Gezi Davası… Osman Kavala’nın tutukluluk haline devam kararı

Yayın tarihi: 21 Mart 2022 Pazartesi 10:33 am - Güncelleme: 21 Mart 2022 Pazartesi 2:04 pm

Yeniden görülen 17 sanıklı Gezi davasında mütalaa sonrası ilk duruşma görüldü. Savcı, Osman Kavala‘nın tutukluluğunun devamına karar verdi.

İstinaf mahkemesinin beraat kararlarını bozmasının ardından yeniden görülen 17 sanıklı Gezi davasında mütalaa sonrası ilk duruşma görüldü. Savcılık 4 Mart’ta mahkemeye sunduğu mütalaada, 1602 gündür tutuklu olan Osman Kavala ile Mimar Mücella Yapıcı’nın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmasını talep etmişti. Bugünkü duruşmada mahkeme Osman Kavala’nın tutukluluk halinin devamına karar verdi. Bir sonraki duruşma 22 Nisan’da görülecek.

Savcı mütalaasında, davanın tek tutuklu sanığı iş insanı Osman Kavala ile Ayşe Mücella Yapıcı için ağırlaştırılmış müebbet hapis talebinde bulunurken; 6 sanık için 20’şer yıla kadar hapis talebinde bulunmuştu.

Osman Kavala Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla cezaevinden duruşmaya katılıyor. Mahkeme Başkanı, esas hakkındaki mütalaanın celse arasında sunulduğunu söyledi. Söz hakkı verilen duruşma savcısı mütalaayı tekrar ettiğini belirtti. Emniyet Müdürlüğü avukatı, tüm sanıkların cezalandırılmasını istedi.

ÇİZİM: CEM DİNLENMİŞ

ATALAY: MÜTALAADA 5 DVD VAR DENİYOR, NEREDE O DVD’LER?

Evrensel’den Meltem Akyol’un haberine göre, Kimlik tespitlerinin ardından Can Atalay usulü talepleri olduğunu söyleyerek söz aldı. “Yargılama faaliyeti olarak ne yaptınız?” diye soran Atalay, “Biz ısrar etmeseydik heyetiniz, bozmaya ilişkin beyanımızı bile almayacaktı. Bozmaya ilişkin beyanlarımızı ısrarla ‘savunma’ diyerek aldınız. Çarşı davasıyla ilgili kurduğunuz ara karar, adli tıpa yazdığınız yazı, bozmaya ilişkin beyanlarımızın alınması, Kavala’nın tutukluluk durumuna ilişkin olarak avukatların beyanı… Sadece bunları yaptınız” dedi.

“Biz süre talep etmiyoruz. Biz Gezi’yi savunduk, savunmaya devam edeceğiz. 2014’te kulağımıza ulaştırılan duyumlara rağmen bu ülkeden gitmedik. 2018 soruşturma aşamasında da kovuşturma aşamasında da bizimle ilgili yurt dışı yasağı konulmamasına rağmen gitmedik. Bizim bu yargılamayı uzatmakla ilgili bir çıkarımız olamaz” diye konuştu.

“Bir düğmeye basıldı, Gezi davasının beraat kararı bozuldu. Bir düğmeye basıldı Çarşı davasının beraat kararı bozuldu. Yine bir anda düğmeye basıldı, esas hakkında mütalaa geldi” diyen Atalay, “Mütalaanın altıncı sayfasında 5 tane delilden bahsediyor, 5 DVD. Savcı bey de görmemiştir bence. Kim gördü bunları, kim kaydetmiş, hukuki dayanakları nerede, sonradan müdahale olup olmadığına bakıldı mı, kimse gördü mü bunu? Bakın bizimle ilgili 20 yıla kadar, Kavala ve Mücella ile ilgili ağırlaştırılmış müebbet diyorsanız. Bu hukuk değil, bu siyaset. Fethullahçı savcı başlatıyor soruşturmayı, imzasız rapora dayandırarak. Savcılık, deliller konusunda, üstleniyor. Nasıl üstlenirsiniz? Biz suç işlemedik dedik, her yerde. Nerede bunun beyanları?” diye sordu.

Gezi ve Çarşı davaları ayrıldı, Kavala’ya yine tahliye yok

‘SOYLU İLE İLGİLİ SUÇ DUYURUSUNDA BULUNACAK MISINIZ?’

