Genel

Tarikat karanlığında Türkiye! İşte siyasetin 2022 yılı

Tarikat karanlığı 2022'yi sarstı. İsmailağa tarikatına bağlı Hiranur Vakfı'nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel, kızı H.K.G'yi altı yaşında Kadir İstekli ile dini nikah kisvesi altında evlendirdi. H.K.G'nin yıllarca sistematik cinsel istismara uğraması Türkiye'nin gündemine oturdu. Kamuoyunun baskısı ile Yusuf Ziya Gümüşel ve Kadir İstekli tutuklu yargılanacak.

Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi, 20 yaşındaki Enes Kara, kaldığı Nur Cemaati’ne ait evdeki baskıların ardından ve yaşadığı gelecek kaygısı nedeniyle yaşamına son verdi. Enes Kara'nın ardında bıraktığı veda videosu Türkiye'nin içerisine sürüklendiği tarikat ve cemaat karanlığını ortaya koydu.

Adem ve Havva peygamber ile ilgili şarkı sözleri nedeniyle şarkıcı Sezen Aksu, gericilerin hedefi oldu. Gericiler, Aksu'yu hedef gösteren açıklamalarda bulundu.

Şarkıcı Gülşen, bir konserinde İmam Hatipliler hakkında yaptığı espri nedeniyle tutuklandı. Nisan ayında yaptığı konuşma sebebiyle aylar sonra hedef gösterilen Gülşen, Türkiye'nin gündemine oturdu. Gülşen giydiği kıyafetler sebebiyle uzun süredir gericilerin hedef tahtasındaydı.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun İngiltere Büyükelçisi ile yediği yemeğin MOBESE kayıtlarının yayılmasının ardından Abdülhamit Gül ve Süleyman Soylu birbirine girdi. Uzun süredir aralarında gerilim olduğu söylenen ikilinin arasındaki tartışma Abdülhamit Gül'ün Adalet Bakanlığı'ndan istifası ile sonuçlandı. Gül, MOBESE kayıtlarının servis edilmesini isim vermeden İçişleri Bakanı Soylu'yu işaret ederek 'FETÖ yöntemi kullanıyor' dedi. Gül'ün yerine Bekir Bozdağ getirildi.

AKP'li Cahit Özkan'ın partisinin ve yandaş medyanın 15 Temmuz'un finansörü dediği Birleşik Arap Emirlikleri ile ilişkilerin 'düzelmesinin' ardından yaptığı açıklama koltuğundan etti. AKP Grup Başkanvekilliğinden istifa eden Özkan, BAE ile ilişkiler hakkında, "Baktı ki Türkiye’ye diz çöktüremiyor, o zaman teslim oldu" demişti. Özkan'ın yerine Yılmaz Tunç getirildi.

Cumhuriyet'i ve devrimlerini hedef alan AKP'li Mahir Ünal, Cumhur İttifakı ortağı MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin tepkisinin ardından istifa etmek zorunda kaldı. Ünal, Cumhuriyet'in 'düşünme setleri'ni yok ettiğini iddia etmişti. Ünal yerine, AKP'li Özlem Zengin atandı.

Oylarında büyük erime yaşanan AKP, seçim yasasını değiştirdi. AKP ve MHP'nin hazırladığı Seçim Yasası değişikliği teklifinde en çok tartışılan madde, ittifak partilerinin seçim çevresinde aldığı oy oranında milletvekili çıkarmasını öngören değişiklik oldu. İktidarın bu hamlesi Altılı Masa'ya olduğu söylendi.

AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, iki defa cumhurbaşkanı seçilmesi sebebiyle birçok hukukçuya göre üçüncü defa aday olamıyor. 2017'de referandumu ile Türkiye'nin yönetim sisteminin değişmesi sebebiyle iktidar kanadı Erdoğan'ın üçüncü defa aday olacağını söylese de YSK konuyla ilgili sessizliğini koruyor.

