Uzun bir süredir koronavirüsün gölgesinde kalan yaz tatilleri bu yıl kısıtlamaların kalkması, bayram tatilinin yaklaşması ve yaz sezonun başlamasıyla birlikte iç turizmde de hareketlendi. Salgın sürecinin başından itibaren kişilerin sağlıkları hakkında endişe duyarak kalabalık ve havasız ortamlardan uzak kalma isteği, özel araçların kullanım oranını da artırdı ve trafiğe kayıtlı araç sayısı 24.5 milyonu aştı. Aşılanma süreci ile geçen yıla göre insanların daha fazla dışarı çıktığını gördüğünü söyleyen Kırmızı, daha rahat bir tatil için kasko ve sigortaları önceden yaptırmanın büyük önem taşıdığına dikkat çekti.
Geçen yıla göre insanların daha fazla dışarı çıktığını gördüğünü söyleyen Kırmızı, “İnsanlar koronavirüs döneminde sağlık sigortalarının önemini anlayarak sigortalarını yaptırdı. Bu dönemde seyahatler de başladığı için sağlık sigortalarının yanında seyahat sağlık sigortaları da ön plana çıkacaktır” ifadelerini kullandı.
İnsanların seyahat için daha çok kendi araçlarını tercih ettiğini belirten Kırmızı, “Koronavirüsün etkisinin hala yaşandığı bu günlerde insanlar kendi araçlarıyla seyahat etmek istiyor ve toplu taşıma araçlarını kullanmak istemiyor. Burada araç sigortaları ön plana çıkıyor. Özellikle sürücüler emniyet kemerlerini mutlaka takmalılar. Dikkatlerini dağıtacak cep telefonu gibi cihazları sürüş esnasında kullanmamalılar. Yorgunluk belirtileri gösteriyorlarsa mutlaka dinlenmelerini bunun yanında da sigortalarını yaptırmalarını öneriyoruz” dedi.
Trafik kazalarının özellikle temmuz ve ağustos ayında daha çok yaşandığını dile getiren Kırmızı, sözlerine şöyle devam etti: "En çok karşılaştığımız konulardan biri trafik kazaları. Trafik kazaları her yıl özellikle temmuz ve ağustos aylarında daha çok yaşanıyor. Şu anda trafiğe kayıtlı ülkemizde 24 buçuk milyonun üzerinde araç var. Bu araçların birçoğu trafiğe çıkmış olacak. Sürücülerimiz her ne kadar dikkatli de olsalar bazen istenmeyen durumlar da oluşabiliyor. TÜİK verilerine göre trafik kazalarının yüzde 88’i sürücü kaynaklı yaşanıyor. Dikkatin yanında sigortalanmak da büyük önem taşıyor. Böylelikle mal kayıplarını en aza indirgemek, 3’üncü şahıslara verilen zararı en hızlı şekilde karşılamak adına sigortanın önemi ortaya çıkmış oluyor." Kırmızı, "Trafik sigortaları üçüncü şahıslara herhangi bir hasar ve kaza anında verilen mal kaybını belli limitler dahilinde karşılıyor. Kasko ise kendi aracınızda oluşan herhangi bir hasar ya da hırsızlık durumunda kendi hasarınızı ödüyor” dedi.
Sigorta yaptırmanın sadece kişinin kendisi için değil karşı taraf için de önemli olduğunu hatırlatan Kırmızı, konut sigortasının da önemine dikkat çekti. Kırmızı, “İnsanlarımız evlerinden muhakkak güvenli şekilde ayrılıyorlardır ama bu durum bile bazı hasarların önüne geçmeyi engellemiyor. Su basması, sel, yangın, yağmur, dolu yağmaları daha sık yaşanmakta. Konut sigortalarını da unutmamalarını öneriyoruz. Eşyanız, dekorasyonunuz, yangın, sel gibi hasarlar da konut sigortaları kapsamına giriyor. Evinizin değeri ve eşyalarınızın değeri belirlendikten sonra poliçe limitlerine dahil ediliyor ve herhangi bir hasara karşı bu limitlerin tamamı poliçe sahiplerine ödeniyor” diye konuştu.