“İstinaf kararı gerekleri yerine getirilmeden nasıl hükme gidiyorsunuz? Yargıtay 16. Ceza Dairesinin bozma kararı ne oldu?” diye soran Atalay “Cumhurbaşkanı Erdoğan 9 yıldır ne zaman canı sıkılsa Gezi diyor, Gezi’deki dava diyor. Bu dosyadan ceza çıkmak durumunda. Geçtiğimiz hafta çıkan haberlerde Beştepe’de bu davayla ilgili toplantı yapıldığı Adalet Bakanı Gül’ün fikri kabul edilmediği için istifa ettiğini biliyoruz. Bunu tekzip edemediler. İçişleri Bakanı açıklama yaptı. Heyetiniz Soylu hakkında suç duyurusunda bulunacak mı? Yargılamayı etkilemenin daha bariz bir örneği yok. Eğer bu talebimi reddederseniz karar tümüyle politik olacaktır” ifadelerini kullandı.

BAYRAKTAR: HİÇBİR ŞEY YAPMADINIZ AMA KARAR AŞAMASINDAYIZ

Atalay’ın ardından Osman Kavala’nın avukatlarından Köksal Bayraktar söz aldı. Sözlerine “Siz işin esasına girmediniz, hiçbir şey yapmadınız, yeni bir şey yok ama karar aşamasındasınız” diye başlayan Bayraktar, “30. Ağır Ceza Mahkemesinde verilen sanık ifadelerini tekrar ettirdiniz, başka hiçbir şey yapmadınız. Müvekkilim usul hükümleri karşısında yalpalayan bir mahkeme karşısında 4 yıldan fazladır tutuklu. Hiçbir davada olmayan bir şeyle karşı karşıyayız. Savcılık olmasına rağmen bakanlar bu davaya müdahil oluyor. 700 kişi ‘müştekiyiz’ diyor, bunların biri dahi mahkemeye getirilmiyor. Durum buyken karara gitmek doğru değil” dedi.

Bayraktar, O dönem bakan olan ve Osman Kavala’nın görüştüğü Nimet Çubukçu ile Saduhllah Ergin’in dinlenmesini ve Barkey’in kaldığı otelin tespit edilmesini talep etti.

PEKİN: SAVCILIK NASIL OLUR DA BUNLAR NE DİYOR DİYE MERAK ETMEZ

Bayraktar’ın ardından Ali Hakan Altınay’ın Avukatı Tora Pekin söz aldı. Pekin, “Savcılık nasıl olur da merak etmez. Telefonlarını dinleyip dosyaya suç delili olarak koyduğunuz kişiler var, bunlar ne diyor diye nasıl merak etmezsiniz. Bu telefonla görüşen kişilerin tanık olarak dinlenmesini talep ediyoruz. Savcılığın siyasi yaklaşımı ile gerçek açığa çıkamaz, gerçek açığa böyle çıkacak” diyerek süre talebinde bulundu.

İŞLER: TAPELERİN DİNLEME KARARLARI İLE SES KAYITLARININ TÜMÜ DOSYAYA KONULMALI

Avukat Evren İşler ise mütalaada yer alan tapelere ilişkin talepte bulundu. İşler, “Dinleme kararları dosyanızda yok. Sadece tapeler var elinizde, bunları dikkatli şekilde okuduğunuzda aralarında kesintiler olduğu anlaşılıyor. Orada ne olduğunu bilmiyoruz, siz de bilmiyorsunuz. Çünkü dosyada ses kayıtları yok. Hukuka aykırı elde edilen deliller ne yaparsanız yapın hukuka uygun olmaz. Dolayısıyla bu dinlemelere dayanak yapılan dinleme kararlarının dosyaya konulmasını talep ediyoruz. Yine ses kayıtlarının tümünün dosyaya konulmasını talep ediyoruz. Yine başbakanlıktaki toplantıya katılan Bülent Arınç da dahil bütün isimlerin tanık olarak dinlenmesini istiyoruz” ifadelerini kullandı.

SAVCI, KAVALA’NIN TUTUKLULUĞUNUN DEVAMINI İSTEDİ

Taleplerle ilgili görüşü sorulan duruşma savcısı süre taleplerinin kabulüne karar verilmesini istedi. Savcı, Kavala’nın tutukluluk halinin de devamına karar verilmesini talep etti.