Gezi Parkı direnişinin 'darbe' ile bir tutan AKP iktidarı, İstanbul'da görülen davada ceza yağdırdı. 4,5 yıldır tutuklu olan iş insanı Osman Kavala’ya ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi. Mücella Yapıcı, Çiğdem Mater, Hakan Altınay, Mine Özerden, Can Atalay, Tayfun Kahraman, Yiğit Ali Ekmekçi’ye 18’er yıl hapis cezası veren mahkeme, bu isimlerin tutuklanmasına hükmetti. Gezi Direnişi'nin yıldönümünde ise iktidar, yurttaşların eylem haklarını görmezden gelerek sert müdahalede bulundu.

2022 KPSS'nin 31 Temmuz'da yapılan oturumundaki sorunların Yediiklim Yayınevi'ndeki deneme sınavlarındaki sorular ile büyük benzerlikleri ortaya çıktı. Tesadüfün ötesindeki benzerlikler sebebiyle KPSS iptal edildi. KPSS oturumları Eylül ayında yapıldı. Skandalın ardından ÖSYM Başkanı Halis Aygün görevden alındı. Aygün'ün yerine Bayram Ali Ersoy atandı.

İstanbul seçimlerini AKP'nin iki kez kaybetmesi iktidarın dengesini sarstı. "İstanbul'u alan Türkiye'yi alır"söylemi hatırlatılan AKP, 2022 boyunca İBB'yi hedef aldı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, birçok defa İBB'de teröristlerin olduğunu söyledi. Ağustos ayında İBB'de 557 terörist var diyen Soylu, herhangi bir harekete geçmedi. Soylu, Kasım ayında sayıyı artırarak 1668 teröristin olduğunu söyledi. İmamoğlu'na verilen cezanın ardından Bakanlığın, bir teftiş raporu hazırladığı ve savcılığın harekete geçtiği öğrenildi. İmamoğlu'na siyasi yasak süreci ve İBB'ye kayyum atanma ihtimali 2022'yi biterken belirsizliğini koruyan konular arasında.

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, AKP'nin cari açığı kapatmak için Türkiye'yi kara para aklama cennetine çevirdiğini söyledi. Kılıçdaroğlu, kara para aklama ile uyuşturucu baronlarının Türkiye'de cirit attığını belirtti. Kılıçdaroğlu, Sırp mafyasının İstanbul'da hesaplaşmasını hatırlattı. Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarının ardından bir İtalyan uyuşturucu baronu da Antalya'da yakalandı.

AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sistemtik şiddete ve kötü çalışmalara maruz kalan doktorları hedef gösterdi. Erdoğan, doktorların yurt dışına gitmesi için, "Giderlerse gitsinler" dedi. Erdoğan, tepkilerin ardından birçok defa yaptığı gibi ağız değiştirdi. Doktorların, çalışma şartlarının iyileştirileceğini söyledi. Doktorlar, sistematik şiddet ve mali koşullarını protesto etmek için düzenledikleri eylemlerde ise polisin sert müdahalesine maruz kaldı

Terör saldıları Türkiye'yi derinden sarstı. Mersin'de Tece Polisevi'ne düzenlenen terör saldırısında bir polis şehit oldu bir polis ve 3 sivil de yaralandı. Teröristler, olay yerinde öldü. Terör saldırısında AKP, CHP'yi hedef gösterdi. Saldırıyı düzenleyen teröristin, CHP'nin yıllar önce düzenlediği tutuklu gazeteciler listesinde yer aldığını söyleyen AKP ve yandaş medya, bahsettikleri kişinin saldırıda yer almadığı ortaya çıkınca büyük bir sessizliğe gömüldü.

Suriyeli Ahlam Albashir, İstiklal Caddesi'nde bombalı saldırı düzenledi. Terör saldırısında da 6 kişi hayatını kaybetti, 2'si ağır 81 kişi de yaralandı. Saldırının ardından Albashir'in bağlantıları ortaya çıkarılırken işbirlikçileri de yakalandı.

Diyarbakır-Mardin yolunda, çevik kuvvet polislerini taşıyan servis aracının geçişi sırasında bomba yüklü araçla saldırı düzenlendi. Saldırıda 8'i polis biri sivil olmak üzere toplam 9 kişi yaralandı.

