Gözünüz rahatsız oldu mu? Olmalı çünkü…

Yayın tarihi: 4 Mart 2019 Pazartesi 2:37 pm - Güncelleme: 4 Mart 2019 Pazartesi 2:58 pm

İşçi Sağlığı ve Güvenliği Meclisi’nin (İSİG) şubat ayı iş cinayetleri raporuna göre bu ay 125 kişi iş cinayeti sonucu yaşamını kaybetti. Ocak ayı raporunda ise bu sayı 155 olarak açıklanmıştı. Aynı kurum 2018 yılında toplam 1923 kişinin, AKP iktidarı boyunca ise yaklaşık 21 bin 800 kişinin iş cinayeti sonucu yaşamını yitirdiğini açıklamıştı.

Ocak ayı da dahil edildiğinde, 2019 yılının ilk iki ayında hayatını kaybeden işçi sayısı 280 oldu.

Rapora göre, ölenlerin dokuzu kadın, 116’sı erkek işçi. 15 yaşında bir inşaat işçisi çocuk işçi de bu ay yaşamını yitirdi. Hayatını kaybedenlerden üçü ise mülteci/göçmen işçiydi. Rapora göre, ölen işçilerden ikisi sendikalı, 123’ü ise sendikasız olarak çalışıyordu.

Kadın işçi cinayetleri tarım, gıda ve tekstil gibi iş kollarında gerçekleşti. Ölümler en çok inşaat, taşımacılık, tarım, ticaret/büro, güvenlik, madencilik, gıda, enerji ve belediye/genel işler iş kollarında oldu.

Tarımda ölenlerin en az yüzde 64’ü ücretli çalışıyordu. En fazla ölüm nedeni ezilme/göçük, trafik/servis kazası, yüksekten düşme ve kalp krizinden gerçekleşti.

En çok iş cinayeti İstanbul, Kocaeli, Antalya, Manisa, İzmir, Mersin, Ankara, Elazığ, Kütahya, Muğla ve Şanlıurfa’da yaşandı.

KADIN İŞ CİNAYETLERİNİN YARISI TRAFİK VE SERVİS KAZALARI SEBEBİYLE YAŞANIYOR”

Raporda “İşçi sağlığı ve iş güvenliği bugün bütün işçiler açısından en can yakıcı sorunlardan biri olmasına karşın eril çalışma ortamı ve eril baskı bu alanı, kadın işçiler açısından daha da can yakıcı hale getiriyor” denildikten sonra şunlar kaydedildi:

“Kadınlar, tarlaya çalışmaya gitmek üzere istiflendikleri kasalarda geçirdikleri trafik kazalarında, ev işçisi olduğu evin camını silerken düşerek, bir aracın altında ezilerek ya da işyerini basan bir erkek tarafından vurularak yaşamlarını yitiriyor…

Kadın işçi ölümleri en çok kayıt dışı çalışmanın en yüksek olduğu tarım-orman işkolunda gerçekleşiyor. Tarım, güvencesiz çalışma koşullarıyla dikkat çeken bir sektör. Her türlü haktan yoksun biçimde çalışan tarım işçisi kadınlar her gün ölümle yüz yüze kalıyor. Uzun çalışma saatleri ve kayıt dışı çalışma oranlarının yüksek olduğu tekstil-deri, ticaret-büro, sağlık, turizm-konaklama işkolları da kadın iş cinayetlerinin en çok yaşandığı diğer işkolları…

Kadın iş cinayetlerinin yarısı trafik ve servis kazaları sebebiyle yaşanıyor. Trafik ve servis kazaları başta tarım olmak üzere güvencesiz işlerdeki en önemli iş cinayeti sebeplerinden birisi. Bu sebeple yaşanan iş cinayetlerinde yaşamını yitirenlerin ağırlıklı kısmı kamyon, traktör ya da minibüslerle tarlalara taşınan tarım işçisi kadınlar. Ezilme-göçük ve yüksekten düşme de kadın iş cinayetlerinin diğer başlıca nedenleri…”

“KADIN EMEKÇİLERİN EMEKLERİNİN ‘GÖRÜNMEZ’LİĞİ”

İSİG’in Şubat ayı raporunda ayrıca şu satırlar yer aldı:

“Son yıllardaki kadın iş cinayetlerinde, kadın işçilerin işyerinde ya da iş yolunda bir erkeğin şiddeti sonucu ölümlerindeki artış dikkat çekici. Örneğin, 2018 yılında yaşanan kadın iş cinayetlerinden 7’sinin nedeni kadınların işyerindeki ya da işyerine dışarıdan gelen bir erkek tarafından katledilmesi ya da cinsel ve fiziki şiddet görmesi. Bu durum işyerlerinin özellikle kadınlar bakımından güvensizliğini göstermeye yetiyor…