KAVALA: CASUSLUK SUÇLAMASI TAMAMEN HUKUK DIŞI

Savcının görüşüne ilişkin beyanı sorulan Kavala ise şöyle konuştu: “Beraat ettikten ve tahliye kararı verildikten sonra iki ayrı suçtan tutuklandım. Barkey ile görüşmelerle ilgili herhangi bir somut bilgi ve belge de konmadı dosyaya. Bu görüşmeler sadece birbirine yakın baz istasyonundan gelen sinyale dayanıyordu. Casusluk suçundan tutuklanmış olduğumun hukuksuz olduğu aleni hale gelmiştir. Özellikle ‘casusluk’ suçlamasına dair ne ortada temin edilmiş bir bilgi var, ne de iddia makamı bu bilginin ne olduğunun araştırılmasına dair bir çaba. Casusluk suçlamasının kurucu unsurunun var olmadığını, bu husus var olmadan böyle bir suçlama yapılması tamamen hukuk dışıdır.”

AYTÖRE: KAVALA KANUNLARINDA SON NOKTA

Kavala’nın avukatı Deniz Tolga Aytöre ise Kavala’nın 4,5 yıllık tutukluluğunun son 2 yılının ‘casusluk’ suçlamasıyla ilgili olduğunu hatırlattı. “Savcının verdiği mütalaa 312’den mi, 328’den mi?” diye soran Aytöre, şunları söyledi:

“Sizin neye devam istiyorsunuz, hiç yer vermediğiniz 328’den tutuklanmasını mı istiyorsunuz? İddia makamı ne istiyor, hala anlamış değilim. 328. maddenin tüm usurlarının oluştuğunu söylüyorsunuz. Biz iki yıldır yargılanıyoruz bundan. Şimdi 328 yok, nereye gitti… Kavala kanunlarında gelinen son nokta. Bu suçlama hiçbir suçun unsuru olamaz. Bu yargılama siyasi baskı altında yapıldığı için güvenmiyoruz. Siyasi bir coşkuyla yazılmış bir mütalaa bu. Bu iddianame ve mütalaanın ayak izlerine basmayın, aldatılıyoruz. Bu çok uzun sürmez, hukuktan uzaklaşanların çok da uzağa gidemediğini gördük. Karar, takdir heyetinizin” dedi.

KOYUNCU: KAVALA İLE TAHLİYEYİ YAN YANA KOYMAKTAN KORKUYORLAR

Osman Kavala’nın diğer Avukatı İlkan Koyuncu ise şunları söyledi: “Bir insanı casuslukla suçlayarak vatan haini ilan ettiniz. Mütalaada bu suçlama başka bir suçun unsuru haline getirildi. Yargıtay kararına uydunuz mu, direndiniz mi anlamadık. Sorgusu yapılan tanıkların tekrar sorgusunu yaptınız, bunu neden yaptınız?Osman Kavala ile tahliye ve beraatı yan yana yazmaktan korkuyorlar. Bizim dosya ilk geldiğinde bir tanık vardı, onu hiç dinlemediniz” diye konuştu.Avukat Köksal Bayraktar ise Osman Kavala’nın 4,5 yıldır tutuklu olduğunu hatırlattı, “Her defasında ‘ölçülü’ deniyor. Nedir ölçü?” diye sordu, Kavala’nın tahliyesini talep etti.

Kılıçdaroğlu: Selahattin Demirtaş’ı da Osman Kavala’yı da askeri öğrencileri de serbest bırakacağız

KAVALA’NIN TUTUKLULUK HALİNİN DEVAMINA KARAR VERİLDİ

Verilen 15 dakikalık aranın ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, Osman Kavala’nın tutukluluk halinin devamına karar verdi. Bir sonraki duruşma 22 Nisan saat 10.00’da görülecek.

DURUŞMA ÖNCESİ AÇIKLAMA

Duruşma öncesi Taksim Dayanışması tarafından yapılan basın açıklamasında, “Gezi sürecine dair dava edilmesi, yargılanması gereken birileri varsa, amansızca ve kural tanımadan ölümlere ve yaralanmalara neden olanlardır. Gezi direnişinin tarihsel gerçekliği, tarafsızlığı çoktan tartışmalı hale gelmiş mahkemelerinizin zorlamasıyla değiştirilemez. Bu akıl ve hukuk dışı dava derhal geri çekilmeli, kurgu ithamlarla yargılanmak istenen arkadaşlarımız hakkındaki iddialar düşürülmeli, somut hiçbir delil olmadığı halde siyasi bir tutsak olarak tutukluluğu devam eden Osman Kavala derhal serbest bırakılmalıdır” denildi.

