Gezi protestolarında gözüne kaybeden Yıldırım’a zaman aşımı kararı

Yayın tarihi: 16 Nisan 2022 Cumartesi 3:54 pm - Güncelleme: 16 Nisan 2022 Cumartesi 3:54 pm

Gezi Parkı protestoları sırasında sağ gözünü kaybeden Uğur Yıldırım dosyasında zaman aşımı kararı verildi. Avukat Ahmet Cihan, “Cumhuriyet savcısı süreleri bile hesaplamadan, yasa maddelerini dikkate almadan bu kararı verdi” dedi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Gezi’de sağ gözünü tamamen kaybeden ve burun kemiği kırılan Uğur Yıldırım hakkında zaman aşımı kararı verdi. Gerçek Gündem’den Filiz Gazi’nin haberine göre karara itiraz edeceklerini söyleyen Avukat Ahmet Cihan, benzer kararların devamının gelebileceğini belirtti.

Cihan, “Bu bir başlangıç diye düşünüyorum ama hatalı bir başlangıç. Hukuka aykırı olduğu fark edilmek zorunda” diye konuştu.

“GÜLEREK ATEŞ ETTİLER”

Gezi protestolarının devam ettiği 16 Haziran 2013’te polisin attığı gaz kapsülünün sağ gözüne isabet etmesi sonucu gözünü kaybeden Uğur Yıldırım’ın Avukatı Ahmet Cihan, olay anına ilişkin görüntülerin çok net olduğunu, zamanaşımının mümkün olamayacağını şu sözlerle anlattı:

“ZET silahını kullanan, gaz kapsülünü atan polislerin hemen tamamının yüzü dahi seçilebiliyor. Gaz silahının kullanma talimatına aykırı olarak doğrudan yakın mesafede, hedef alarak ateşleniyor. Dosya, taksirle yaralama suçunu düzenleyen TCK (Türk Ceza Kanunu) maddesine göre karara bağlanmıştır. Oysa müvekkilin sağ gözünü tamamen yitirdiği dosya kapsamına alınan raporlarla belirlenmiştir.”

“Vücudunda kırıklar vardır. Sevk maddesi vücut dokunulmazlığına karşı suçları düzenleyen kasten yaralama maddesine göre soruşturmanın yürütülmesi gerekiyordu. Savcı hatalı bir sevk maddesi ile karara varmıştır. Ortada bir kusur yok. Tam tersine kasten hareket eden polislerin, gülerek ve eğlenerek hareket ettikleri görülüyor. Son derece neşeliler. Birbirleriyle şakalaşıyorlar. Bütün bunlar görüntülerde var. Dosyanın kasten yaralamadan açılması gerekiyordu.”

ZAMANAŞIMI OLAMAZ

Avukat Cihan, “Dosyadaki somut delil durumu dikkate alınarak kovuşturma yapılması gerekirken zamanaşımı kararı verilmesi hukuka, yasaya ve kamu düzenine aykırıdır” diyerek şunları söyledi:

“Taksirle yaralama suçu sevk maddesi olarak kabul edilse bile dosyada beş polisin ifadesi alınmıştır. Son polis ifadesi 9 Temmuz 2015’te alındığı için zamanaşımı ancak 9 Temmuz 2023 tarihinde verilebilir. Kaldı ki işkence yasağından dolayı bu dosyada zaman aşımı söz konusu değildir. Oysa kararda suç tarihine göre zamanaşımı belirlenmiş. Dosya incelenmeden bu karar verilmiş. Hukuka ve yasaya aykırı bir karar. Cumhuriyet savcısının süreleri bile hesaplamadan, yasa maddelerini dikkate almadan alelacele bir karar vermesine şaşırdım.”

Gezi Parkı Direnişi’nin piyanisti Ukrayna’da