Kripto para borsası Thodex'in kurucusu Faruk Fatih Özer, milyonlarca dolarlık vurgunun ardından yurt dışına kaçmıştı. Hakkında kırmızı bülten çıkarılan Özer, Arnavutluk'ta yakalandı. Özer'in Türkiye'ye iaidesine ilişkin dava hala devam ediyor.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun katıldığı televizyon programında, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’a yönelik ifadeleri yeni bir tartışmanın fitilini ateşledi. Soylu, Özdağ ile ilgili sorulan bir soruya “İnsan Yerine Koymam, Hayvandan Aşağı Bir Adamdır” yanıtını verdi. Soylu’nun açıklaması üzerine Ümit Özdağ, “Bu hakaret ailevi bir boyutu kapsıyor. Ben yarın silahsız, tek başıma İçişleri Bakanlığı’nın önüne gideceğim. Erkeksen beni orada bekle. Seni yarın bulacağım oğlum.” ifadelerini kullandı. Tartışmanın ardından İçişleri Bakanlığı önüne giden Özdağ, polis ekiplerinin engellemesi sonucunda bakanlık binasına alınmadı. Burada Soylu’ya seslenen Özdağ, “Kapının önüne gel korkak herif. Küfretmek senin haddine mi? Sen Türkiye Cumhuriyeti’nin en büyük kriminalisin.” diye konuştu.

Özdağ ile Soylu arasındaki gerilim bununla da sınırlı kalmadı. Zafer Partisi, teşkilatlarında astığı pankartla, Soylu’ya ‘uyuşturucu’ imasında bulundu. Pankartta, Soylu yer almadı ancak, pankartlara yerleştirilen fotoğraf kamuoyunda ‘Soylu’ya gönderme’ olarak algılandı. Pankartta, “Yerli ve Milli Escobar” ifadesine yer verildi. Parti teşkilatlarındaki pankartlara polis müdahale etti. Soylu ile Özdağ arasında gerilim, Türk siyasetine damgasını vurdu. Siyasette kutuplaşma artarken, Soylu-Özdağ gerilimiyle söylemlerdeki sertlik yeni bir boyut kazandı.

Suç örgütü lideri Sedat Peker’in Türkiye’den ayrılmasıyla başlayan ifşaatlar, 2022 yılında da devam etti. Birleşik Arap Emirlikleri’nde kalan ve YouTube’daki videolarına BAE’nin uyarıları üzerine ara veren Peker, paylaşımlarına Twitter’da devam etti. AKP aleyhine yaptığı açıklamalarla milyonlarca görüntüleme alan Peker, Twitter’da yayınladığı tweet dizileriyle de popülerliğini sürdürdü. Hemen hemen her yaş ve her siyasi gruptan milyonlarca yurttaş, Peker’in açıklamalarına adeta kilitlendi. Ancak Peker bir süre sonra Twitter’daki paylaşımlarına da ara verdi. Zaman zaman açıklamalarına devam edeceği yönünde sinyaller veren Peker, 2022 yılına damga vuran isimlerden biri oldu.

Sedat Peker, eski Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Ali Fuat Taşkesenlioğlu, AKP Erzurum Milletvekili Zehra Taşkesenlioğlu ve Cumhurbaşkanı Danışmanı Serkan Taranoğlu'nun adının geçtiği birtakım iddia öne sürdü. Peker, "Deli Çavuş" isimli Twitter hesabından yaptığı açıklamalarda, Taşkesenlioğlu'nun yer aldığı ve Ünsal Ban'ın çektiğini belirttiği bir videoyu da paylaştı. Peker, "Ünsal Ban’la ben telefonla birkaç kez görüştüm. O da öldürüleceğini düşünüyor. Hatta eşi olan AK Parti'nin Erzurum Milletvekili Zehra Taşkesenlioğlu'nun evde otururlarken kendisine bıçakla saldırarak kısmen yaraladığı olaydan sonraki gizlice çekmiş olduğu görüntüleri bana yolladı" dedi. Videoda Taşkesenlioğlu'nun elinde bıçak olduğu görülürken, "İkiniz para kazanacaksınız diye beni yakıyorsunuz" diye konuştuğu görüldü. Videonun yayınlamasının ardından Ban, Peker'in iddialarını kabul etti ancak videoyu kendisinin göndermediğini öne sürdü. Peker’in paylaşımlarının ardından AKP'li Taşkesenlioğlu’nun eşi Ünsal Ban’a boşanma davası açtığı ve 70 milyon lira (2,5 milyon dolar) tazminat istediği öne sürüldü. AKP’li Taşkesenlioğlu’nun abisi ve eski SPK ve Halkbank Genel Müdürü Ali Fuat Taşkesenlioğlu’nun iki evde 180 milyon dolar nakit saklandığı da iddia edildi. Çiftin yaklaşık 5 milyon avroya Malta bandıralı bir tekne kiraladıkları da ortaya çıkmıştı.