Ölen kadın işçilerin çoğu sendikasız, en az yüzde 75’i ise kayıt dışı çalıştırılıyor. Kayıt dışı ölümlere ulaşmanın güçlüğü göz önüne alındığında hem kadın işçi ölümlerinin sayısının hem de ölümlerdeki kayıt dışı oranının çok daha yüksek olacağı görülüyor…

SGK istatistikleri özellikle kadın işçilere dair iş cinayeti, iş kazası ve meslek hastalıkları istatistikleri bakımından oldukça eksik. Özellikle mevsimlik tarım işçileri SGK verilerinde yer almıyor. Ücretsiz aile işçiliği, ev eksenli üretim, gündelikçilik, bakıcılık gibi kadın istihdamının yoğun olduğu alanlar da yine verilerde yer verilmeyen çalışma biçimleri. Devletin, kadınlar açısından en çok iş kazası yaşanan sektörleri, verilerin dışında tutması ise kadın emekçilerin emeklerinin ‘görünmez’liğini bilinçli bir politika ile hepten derinleştiriliyor…

Kadın işçilerin iş kazası geçirme sayıları her yıl daha da artıyor, buna yönelik hiçbir önlem alınmıyor ve kadın istihdamının yoğun olduğu alanlar hali hazırda sorunlu işleyen denetimin tamamen uzağında kalıyor… Kadın işçilere meslek hastalığı tanısı koyma süreci de başlı başına bir ayrımcılık içeriyor, kadınlar yaşadıkları sağlık sorunlarının iş dışındaki sebeplerden ötürü de yaşanmış olma ihtimali öne sürülerek çoğunlukla meslek hastalığı tanısı konulmamasıyla yüz yüze kalıyor. Oysaki kadın istihdamının yoğunlaştığı özellikle hizmet ve tarım sektöründeki işler emek yoğun ve kadının ev işleriyle paralel işler. Bu gibi işlerin mesaisinin hem evde hem de işte tekrar ediyor oluşu kadın işçilerin sağlığının bozulması için çifte risk oluşturuyor…”

“KADIN İŞÇİLERİN ERKEK İŞÇİLERE ORANLA ÇOK DAHA FAZLA YÜZ YÜZE KALDIKLARI DEPRESYON VE STRES, MESLEK HASTALIKLARI ARASINDA DAHİ YER ALMIYOR…”

“TÜİK Araştırması çalışan kadınların 4 saat 19 dakikasını ev işleri için harcadığını gösteriyor. Ev içinde kadına yüklenen diğer sorumluluklar yüzünden çifte mesai yapmak durumunda kalmanın, kadın işçilerin sağlığı üzerine en önemli etkileri; ruhsal tükenmişlik, kronik stres, kaygı bozuklukları, kalp-damar hastalıkları, kas-iskelet sistemi sorunları ve kronik yorgunluk. Bunun yanında, kadın işçilerin erkek işçilere oranla çok daha fazla yüz yüze kaldıkları depresyon ve stres, meslek hastalıkları arasında dahi yer almıyor…

Konuya dair yazacak çok şey var. Ama mücadelemiz sözümüz olsun: Kadın işçiler olarak, yaşamak ve yaşatmak için ÖRGÜTLENİYORUZ…”

ŞUBAT AYINDA 125 İŞ CİNAYETİ: 1’İ ÇOCUK, 9’U KADIN VE 3’Ü GÖÇMEN

İSİG raporunda Şubat ayında yaşanan iş cinayetleriyle ilgili şunları aktardı:

“Yüzde 74’ünü ulusal ve yerel basından; yüzde 26’sını ise işçilerin mesai arkadaşları, aileleri, iş güvenliği uzmanları, işyeri hekimleri ve sendikalardan öğrendiğimiz bilgilere dayanarak tespit ettiğimiz kadarıyla Şubat ayında en az 125 işçi iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi… Raporumuzda meslek hastalığı nedeniyle gerçekleşen hiçbir iş cinayeti yok. Oysa ILO ve WHO verilerine göre 1 ‘iş kazası sonucu ölüm’ karşılığında yaklaşık 6 “meslek hastalığı sonucu ölüm” olmaktadır…”

• Elimize Ocak ayına dair dört iş cinayeti bilgisi daha ulaştı. Bu noktada Ocak ayında en az 159 ve Şubat ayında en az 125 olmak üzere; Türkiye’de 2019 yılının ilk iki ayında en az 284 işçi iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi…

• 125 emekçinin 108’i ücretli (işçi ve memur), 17’si kendi nam ve hesabına çalışanlardan (çiftçi ve esnaf) oluşuyor…

• Ölenlerin 9’u kadın işçi, 116’sı erkek işçi. Kadın işçi cinayetleri tarım, gıda ve tekstil işkollarında gerçekleşti…

• 15 yaşında bir inşaat işçisi çocuk işçi can verdi…

• 3 mülteci/göçmen işçi yaşamını yitirdi. Mülteci/göçmen işçilerin 2’si Afganistanlı ve 1’i Suriyeli…

