Gelecek Partisi’nden ‘Temiz Siyaset Belgesi’: “Otoriterleşme eğilimi artıyor”

Yayın tarihi: 10 Şubat 2021 Çarşamba 1:08 pm - Güncelleme: 10 Şubat 2021 Çarşamba 1:18 pm

Gelecek Partisi, aylardır üzerinde çalıştığı ve siyasette reform adı altında yaptıkları çalışmayı bugün açıkladı.Toplantıda konuşan Davutoğlu, “Otoriter yolsuzluk düzeninde iktidarı elinde bulunduran siyaset, serveti elinde bulunduran iş dünyası ve bilgiyi şekillendiren sivil toplum arasında şeffaf olmayan ve denetlenemeyen bir ilişkiler ağı ortaya çıkar” dedi. ‘Siyasi Ahlak Reformu: Temiz Siyaset Belgesi’ olarak açıklanan çalışmanın Gelecek Partisi için ‘ödev değil bir ahit olduğu’ bilgisi paylaşıldı. Belgede, ‘Emek Barışı, Vatandaş Bütçesi ve Siyasi Etik Yasası’ ayrıntıları dikkat çekti.

Gelecek Partisi tarafından düzenlenen tanıtım toplantısına CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, İYİ Parti Grup Başkanvekili İsmail Tatlıoğlu, Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcıları Sabri Tekir, Atik Akdağ, Birol Aydın’ın yanı sıra, DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Nazlı Seda Vural, HDP’den Ali Özkan, Anavatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Semih Narlı, DSP Genel Başkan Yardımcısı Ejder Onursal, Demokrat Parti Genel İdare Kurulu Üyesi Cahit Karakuş katıldı.

“OTORİTERLEŞME SİSTEMİK BİR NİTELİK KAZANMASINA YOL AÇAR”

Toplantıda konuşan Ahmet Davutoğlu, şunları söyledi: “Otoriterleşme ile desteklenen güç yozlaşması kişisel ve münferit yozlaşmanın sistemik bir nitelik kazanmasına yol açar. Otoriter yolsuzluk düzeninde iktidarı elinde bulunduran siyaset, serveti elinde bulunduran iş dünyası ve bilgiyi şekillendiren sivil toplum arasında şeffaf olmayan ve denetlenemeyen bir ilişkiler ağı ortaya çıkar. Bu ilişkiler ağı içinde siyasi iktidar kendisiyle çıkar ilişkisine girmiş dar bir iş çevresine ekonomi-politik rant düzeni sağlarken, aynı iş çevresi iktidarı elinde bulunduranların siyaset üzerinden zenginleşmesine kaynak sağlar. Her iki tarafın da karşılıklı olarak memnun olduğu bu ilişkiler ağının toplumsal bedelini ise geniş halk kesimleri yoksullaşarak öder. Siyasi iktidarın otoriter eğilimlerinin pekişmesi bilgi üreten medya ve sivil toplum yapılarının özelde iş dünyası genelde toplum ve kamuoyu üzerinde baskı aracı olarak kullanılmasına, serveti elinde bulunduran dar bir çevrenin gücünü pekiştirmesi ise medya ve sivil toplum yapılarının siyaset üzerinde baskı aracı olarak kullanmasına yol açar.”

“…AYŞE BUĞRA HANIM EFENDİ ÖNEMLİ BİR AKADEMİSYENDİR”

Otoriterleşmenin her geçen gün artığını belirten Davutoğlu şöyle devam etti: “Yaşanılan tecrübeler göstermiştir ki şahsi ahlak unsuru gerekli olmakla birlikte yeterli değildir. Şahsi ahlak zaruri ama subjektiftir ve insanoğlu melekleşemeyeceği için toplumsal geçerliliği olan bir teminat olarak görülemez. Çöl ikliminde gül ağacı varlığını sürdüremez. Şeffaflığa dayalı kapsayıcı demokratik hukuk düzeninde kamuyu temsil eden siyasi iktidar iş dünyasına hukuk teminatı ve kuralları belli serbest rekabet şartları oluştururken, iş dünyası kamuya vergi, üretim ve istihdam temin eder. Öte yandan siyasi iktidar bilgi üreten medya ve sivil toplum yapılarına anayasal teminat altındaki düşünce, ifade ve örgütlenme özgürlüğünü sağlar; sivil toplum yapıları ise yapıcı ve katılımcı katkı ile ortak kamu kültürünün gelişmesine destek olur. İş dünyası- sivil toplum ilişkileri ise şeffaf sermaye-reklam ilişkileri ve ortak kamu yararı çizgisinde gelişir. Sayın Cumhurbaşkanının itham ettiği Ayşe Buğra hanımefendi önemli bir akademisyendir. Kamunun kaynaklarının nasıl yanlış kullandığı gösteren örneği burada görebiliriz. Bugün de bu tablo ile karşı karşıyayız. Kamu kaynakları çok dar bir iş çevresine aktarılıyor ve haksız kazanç tablosu olarak karşımıza çıkıyor. Otoriterleşme eğilimi her geçen gün artıyor, basın özgürlüğü kısıtlanıyor. Bu toplantıya davet ettiğimiz kamu görevlisinin gelmek isteyip de bizi şimdi maruz görün dediğini bugünkü iklimin bir sonucu olarak görebiliriz.”

