Genel

Türkiye'nin hafızasına kazınan o fotoğrafların hikayeleri...

Ankara Gazi Hastanesi'ndeki onlarca kahramandan biri hemşire Şeymanur Köksal... Çok yorgun. Çünkü salgınla mücadelenin önce cephesinde… "Sizin için var gücümüzle çalışıyoruz. Emeklerimizi boşa çıkarmayın" der gibi bakıyor.

Tek bir maske takmamak için onlarca bahane üretenler bu fotoğrafı gördü mü acaba? Üstlendikleri sorumluluğun yükü azmış gibi, onlarca ekipmanın ağırlığı ile sürdürüyorlar mücadeleyi. Eskişehir Şehir Hastanesi'nde görevli Biyolog Mürvet Demirkaya Ünal, onlardan sadece biri...

Adana'da hemşire Rabia Erol, Trabzon'da Seher Altuncu... Aylardır yüzlerinde derin maske izleri ile bitiriyorlar nöbeti. Rabia hemşire kızıyla yaşadığı diyaloğu şöyle paylaşıyor: "Sekiz yaşında kızım var. Görüntülü konuştuğumuzda yüzümdeki yaraları sorduğunda bunun neden olduğunu söyleyemedim…”

Aynaya baktıklarında gördükleri şey ise sadece iz değil, gece gündüz çalışmanın haklı gururu... Seher hemşire bu izlerin acısını şöyle anlatıyor: "Bazen eve gittiğimde burnumda maskenin müthiş acısını hissediyorum. Hala orda olduğunu hissediyorum."

Doktor Fatma Fidan Sarı'nın objektife yansıyan tebessümü de yetmiyor yüzündeki maske izini örtmeye.

O, gösterdiği insanüstü gayretin izlerini sadece yüzünde değil, ellerinde de taşıyor.... Saatlerce eldiven içinde kalmaktan buruş buruş olmuş elindeki yüzüğü hatırlatıyor; birazdan o eller evdeki ailesi için devam edecek mesaisine... Sarı, "Eve gittiğimde kızım bile ellerimin bu hale nasıl geldiğini tasavvur edemiyor” diyor.

Burası da Bingöl Devlet Hastanesi Covid 19 yoğun bakım servisi. Fotoğraftakiler ise saatlerce tulum içinde çalışıp terden sırılsıklam olmuş iki kahraman. Mesai içinde az 4-5 kez daha değiştirecekler üstlerini. Yoğun Bakım Hemşiresi Ali Alimoğlu: 3 Saatlik bir tulum serüveninin ardından ıslak bir şekilde dışarı çıkmamız sadece fotoğrafın görünen kısmıydı. 24 saatlik süreçte 4-5 formaya kadar çıkıyor bu sayı...

Saatler süren nöbetin ardından yorgunluk bazen öyle ağır basıyor ki tulumu çıkarmaya bile kalmıyor halleri... Yozgat 'ta görevli Hemşire Ferdi Yaşar da onlardan biri… Bir tıbbi atık kutusunun üstünde, böyle kısacık bir mola veriyor salgın nöbetine...

Şanlıurfa'da görevli Anestezi Teknikeri Muhammed Ali Şanda birazdan başlayacak mesaisine… Oysa ki aylardır beyin yorgun beden yorgun… Sırtını dayayarak duvara dinlenmeye çalışıyor. Şanda o anı şöyle anlatıyor: Kendimizi yere bıraktığımız bir zamanda hemşire arkadaşımız görüntülemişti bizi. Daha sonra fotoğrafa baktığımızda ne kadar yorgun ve bitkin olduğumuzu gördük.

Kimi ise en az kendisi kadar yorgun mesai arkadaşından destek alıyor. Burası Bingöl Devlet Hastanesi. Yoğun bakım Hemşiresi Gülten Çoban'ın başı, biraz önce omuz omuza çalıştığı arkadaşının dizlerinde ve kapı girişinde, plastik bir çuvalın üzerinde uzanıyor… “Sizin için nöbetteyiz” mesajı veriyor. Çoban, o gün ayakta kalacak gücü kalmadığını anlıtıyor: O Gece saat 02.00 sularında bir hasta yatışı oldu. 2 saat boyunca tedavisini yapmak ve solunumunu rahatlatmak amaçlı tedavi falan derken bayağı bir zaman kaybettik. O kadar yorulmuştuk ki arkadaşımın yanına uzanmak zorunda kaldım. Orada artık ayakta durabilecek bir halim gücüm kalmadı.

Salgının en derinden hissedildiği yerler yoğun bakım servisleri... Burası Amasya Üniversitesi Sabuncuoğlu Şerefeddin Eğitim Araştırma Hastanesi... Yoğun Bakım Hemşiresi Burcu Üvüt başını iki elinin arasına almış öylece oturuyor sandalyede. Kim bilir, sıra geliyor mu acaba ailesini düşünmeye?

Savaşın dışarıda ter döken kahramanları ise filyasyon ekipleri. Köy köy, bucak bucak geziyorlar. Kırşehir İl Sağlık Müdürlüğü ekibi de onlardan biri…

Bolu İl Sağlık Müdürlüğü ekipleri bu kez yollarda. Onlar da tıpkı hastanedekiler gibi gecesini gündüzüne katarak çalışıyor. Gecenin bir yarısı araba farının ışığı altında tutuyorlar notlarını. Yollarını asıl aydınlatanın, tedbirlere harfiyen uyanlar olduğunun bilincindeler... Hemşire İlknur Kiniş vatandaşları birkez daha uyarıyor: Biz ekip olarak geç vakitlere kadar bu kadar çaba harcarken vatandaşlarımızın da en azından bizim emeğimizin yarısı kadar çaba göstermesini istiyorum... (TRT Haber)