Ünsal Ban daha sonra, Muğla'nın Milas ilçesinde boşanma aşamasındaki eşi Zehra Taşkesenlioğlu'na ait kişisel verileri organize suç örgütü lideri ile paylaşma, tehdit ve şantaj suçlamalarıyla gözaltına alındı. Şüpheli Ban hakkında, boşanma aşamasındaki eşine ait kişisel verileri organize suç örgütü elebaşıyla paylaşma, tehdit ve şantaj suçlamaları nedeniyle 29 Ağustos'ta gözaltı kararı verildi. Daha sonra salınan Ban, "Hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte örgüte yardım etmek", "özel hayata ilişkin görüntüleri ifşa etmek" ve "kişisel verileri hukuka aykırı elde etmek" suçlarını işlediği gerekçesiyle yeniden gözaltına alındı. Ban 3 Eylül’de çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Peker’in açıklamalarıyla gündeme gelen Zehra Taşkesenlioğlu, Ünsal Ban ve Serkan Taranoğlu da 2022 yılının en çok konuşulan isimlerinden oldu.

Eski Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak ve eşi Esra Albayrak ile ilgili yayınlanan haberlerin ardından siyasette başlayan ‘sosyal medya düzenlemesi’ 2022 yılında da devam etti. Yasa Meclis’e sunulmadan önce gazetecilik meslek örgütleri bu yasanın oluşturabileceği tehditlere dikkat çekti. İstanbul, Ankara ve İzmir başta olmak üzere gazeteciler bir araya gelerek yasaya itirazlarını dile getirdi. Ancak tüm tepkilere rağmen iktidar düzenlemeyle ilgili geri adım atmadı. "Dezenformasyonla mücadele düzenlemesi" olarak bilinen Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, AKP ve MHP’nin oylarıyla TBMM Genel Kurulunda kabul edilerek yasalaştı. Yasayla birlikte, sosyal medyada ‘halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak saikiyle ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı ile ilgili gerçeğe aykırı bir bilgiyi, kamu barışını bozmaya elverişli şekilde alenen yayan’ kimse 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verildi. Failin, suçu gerçek kimliğini gizleyerek veya bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlemesi halinde söz konusu ceza yarı oranında artırılacağı ifade edildi Yasa, gazetecilik meslek örgütleri ve muhalefet tarafından ‘sansür yasası’ olarak nitelendirildi. Yurttaşlar, düzenlemeyle, iktidarın aleyhindeki ifadeleri engellemeyi amaçladığını ifade etti.

İktidarın baskı ve korku iklimini sürdürdüğü 2022 yılında çoğu gazeteci soruşturma ve özgürlüklerinden alıkonulma tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. Expression Interrupted platformunun "İfade ve Basın Özgürlüğü Gündemi" raporuna göre, adli tatili de kapsayan yılın üçüncü çeyreğinde 51 davada 73 gazeteci hakim karşısına çıktı. 10 davada 11 gazeteciye toplam 30 yıl 11 ay 11 gün hapis cezası verildi. Çok sayıda gazetecinin sahada haber takibi sırasında görüntü alması polis tarafından engellendi ve fiziksel şiddete maruz kaldı. 2022 yılında, 54 haber sitesine ve 1355 haber içeriğine erişimin engellenmesine, 19 haberin içerikten çıkarılmasına da karar verildi.