• Ölümler en çok inşaat, taşımacılık, tarım, ticaret/büro, güvenlik, madencilik, gıda, enerji ve belediye/genel işler işkollarında gerçekleşti. Bu ay tarımda ölenlerin en az yüzde 64’ü ücretli. Yüzde 36’sını oluşturan çiftçi ölümlerinin ise bir kısmının başkasının tarlasını işleme ya da çobanlık vasıtasıyla ücretli olarak değerlendirilmesi gerektiğinin altını çizmekle beraber net olarak bir oran veremiyoruz…

• En fazla ölüm nedeni ezilme/göçük, trafik/servis kazası, yüksekten düşme ve kalp krizi. Özellikle kalp krizlerindeki artış uzun, yoğun ve fazla çalışmanın çıplak bir sonucu…

• Şubat’ta Türkiye’nin 43 şehrinde ve yurtdışında üç ülkede iş cinayeti gerçekleştiğini tespit ettik. En çok iş cinayeti İstanbul, Kocaeli, Antalya, Manisa, İzmir, Mersin, Ankara, Elazığ, Kütahya, Muğla ve Şanlıurfa’da yaşandı…

• Ölenlerin 2’si (yüzde 1,6) sendikalı işçi, 123 işçi ise (yüzde 98,4) sendikasız. Sendikalı işçiler belediye işkolunda çalışıyordu. Diğer yandan ölen başka sendikalı işçiler de olabilir. Ancak kâğıt üzerinde olan sendikal üyeliklerinin gerçek bir örgütlülük olmaması ve birçok sendikanın ölen üyelerini sahiplenmemesi sonucu net bir bilgi verme şansımız olmadığını da belirtelim. Bu durum özellikle kamu çalışanı/memur sendikaları açısından daha da tespit edemediğimiz bir husus…

2018 YILINDA YAŞANAN İŞ CİNAYETLERİ

Meslek hastalığı nedeniyle gerçekleşen 10 iş cinayeti var (6 çiftçi Kırım Kongo Kanamalı Ateşi, 1 kot kumlama işçisi silikozis, 1 maden işçisi silikozis, 1 inşaat işçisi sıtma ve 1 tarım işçisi kuduz). Bu durum Türkiye’de meslek hastalıklarının görünmez kılındığının bir kanıtıdır da. Oysa ILO ve WHO verilerine göre 1 “iş kazası sonucu ölüm” karşılığında yaklaşık 6 “meslek hastalığı sonucu ölüm” olmaktadır..

Ocak ayında en az 144 işçi, Şubat ayında en az 128 işçi, Mart ayında en az 130 işçi, Nisan ayında en az 189 işçi, Mayıs ayında en az 169 işçi, Haziran ayında en az 151 işçi, Temmuz ayında en az 201 işçi, Ağustos ayında en az 185 işçi, Eylül ayında en az 167 işçi, Ekim ayında en az 179 işçi, Kasım ayında en az 155 işçi, Aralık ayında en az 126 işçi iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi…

2018 yılında iş cinayetlerinin istihdam biçimlerine göre dağılımına baktığımızda 1573 ücretli (işçi ve memur) ve 350 kendi nam ve hesabına çalışan (çiftçi ve esnaf) yaşamını yitirdi. Yani ölenlerin yüzde 82’sini ücretliler yüzde 18’ini ise kendi nam ve hesabına çalışanlar oluşturuyor…

2018 yılında iş cinayetlerinin işkollarına göre dağılımı şöyle:

Tarım, Orman işkolunda 457 emekçi (268 çiftçi ve 189 işçi); İnşaat, Yol işkolunda 438 işçi; Taşımacılık işkolunda 233 işçi; Ticaret, Büro, Eğitim, Sinema işkolunda 118 emekçi; Metal işkolunda 114 işçi; Belediye, Genel İşler işkolunda 88 işçi; Madencilik işkolunda 66 işçi; Enerji işkolunda 63 işçi; Konaklama, Eğlence işkolunda 47 işçi; Gıda, Şeker işkolunda 44 işçi; Savunma, Güvenlik işkolunda 42 işçi; Petro-Kimya, Lastik işkolunda 36 işçi; Sağlık, Sosyal Hizmetler işkolunda 29 işçi; Tekstil, Deri işkolunda 28 işçi; Çimento, Toprak, Cam işkolunda 21 işçi; Ağaç, Kâğıt işkolunda 17 işçi; Gemi, Tersane, Deniz, Liman işkolunda 16 işçi; İletişim işkolunda 6 işçi; Banka, Finans, Sigorta işkolunda 6 işçi; Basın, Gazetecilik işkolunda 4 işçi; Elimizdeki veriler ışığında çalıştığı işkolunu belirleyemediğimiz 50 işçi yaşamını yitirdi…