: ‘Katledilmemize zemin hazırlandı’

Yayın tarihi: 14 Şubat 2020 Cuma 12:33 pm - Güncelleme: 14 Şubat 2020 Cuma 5:50 pm

Uzun süredir iktidarın baskısıyla mücadele eden, konserleri yasaklanan ve üyeleri ölüm orucunda olan Grup Yorum davası İstanbul Adliyesi 37. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Tutuklu yargılanan Barış Yüksel tahliye edilirken, İbrahim Gökçek dahil diğer tüm tutuklu müvekkillerin tutukluluğuna devam kararı verildi. Bir sonraki duruşma 26-27 Mart tarihine ertelendi.

Dava öncesi henüz tutuklanmayan Grup Yorum üyeleri ve Yorum dinleyicileri basın açıklaması yaptı. Açıklamada, “Bugünün Türkiyesi’nde misyonumuzu biliyoruz. Bizler halk için sanat anlayışımızla onurlu bir namusun simgesiyiz. Kavganın tam ortasında olmaktan geri durmuyoruz. Göstermelik delillerle İbrahim, Helin tutsak edildi” denildi.

Grup Yorum’la dayanışmaya gelenler mahkeme salonuna alkışlarla giriş yaptı

Kimlik tespitiyle başlayan Mahkemede, Avukat Yaprak Türkmen ve Sinan Zincir, mahkeme heyetini tarafsız olmadıklarını söyleyerek reddetti. Mahkeme heyetin reddi talebini geri çevirdi.

İBRAHİM GÖKÇEK 242 GÜNDÜR ÖLÜM ORUCUNDA

242 gündür ölüm orucunda olan İbrahim Gökçek savunmasını bugün yapmayacağını söyleyerek şunları kaydetti:

“242 gündür ölüm orucundayım. Adalet istiyorum. Bir halk sanatçısı olarak yaşamak istiyorum. Bunun önündeki bütün engellerin kaldırılmasını istiyorum. Grup Yorum’a saldırmaktan vazgeçin. Grup Yorum’u kimse yıkamaz. Kaç iktidar geldi geçti, yarın AKP de yıkılır. Grup Yorum kalır. Hele sanatını yapmak için ölümü göze alan insanları kimse yıkamaz.

Bugün 14 Şubat benim evlilik yıl dönümüm. Eşimle yargılanıyordum, dosyayı ayırdılar. Gelseydi bugün görmüş olurdum. Dışarıda olsak belki bir balık ekmek yemek kısmet olurdu ama olmadı.

İbrahim Gökçek’ten sonra Emel Yeşilırmak savunmasına başladı. Yeşilırmak, “Soma’da 301 madencinin öldürülmesinden sonra yapılacak bir etkinliğe davet edildik. Buna katıldıktan sonra hakkımızda yakalama kararı çıkarıldı” diyerek sözlerine başladı. Yeşilırmak, şunları kaydetti:

‘KATLEDİLMEMİZE ZEMİN HAZIRLANDI’

“Ben başıma ödül konulduğunu öğrendim. Hak mücadelesine destek olmanın neresi suç? Ablam Gülçin Sönmez tehdit aldı. Terör listelerinde fotoğraflarım yayınladı. Katledilmemize zemin hazırlandı. Mahkeme de suçlu bulundum tutuklandım. Okmeydanı’ndan buraya gelmem 10 defa vurulmam demek. Uyduruk bu liste her şeyden değerli olacak ki savcı, “Bu bir mesaj” diyerek sorgusuz sualsiz tutukluyum. Bizi canımızla tehdit ettiler. Ama halkımız bizi sahiplendi. Yaşananları unutmayacağız. İddianameye arşiv kaydı koymuşsunuz benim dosyam hak talepleridir. Savcı dosyayı kabarık göstermek için her dosyayı iki kere yazmıştır. Bana gülümseyerek 1 Mayıs’a katıldım diye 5 yıl ceza verdiniz. İddianamede yasal tavır dergisi var, kitap fuarında bile karşınıza çıkmıştır. Yasa dışı değil. Grup Yorum bugün konser sahnesinde değil direniş sahnesinde. Eriyen bedenlere tanık olanların gözü bizim üzerimizde. Bir suçum yok, tahliyemizi talep ediyoruz.”

AVUKATLARA UYARI

Avukatlar heyetin sorgu yapmasına itiraz etti. 2 avukat sözlü uyarı aldı. Yeşilırmak ise susma hakkını kullandı.

Ümit İlter’in savunmasına geçildi. İlter, gizli tanık ifadesiyle müebbet hapis cezası alan ve ölüm orucunda olan Mustafa Koçak’ı hatırlattı. İlter, savunmasında şunları söyledi:

“Bu salondaki herkes biliyor ki, halkın çaresiz kalmadığını. Adil yargılanma hakkını gasp edersiniz, bir Koçak Mustafa çıkar. Canıyla ister adil yargılanma hakkını. Türkmenim, bilirim. Koçak yiğit demektir. Bugün ölüm orucunda Mustafa Koçak. Halk der ki zulmün artsın ki tez zeval bulasın. Halk çok bilgedir. Grup Yorum’a bugün İbrahim’in anlattığı baskılar var. Peki bizim avukatlarımız nerede? Avukatlar yargının 3 sac ayağı. Savcı burada, hakim burada. Nerede avukatlarımız, kime danışacağız.