TELE1’in 21 Ocak 2022'deki yayınında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik sözleri sebebiyle hakkında ‘Cumhurbaşkanı’na hakaret' suçlamasıyla soruşturma açılan gazeteci Sedef Kabaş, önce gözaltına alındı daha sonra tutuklandı. Kabaş, yayında, "Şuna inanıyorum ki Recep Tayyip Erdoğan dönüp şöyle siyasi hayatına baksa... Kendisine bu toplum, bu halk, bu ülke çok şans verdi. Çok iyi makamlara getirdi, çok destek verdi, çok oy verdi, çok paye verdi. Çok meşhur bir söz vardır. Taçlanan baş akıllanır diye. Ama görüyoruz ki gerçek değil. Ya da tam tersi bir söz vardır. Büyükbaş hayvan bir saraya girdiği zaman o kral olmaz. O saray ahır olur." ifadelerini kullandı. 11 Mart 2022 günü 2 yıl 4 ay hapis cezası alıp tahliye oldu.

Gazeteci ve YouTuber İbrahim Haskoloğlu, 12 nisan’da kendisine ulaşan bir hacker grubunun, AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ve Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı Hakan Fidan’ın da aralarında bulunduğu bazı kişilerin, kendisine kimlik bilgilerini gönderdiğini açıkladı. E-Devlet’te bir güvenlik açığı olabileceğine dikkat çeken Haskoloğlu, paylaşımında Erdoğan ve Fidan’ın kimlik bilgilerine de yer verdi. Kişisel bilgilerin üzerini buzlayarak kapatmasına rağmen Haskoloğlu hakkında soruşturma başlatıldı. Paylaşımında yetkilileri göreve çağıran Haskoloğlu, "kişisel bilgileri hukuka ayrı yolla ele geçirmek” suçlamasıyla gözaltına alındıktan sonra tutuklandı. Haskoloğlu 27 Nisan’da ise tahliye edildi. Yaşanan olay, iktidarın gazeteciler üzerindeki baskısını bir kez daha gözler önüne serdi.

Bartın’ın Amasra ilçesinde 12 Ekim tarihinde Türkiye Taşkömürü Kurumu Amasra Müessese Müdürlüğü'ne bağlı maden ocağında patlama yaşandı. Patlama sırasında madende bulunan 110 işçiden 42'si hayatını kaybetti. Muhalefet, sendika ve dernekler, yaşanan patlamanın ihmaller nedeniyle yaşandığını belirtirken, ‘kaza’ yerine ‘katliam’ ifadesini kullanarak iktidara sert tepki gösterdi.

AKP’nin hatalı ekonomi politikaları nedeniyle yurttaşların geçim sıkıntısı büyüdü. Ev kiraları her geçen gün zamlanırken, ailelerinden ayrılarak farklı bir şehirde üniversite eğitimi alan öğrenciler süreçten en çok etkilenen gruplardan biri oldu. KYK yurtlarına yaptıkları başvurudan olumlu sonuç alamayan öğrenciler, özel yurt ve daire kiralarındaki fahiş talepler nedeniyle iktidara sert tepki gösterdi. Böylece, öğrenciler tarafından “Barınamıyoruz” isimli bir hareket başlatıldı. Bazı muhalefet siyasetçilerinin de desteklediği öğrenciler, kentlerde kira ve yurt fiyatlarına karşı eylemler düzenlemeye başladı. İstanbul, Ankara ve İzmir başta olmak üzere çoğu kentte haklarını arayan öğrenciler, polisin müdahalesine maruz kaldı. Çok sayıda öğrenci, eğitim ve barınma haklarını savunduğu için gözaltına alındı. İktidarın, krize sebep olduğu bir konuda daha faturayı yurttaşa kesmesi, 2022 yılına damga vuran olaylardan biri oldu.

