Gözaltına alınan Boğaziçili öğrencilerle ilgili yalanlar ve gerçekler

Yayın tarihi: 7 Ocak 2021 Perşembe 12:56 pm - Güncelleme: 7 Ocak 2021 Perşembe 2:03 pm

Boğaziçi eylemcilerinin hukuk dayanışma sosyal medya sayfası  Boğaziçili öğrenciler le ilgili yalanlar ve gerçekleri bir bir sıraları.

Twitter üzerinden flood şeklinde yayınlanan açıklama şu şekilde:

İki gündür herkesin kafasında aynı soru, Boğaziçi’nde ne oluyor, gözaltılar ne anlama geliyor, gözaltındaki arkadaşlarımıza ne olacak? Hazırsanız başlıyoruz floodumuza…

1. İlk olarak gözaltına alınanların öğrenci olmadığı iddiası ile başlayalım. Gözaltına alınanların hepsi öğrenci, tamamı İstanbul’daki üniversitelerde okuyorlar, gözaltındaki öğrencilerden sadece biri lise öğrencisi+

2. Diğeri ise gözaltıların örgüt faaliyeti kapsamında yapıldığı iddiası, bu da gerçeği yansıtmamakta, şu an gözaltındaki öğrenciler hakkında 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’na muhalefet ve görevli memura direnme iddiası ile soruşturma devam etmekte+

3. Öğrencilerin evinde örgütsel dökümanlar çıktığına ilişkin Ahaber merkezli medya ve troll iddiaları ise yine gerçeği yansıtmamaktadır. Dosya kapsamında şu ana kadar hiç bir örgüte dair propaganda niteliği taşıyan döküman vb bulgu bulunmamakta+

4. Şimdi akla gelen diğer sorulara geçelim,peki bunlar gerçeğe aykırı ise GERÇEKLER ne? Gerçek olan şu arkadaşlar, hiç bir somut gerekçe ve suçlama olmadan onlarca üniversite öğrencisi gözaltına alınmıştır, bir troll ve yandaş medya ordusu Boğaziçi Üniversitesi’ne savaş açmıştır+

5. Öğrencilerin evi sabaha karşı beşten itibaren basılmaya başlanmıştır, peki gündüz çağrıldıklarında adliyeye gidecekleri açık olan öğrenciler için neden gecenin bir yarısı gözaltı kararı verilmiştir? Savcı gece 03:20’de el yazısı ile gözaltı kararını yazmıştır+

6. CMK’ya aykırı bir şekilde suç soruşturması savcılık tarafından değil, polisler tarafından yürütülmüştür, bu nokta çok önemli, çünkü bu durum, ortada hukuki değil siyasi bir soruşturma olduğunun en açık kanıtıdır

7. Cumhuriyet savcısı, gündüz rahatlıkla yapılarak, itiraz denetimine açık olacak işlemleri gecenin bir vakti imzalayarak, polis tarafından önüne konulan belgeleri imzalayarak GÖREVİNİ KÖTÜYE KULLANMIŞTIR

8. Sabaha karşı yapılan ev baskınları ise tam bir felaket, adreslere giden polisler insanların kapıyı açmasına fırsat vermeden kapıları koçbaşları ile kırmıştır, evde çocuk yaşlı ve engelli ayırt etmeden herkesi yerlere yatırarak KÖTÜ MUAMELEDE bulunmuştur

9. Sabaha karşı ellerinde uzun namlulu silahlarla girdikleri evlerde kamera kayıtları yapan ve bunu Anadolu Ajansı ve AHaber aracılığıyla servis eden polisler ÖZEL HAYATIN GİZLİLİĞİNİ İHLAL etmişlerdir

10. Hırpalanarak gözaltına alınan öğrencilerin aileleri de tehdit edilerek, yapılan baskınlarda evlerinde zarar olmadığına ilişkin dilekçeler imzalatılmıştır. Uzun namlulu silahlar, koçbaşları ile kapıları kırılarak girilen evler ve zorla imzalatılan şikayetçi değilim tutanakları

11. Gözaltına alınan öğrenciler, güvenlik şube tarafından işlemleri yapılmasına rağmen, emniyette terörle mücadele nezarethanelerine konulmuştur. Aslında durumun özeti olan hareket belki de tam bu, bir hak arama eyleminde gözaltı ve terörle mücadele nezareti

