Genel cerrah, yoğun bakım çalışanı kadını darp etti iddiası

Yayın tarihi: 19 Nisan 2020 Pazar 9:51 pm - Güncelleme: 21 Nisan 2020 Salı 1:06 pm

Özel Florya Hastanesi’nin genel cerrahlarından M. S. B., yoğun bakım çalışanı olan R. E.’nin hastane koridorunda darp etti. Ayrıca hasta yakınına, “Bu yoğun bakımcı hastanıza iyi bakmıyor, o yüzden hastanız ölecek” diyerek çalışanı hedef haline de getirdi.

Darp edilen yoğun bakım çalışanı R. E., Operatör Doktor M.S.B.’in ameliyat komplikasyonu yaptığını iddia etti. Hatayı E.’nin üstüne yıkmaya çalışan B. şiddete başvurarak kadın çalışanı darp etti.

“POLİS DEFALARCA ‘SEVGİLİ MİSİNİZ?’ DİYE SORDU”

Darp edilen sağlık çalışanı R. E., devlet hastanesine giderek darp raporu alıp polise şikayette bulundu. E. polisin kendisine defalarca ‘Özel bir ilişkiniz var mı? Sevgili misiniz?’ diye sorduğunu belirtti. Polis çalışanın talep etmesine rağmen savcılığa bir bildirimde bulunmayarak, darp edilen kadın çalışanı evine geri gönderdi.

Darp edilen R.E. için Doktor arkadaşı Berna Hacaoğlu, bir yazı kaleme alarak şu ifadeleri kullandı:

“Şiddete eğilim her gün biraz daha dal budak salarak büyüyor ve şiddetin en keskin tarafında da sürekli erkek duruyor. Böylece bir boyun eğme tarihi başlıyor. Son iki gündür, bir mesai arkadaşım R.E. , alenen hastane ortasında, M.S.B. tarafından ağır bir şekilde darp edildi.

R.E., İstanbul’da sağlık sektöründe çalışan herkesin bildiği, tanıdığı bir sağlık emekçisidir ve hastanelerin en zor yeri olan yoğun bakımda çalışır. Çalışmasına, becerisine bu güne kadar tek bir hastane sahibi şikayetçi olmamıştır. Hasta ve hasta yakınları aynı şekilde her zaman ondan memnun kalmışlardır.
R.E. benim mesai arkadaşımdır. İşini iyi yaptığından bütün hastaneler onunla çalışmak ister. Ben, onunla çalışmaktan her zaman gurur duymuşumdur, çünkü hastanede birbirine güven çok önemlidir. Çok rahat bir şekilde hastalarımı ona teslim ederim. Bilirim ki yoğun bakımda R.E. vardır ve o, hiçbir hastayı, hata yapmadan iyileştirme çabasına girmiştir. Bütün yoğun bakım doktorları böyledir ama R.E., biraz daha fazla hastalarını sahiplenir. Doktorluk, bizim için bir geçim kaynağı değildir. Bir ahlak meselesidir; bizim için insan sağlığı her şeyin üstündedir; bir hastamızı kaybettiğimiz zaman, bir yakınımızı kaybetmiş gibi oluruz. Bizim için insan hayatı kutsaldır.

EL BOYUN FİLMİ BİLE ÇEKTİREMEDİK

Bu Korona günlerinde neler yaşadığımızı bir gün tarih anlatacaktır.  Korona sürecinde sadece hastaları iyileştirmeyle yetinmedik, pek çok meslektaşımızı bu salgında şehit oldular. Hepimiz bu süreçte çok çalıştık. Evimize bile korkarak gittik, çocuklarımıza, yakın akrabalarımıza hastalık bulaştırırız korkusuyla uzak durduk. Herkese evde oturun derken, biz hastalıkla iç içe yaşadık. Hatta, doktor olduğumuz için, kimileri bizden uzak bile düştü… İşte bu günlerde mesai arkadaşım R.E.’nin işi iki misli arttı. Bir yanda yoğun bakım hastaları, diğer yandan Korona hastalarıyla ilgilendi. Sabah erken işe gitti, akşam geç saatlere kadar çalıştı. İki çocuğu bu arada ondan yemek bekledi…

Dün, yani sokağa çıkmanın başladığı cumartesi günü R.E. aynı hastanede çalıştığı M.S.B. adlı bir doktor tarafından tekme tokat dövüldü. R.E. dayak yerken, yerlerde yatarken herkes hastane koridorunu terk etti. Bütün bunlar olurken, hastanenin patronu İlhan Bey, yukarıdan aşağı inmediği gibi hastanen güvenlik görevlileri de müdahale etmedi. Kimse yardım da edemedi.

Ben, R.E.’nin pansumanını yaptım ve onu alıp karakola gittik. Polis, ifademizi aldı ve bu arada polis, bizi mağdur eden sorular sordular. Gençten bir polis, gerekeni yapacağız dedi ve biz çıktık. Daha sonra R.E.yi döven M.S.B. karakola davet edildi. Bir kral gibi karşılandı. İfadesi alındı, daha sonra hastaneye bırakıldı. Hukuki süreç böyle işledi. Doktor olmamıza rağmen, el ve boyun filmleri çekemedik. Hayatımın en zor günü oldu, yaralı arkadaşımı tedavi edemedim, evine gitsin, çocukları o halde onu öyle görmesin diye morlukları makyajla kapattım.

R.E. bugün hepimizin canını yakan Korona vakalarına bakıyordu. R.E. istifa edemiyor, çünkü bugünlerde doktorların istifa etmesi yasak; onu döven M.S.B. ve İlhan Bey bundan güç aldı. Keyfi bir şekilde R.E., hastalarının mesai arkadaşlarının gözü önünde dövüldü.

POLİS DOKTORU BIRAKTI

Sesimizi duyurmak istedik ama kimse bizi duymadı. Hastanenin sahibi İlhan Bey, R.E. dayak yerken, M.S.B.’e bir şey söylemedi. Polis, gerekçe sunmadan R.E.’yi döven doktoru salıverdi. Yarın hastaneye gitmemiz isteniyor. Can güvenliğimiz olmadan nasıl çalışacağız. M.S.B. elini kolunu sallayarak hastanede geziyor. R.E. dayak yerken, yerdeyken bir de tehdit ediyor.

Bizi en çok üzen de tanıklar oldu. Tanıklar birden yok oldular, herkes özelden geçmiş olsun mesajları iletiyor.
Yarın nasıl işe gideceğiz, orada bizi bekleyen, takip ettiğimiz onlarca hasta, diğer yandan bizi tehdit eden bir doktor ve dahası, hiç bir şeyi takmayan patronumuz İlhan Bey…”

Sevgilisiyle sosyal mesafeye uymayan genç: Sevgililere bir şey denmesin

Oğluna aldığı motosiklette Karl Marks’ı görünce verdiği tepki sosyal medyada gündem oldu