Mahkeme Başkanı Ümit İlter’in savunmasına müdahale etmek istedi. İlter’in avukatı Görgün Danacı, “Müvekkil tutuklanmasına neden olan siyasi atmosferden bahsetmek zorundadır. Dolayısıyla müdahale etmemenizi, dinlemezi istiyoruz” diyerek müdahaleye tepki gösterdi.

İlter’in savunmasının ardından Sadık Eroğlu’nun savunmasına geçildi. Tahliyesini talep eden Eroğlu, “Heyetinizin adil yargılanma hakkını yerine getiremeyeceğine dair kuvvetli şüpheler yaşıyorum. Açıkçası bunlar şüphe de değil artık. Yaptıklarınız ortada, tarafsız olamayacağınızdan eminim” dedi.

‘HALKI SOYANLAR GİBİ SARAYDA YAŞAMIYORUM’

Eroğlu, şunları kaydetti:

“Bugün devrimci olmak zorunluluktur. Devrimci ve yoksul bir mahallede ikamet ediyorum. Düşüncelerime uygun olarak demokratik kurumlara gider gelirim. Milyonlarca emekçi gibi halkın içinde yaşarım. Halkı soyanlar gibi sarayda, lüks içinde yaşamıyorum. Kozmik odada, sığınakta yakalandığım iddiaları var. Demokratik bir kültür merkezine gitmek, sanat çalışmalarına katılmak suç değildir. Devrimci düşüncelere sahip bir insanım. Bu düşünceler nedeniyle yargılandım, hakkımda delil olmadığı için serbest kaldım. 1 yıl önce ne varsa, bugün hakkımda aynı şeyler vardır. Başka bir şey olamaz da. Lehime delil olmadığı için tutuklamanın kaldırılamayacağı söyleniyor. Bu delilleri bulması gereken sizsiniz, aleyhime delil bulması gereken sizsiniz. Bana tebliğ edilen tutuk devam kararları suçun vasıf ve mahiyeti, kuvvetli suç şüphesi, delillerin toplanmamış olması gibi nedenler görülüyor. Suçun vasfının büyük olması, benim suçlu olduğumu göstermez. Hakkımda iki iftiracı dışında hiçbir şey yoktur. Yalnızca kendim değil, arkadaşlarım için, İbrahim Gökçek için, Mustafa Koçak için ve bugün burada olması gereken, bedenlerini açlığa yatırmış avukatlarım için de adil bir yargılanma istiyorum.

‘İKİ İFTİRACIDAN BAŞKA DELİL YOK’

İki iftiracının beyanlarına dayanarak 1 yıldır tutukluyum. Hakkımda başka bir iddia ve delil yok. Olamaz da. Bin bir bedelle kazanılmış savunma ve adil yargılanma hakkına dayalı belirli, öngörülebilir, haktan ve halktan yana bir yargılama istiyorum.”

‘VAHDETTİN BAHÇESİ YAPSAYDIK İKTİDAR BİZİ EL ÜSTÜNDE TUTARDI’

Sadık Eroğlu’nun savunmasını bitirmesinin ardından sözü 190 gündür açlık grevinde olan Grup Yorum üyesi Barış Yüksel aldı. “Mesleğimi halk için yapmanın onurunu taşıyorum” diyerek sözlerine başlayan Yüksel, “Gizlilik koşullarında yaşayıp üreten ne ilk sanatçıyız dünya da ne de son. Örneğin Nazım Hikmet de Theodroakis de gizli yaşamaya mecbur edildiler. En güzel eserleri ise gizli yaşadıkları dönemlerine aittir” dedi.

Mühendis olduğunu hatırlatan Yüksel, ‘Vahdettin Bahçesi’ yapsaydık bugün iktidar bizi el üstünde tutardı. Hayır biz halk bahçesi yaptık” şeklinde konuştu.

MAHKEME KARAR İÇİN ARA VERDİ

Tutuklu sanıkların ve avukatların tüm savunmalarına karşı savcı tüm sanıkların tutukluğunun devam etmesi yönünde bir mütalaa verdi.

KARAR AÇIKLANDI

Mahkeme verilen aranın ardından kararını açıkladı. Barış Yüksel’i haftada bir gün imza adli kontrol ile tahliye kararı veren Mahkeme, İbrahim Gökçek dahil diğer tüm tutuklu müvekkillerin tutukluluğuna devam kararı verdi. Bir sonraki duruşma Silivri’de görülmek üzere 26-27 Mart 2020 tarihine erteledi.