Gidecekler, ama…

Yayın tarihi: 8 Ağustos 2021 Pazar 4:00 pm - Güncelleme: 8 Ağustos 2021 Pazar 4:01 pm

Kamuoyu araştırmaları, kendisini “muhafazakâr demokrat” diye yutturmaya çalışan siyasal İslamcı iktidarın gideceğini gösteriyor. AKP eski gücünü yitirse bile, güçlü olduğu yönündeki algıyı sürdürmeye çalışıyor.

Eğer bugün var olan koşullarda beklenmedik, sert ve dramatik bir değişim olmazsa, Erdoğan-AKP iktidarının erken ya da zamanında yapılacak bir seçimde kaybedeceği kesindir. Türkiye’nin ormanları yanarken, bitki örtüsü imha olurken, insanlar çaresizlik içinde çözüm ararken, AKP iktidarının ülkeyi kendi “ideolojik” ön yargılarına kurban etmesi, tükenişinin ifadesidir. İktidar, olgularla değil, algıyla uğraşmaktadır. Post-modern gericiliğin “yeni gerçeklik” dediği bu durum, bir Ortaçağ arızası ve en çok bir medya ya da sosyal medya planlamasından ibarettir.

Büyük orman yangınları nedeniyle, AKP iktidarının, sırf kurban derisi toplama imtiyazına sahip olduğu için tarikatlar nefret ediyor diye Türk Hava Kurumu’nun (THK) kapısına kilit vurduğunu bütün ülke gördü. THK yangın söndürme uçaklarının hangarlarda çürümeye terk edildiğine bütün toplum tanık oldu. Böyle bir zihniyet dünyasına sahip kadronun iktidarını sürdürmesi artık imkansızdır.

Siyasal İslamcı hareket, 21. yüzyılda sadece Türkiye’de değil, bütün dünyada modern bir toplumu yönetme yeteneğine sahip olmadığını trajik şekilde ortaya koydu. Orman yangınlarının iktidarı derinden sarsmasının nedeni budur.

İKTİDAR EN GÜÇSÜZ DÖNEMİNDEN GEÇİYOR

Bütün kamuoyu araştırmaları, kendisini bugüne kadar, “muhafazakâr demokrat” diye yutturmaya çalışan siyasal İslamcı iktidarın gideceğini gösteriyor. Tablo açık; AKP iktidarı, tarihinin en güçsüz döneminden geçiyor, Ülkede fiilen bir ikili iktidar oluşmuş durumda. Merkezi iktidarın beceriksiz, basiretsiz, akıl ve bilim dışı tutumu, ülkenin varlıklarını tehlikeye düşürdükçe, muhalefetin elindeki yerel yönetimler öne çıkarak boşlukları dolduruyor.

Ancak, AKP eski iktidar gücünü yitirse bile, toplumda güçlü olduğu yönündeki algıyı sürdürmeye, dahası yeniden üretmeye çalışıyor. Gel gelelim, olgular ile algı arasındaki çelişki artık yönetilemez duruma geliyor. AKP’nin iktidar hırsı ile örgütsel, ideolojik, kültürel ve siyasal kalibresi arasındaki mesafe, giderek bir uçuruma dönüşüyor. AKP’nin gücü artık bir algıdan ibarettir. İktidar, suni bir denge üzerinde duruyor.

Dolayısıyla, algıyı yönetemeyen, gerçeği gizleyemeyen -örneğin orman yangınlarını söndüremeyen- iktidar, giderek şiddet aygıtlarını ve sokak gücünü harekete geçirmeye yöneliyor. Yangını söndürmeye çalışan afet koordinasyon merkezlerine, gerçeği topluma ileten medya kuruluşlarına yapılan saldırıların nedeni budur.

BAZI KESİMLERİN ZORAKİ UZLAŞMASI

AKP’nin, çok özel koşulların yan yana geldiği bir tarihsel dönemeçte iktidara taşındığı unutulmamalıdır. AKP’yi iktidara getiren olgu, elitler uzlaşmasıdır. Bölgede ve ülkede bütün ayıplı işlerin gördürülmesi için emperyalizmin, batıcı büyük sermaye çevrelerinin, liberal aydınların, Kürt seçkinlerinin “zoraki” uzlaşması da denilebilir.

YAZININ TAMAMI İÇİN TIKLAYIN