Gezi davası kapsamında yargılanan avukat Can Atalay, savcılığın verdiği mütalaa hakkında, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dokuz yıldır Gezi olarak anlatmaya çalıştığı şeyi bir tarih tezi olarak kanıtlamaya ve yurttaşların demokratik itirazlarının önünü almak için bir mahkeme kararına ihtiyaçları var. Geçtiğimiz dokuz yıl boyunca Türkiye’nin bu koşullarında dahi yargı bu yönde bir karar vermedi. Böyle bir karar verdirilemedi. Şimdi bu başarılmaya çalışılacak gibi gözüküyor” dedi.

‘YENİ MÜTALAA ŞİMDİYE KADARKİLERİN EN TEHLİKELİSİ’

DW Türkçe’den Burcu Karakaş’a konuşan mimar Mücella Yapıcı ise “Benim hem mesleki hem de aydın olarak görevim kente yapılan hukuksuz müdahalelerin önlenmesi. Bu hukuksuzluklara karşı uygulanan şiddet karşısında halkın tepkisini ve bu tepkinin yarattığı umudu unutturmak isteyen iktidar aradan geçen zamanı fırsat bilerek başka bir Gezi tarihi yazmaya çalışıyor. Gelinen nokta, bu konuda bugüne kadar üretilen ve adına iddianame denilen senaryoların bir araya getirilmiş yeni bir versiyonundan ibaret. Bu yeni versiyon şimdiye kadar yaratılanların en tehlikelisi olarak karşımıza çıktı” ifadelerini kullandı.

DAVANIN GEÇMİŞİ

Gezi Parkı eylemlerine ilişkin aralarında iş insanı Osman Kavala, gazeteci Can Dündar, Ayşe Mücella Yapıcı ve oyuncu Mehmet Ali Alabora’nın da bulunduğu 16 sanığın “Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçundan yargılandığı dava, 18 Şubat 2020’de karara bağlandı. Osman Kavala’nın da aralarında olduğu 9 sanığın beraatine, firari sanıklar ise dosyalarının ayrılmasına karar verildi.

Savcılık yerel mahkemenin kararını istinafa taşıdı. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi de 22 Ocak 2021’de Osman Kavala’nın da aralarında bulunduğu 9 sanığın beraat kararını bozdu. Bunun üzerine 30. Ağır Ceza Mahkemesi 28 Nisan 2021’deki duruşmada, yakalamalı sanıklar Can Dündar, Mehmet Ali Alabora, Ayşe Pınar Alabora, Gökçe Tüylüoğlu, Handan Meltem Arıkan, Hanzade Hikmet Germiyanoğlu ve İnanç Ekmekçi’nin dosyanın da ana davayla birleştirilmesine karar verdi.

Öte yandan, Osman Kavala ve hakkında yakalama kararı bulunan eski CIA danışmanı Henri Barkey’in 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin “Anayasa’yı ihlal” ve “Devletin gizli kalması gereken bilgileri, siyasal veya askerî casusluk maksadıyla temin etme” suçlarından İstanbul 36. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandıkları dava da Gezi Parkı ana davasıyla birleştirildi.

ÇARŞI DAVASI DA BOZULMUŞTU

Gezi olaylarına ilişkin Beşiktaş’ın taraftar grubu Çarşı üyelerinin de aralarında bulunduğu 35 sanığa, İstanbul 13. Ağır Mahkemesi’nce “darbeye teşebbüs” ve “izinsiz gösteri” suçlamasından verilen beraat kararı da Yargıtay tarafından bozuldu. Bozma kararında davanın İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki aralarında Osman Kavala’nın da bulunduğu Gezi Parkı ana davasıyla hukuki ve fiili irtibatı bulunduğu gerekçesiyle birleştirilmesi yoluna gidilmesine hükmedildi. Birleştirilerek 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam eden davanın 21 Şubat 2022 tarihli celsesinde ise 35 sanıklı Çarşı davası dosyasının ayrılmasına karar verilmişti.

Gezi Davası’nda karar günü