“SEÇİM DÖNEMİ PARTİLERE MALİ DENETLEME”

Belgede yer verilen önemli konu başlıkları şöyle:

*Rüşvet ile mücadele için, hediye sınırı 100 dolar olacak.

*Türkiye Varlık Fonu sonlandırılacak.

*İhaleler, açık ihale usulü ile yapılarak, internet sitesinde ilan edilecek.

*Siyasi partilerin hazineden yardım alması için gerekli olan yüzde 3 oy alma şartı yüzde 1’e düşürülerek, partilerin yasal gelirlerine denetim mekanizması oluşturulacak.

*Seçim dönemi partiler mali denetlemeye tabi tutulacak.

“KAMUYA GİRİŞTE MÜLAKAT KALDIRILACAK”

*Kamuya girişte, referans alınması uygulaması kaldırılacak, güvenlik soruşturması gerektiren pozisyonlar için hazırlanan raporların başvuru halinde tek seferlik oluşturulan bağımsız bir kurul tarafından incelenecek.

*Kamuya yeni personel istihdamında mevcut bulunan mülakat sistemini özel yetenek gerektiren çok sınırlı sayıdaki alan hariç olmak üzere kaldıracak, her meslek için objektif kriterlere dayalı yazılı sınavlar yapılacak.

” ‘SİYASİ ETİK YASASI’ ÇIKARILACAK”

*TBMM üyelerinin yasama ve denetim faaliyetlerini yaparken uymaları gereken Siyasi Etik Yasası çıkarılacak.

*Meclis’in denetim mekanizmalarından Meclis Araştırması Müessesini etkin hale getirilecek

TBMM’DEKİ HER PARTİ AYM’YE GİDEBİLECEK

*İlga edilen sözlü soru mekanizmasını yeniden oluşturulacak.

*TBMM’de temsilcisi bulunan tüm siyasi partilere Anayasa Mahkemesi’nde kanunların anayasal denetimi için iptal davası açma yetkisi sağlanacak.

*Yargı mensuplarının bireysel bağımsızlıklarını garanti etmek amacıyla HSK özerk bir yapıya kavuşturulacak.

“HER VATANDAŞIN ÖDEYEBİLECEĞİ KADAR VERGİ”

*Her vatandaşın ödeyebileceği yani ekonomik gücü kadar vergi uygulaması.

*Vatandaş bütçesi hazırlanacak ve yetki yeniden Meclis’e verilecek.

*Emek barışı ilan ederek kayıt dışı çalışan ve çalıştıranların beyan yoluyla sistem içine girmesini sağlanacak. Ayrıca, çalışanların sendika ve örgütlenme hakları teşvik edilecek.

*Vergi reformu kapsamında vergi teşvik ve istisnalarını kişiye ve kuruma özel olmaktan çıkarıp, aynı durumda olan gerçek ve tüzel kişilerin hepsini kapsayacak adil hale getirilecek.

*Enflasyon hedefinin tutturulamaması nedeniyle iki dönem üst üste hükümete mektup yazmak zorunda kalan TCMB Başkanı, Meclis’teki oy çoğunluğu ile görevinden alınabilecek.

*Finansal sektöre ilişkin düzenleme ve denetleme yetkileri TCMB bünyesinde birleştirilecektir. TCMB bünyesinde Para Politikası Kurulu’nun yanı sıra Finansal İstikrar Kurulu oluşturulacak.