12. Tüm bunlar yaşanırken, öğrencilerin avukatları emniyete gittikleri andan itibaren sürekli önlerine çıkarılan zorluklarla uğraşmışlardır, saatlerce dosya numarası ve savcısının kim olduğu bilgisi avukatlarla paylaşılmadığı için dosya takibi yapılamamıştır

13. Dosyaya erişildiğinde görülen hukuksuzluklar akıl almazdı, anayasaya ve CMK’ya aykırı bir şekilde doğrudan savcılık tarafından 48 saat gözaltı kararı verilmiştir. Kanun gereği gözaltı kararı önce 24 saat olarak verilir, gerekli hallerde bu süre 24 saatler halinde uzatılabilir

14. Peki savcılık kanuna açıkça aykırı kararı neden verdi?Başından beri normal bir adli süreçle karşı karşıya olmadığımız açıktı,aslında polis tarafından yürütülen ve savcılığın ise şeklen içinde bulunduğu bir soruşturma yürüyordu, yani SAVCI İMZADAN İBARETTİ

15. Öyle bir soruşturma düşünün ki iki gün sonra savcısı belli olsun, öyle bir soruşturma düşünün ki polis kimseden talimat almadan dosyayı tamamlamaya çalışsın, öyle bir soruşturma düşünün ki sonucu şimdiden belliymiş gibi davranılsın

16. Peki TEM nezarethanelerinde neler yaşandı, biraz da bundan bahsedelim. Öğrenciler nezarethaneye alınmadan önce üzerindekileri çıkartmaları için zorlanmışlardır. Kemer ve ayakkabı bağcıklarının alınması normal bir uygulama iken öğrenciler çıplak aranmaya çalışılmıştır

17. İki öğrencinin pantolonları zorla çıkarılmış, ancak diğer öğrencilerin direnmesi sonucu çıplak arama yaptırılmamıştır. Bu durum tutanaklarla ve avukatlar tarafından nezarethane defterlerine düşülen şerhlerle kayıt altına alınmıştır

18. Öğrencilerin önemli bir kısmı yaşanan işkence ve kötü muamelelere tepki olarak, polis tarafından verilen yemekleri yemeyeceklerini beyan etmişlerdir, bu şurada iki öğrenci cinsel şiddet tehditi ile karşı karşıya kalmıştır

19. Kaçma şüphesi olmayan, haklarında hiç bir somut suç şüphesi olmayan öğrenciler nezarethaneye alınmadan önce saatlerce ters kelepçe işe bekletilmişlerdir. Soruşturma evresinde serbestçe görüşme yapma hakkı olan avukatların öğrencileri görmesi saatlerce engellenmiştir

20. Bütün bunlar yaşanırken, arka planda bitmeyen bir troll saldırısı da bahsi gereken diğer husus. Kanunen GİZLİ olması gereken soruşturma süreci, polis tarafından servis edilen görüntüler ve bilgiler eşliğinde bir lince dönüştürülmek isteniyor.

21. Peki polisler konutta arama için kimden izin almıştı, gelin bu soruyu cevaplayalım. Kanuna göre, konutta kolluk doğrudan arama yapamaz. Bu karar hakim veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde savcı tarafından verilebilir, dosyada aramaya ilişkin hakim kararı bulunmamaktadır

22. Dosyada savcı tarafından verilmiş olan arama kararı mevcuttur, o zaman akla gelen soru şu, gecikmesinde sakınca bulunan durum nedir? Eylem sona ermiş hatta üzerinden saatler geçmiş, ancak öyle bir acelesi var ki savcının hakimden karar almaya vakti yok

23. Peki baştan sona hukuksuzca ilerleyen bu sürecin sonunda ne olacak? Gözaltındakilerin ifadeleri akşamüzeri itibariyle alınmaya başlandı, yarın adliyeye çıkarılmaları bekleniyor. Dosyalarında tek bir suç unsuru bulunmadan adliyeye çıkacaklar

24. Yaşanan hukuksuzluklar tek tek anlatılacak, savcılık ve hakimlik aşamalarında işkence ve kötü muameleler dile getirilecek, bu sırada troller ve yandaş basın tarafından dezenformasyon içerikli yayınlar ile kamuoyu yanıltılmaya çalışılacak

25. Yalan makinesi medya, polis üzerinden yaratılan korku ortamı, bunların hiç biri yaşanan hukuk katliamını örtemeyecek. Kadın katillerinin işçi katillerinin bileklerine takılmayan kelepçeleri, ÖĞRENCİLERİN BİLEKLERİNDEN SÖKÜP ÇIKARTACAĞIZ