İktidar, kamu kurumları aracılığıyla yurttaşların özel hayatına, eğlence aktivitelere geçen yıllarda olduğu gibi bu yıl da çok sayıda müdahalede bulundu. Pandemi sürecinde koronavirüsün yayılmasını engellemek bahanesiyle müzik yasağı gibi uygulamalara imza atan iktidar, bu sefer de aleni bir şekilde festivalleri bir bir yasakladı. Çoğunlukla gençlerin katıldığı, Milyonfest, Zeytinli Rock Festivali, Anadolu Fest, Zonguldak Kozlu Müzik Festivali, Munzur Kültür Festivali, Kazdağı Eko Fest başta olmak üzere çok sayıda festival ve konser farklı gerekçelerle Valilik ve Kaymakamlık makamları tarafından iptal edildi. Bu iptaller öncesinde, gerici dernekler ve bazı siyasi teşkilatların festivalleri hedef alması da dikkat çekti. Hedef alınan festivallerin tek tek iptal edilmesi, 2022 yılında iktidarın keyfi kararlarının yeni örnekleri olarak tarihe geçti.

AKP iktidarının yarattığı ekonomik kriz, usulsüzlükler, hukuksuzluklar ve yolsuzluklar, 2022 yılında gündemden hiç düşmedi. AKP’de lüks ve şatafat içinde yaşadığı görülen siyasetçiler ve kamu kurumlarındaki israflar bir bir ortaya çıkarken, halk ise geçim derdiyle sınandı. İktidarın, gazetecilere, sanatçılara, akademisyenler ve milyonlarca yurttaşa yönelik baskısının da arttığı 2022’de muhalefet yeni çözümler aramaya başladı. 2023 Genel Seçimleri öncesinde AKP iktidarını sandıkta mağlup etmeyi amaçlayan siyasi partiler, Türkiye tarihine geçecek yeni bir ittifak ile bir araya geldi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, DEVA Genel Başkanı Ali Babacan ve Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, 12 Şubat 2022'de bir araya gelerek yeni bir ittifak oluşturdu. İttifakta, ‘parlamenter sisteme dönüş’ yapılacağı sık sık vurgulanırken, AKP iktidarının sebep olduğu krize ise çözüm aramak amacıyla toplantılar yapılmaya başlandı. Toplantılarda 6 lider, sırasıyla ittifak üyesi partilerin misafiri oldu. AKP iktidarının MHP ile ortaklığına karşı kurulan Altılı Masa, Türk siyasi tarihinin ve 2022 yılının en önemli gelişmelerinden biri olarak kayda geçti.

Altılı masa üyesi siyasi partiler, 28 Şubat 2022 tarihinde güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçiş için bir deklarasyon yayınlayarak mutabakat imzaladılar. Mutabakat metninde, seçim barajının yüzde 3'e düşürülmesi, en az yüzde 1 oy alan partilere hazine yardımı, torba kanun uygulamasına son verilmesi, cumhurbaşkanının veto yetkisinin kaldırılması ve görev süresinin 7 yıl olması, hükûmet hakkında gensoru verme yetkisinin tanınması, eğitim müfredatına insan hakları ve kadın-erkek eşitliği derslerinin eklenmesi gibi vaatler yer aldı.

Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), 2022 yılında iktidarın sansür aygıtı olma görevini sürdürdü. Baskıcı bir politikayla gazetecilerin faaliyetlerine sık sık müdahalede bulunan iktidar, kamu kurumu RTÜK’ü, televizyon kanallarına yönelik yaptırım aracı olarak kullandı. 2022 yılında TELE1, Halk TV ve KRT TV’ye art arda para cezaları verilirken, TELE1’e 3 günlük ekran karartma kararı alınması, Türkiye’yi ayağa kaldırdı. Sosyal medyada çok sayıda yurttaş, meslek örgütleri ve muhalefet siyasetçileri, RTÜK’ün haksız yaptırımına “#Tele1Susturulamaz” etiketiyle karşı çıktı. TELE1’e verilen ceza, iktidarın baskı politikalarına karşı yeni bir kıvılcım oldu. Çok sayıda STK, meslek örgütü, siyasetçi, eğitimci, sanatçı ve yazar RTÜK’ü eleştiri yağmuruna tuttu. RTÜK Üyesi İlhan Taşçı’nın verdiği bilgiye göre 1 Ocak- 15 Eylül 2022 arasında Halk TV’ye 14, Tele1’e 11, KRT’ye 5, Fox TV’ye 4, Flash Haber’e 4 olmak üzere toplam 38 cezanın tutarı 11,5 milyon TL oldu. İktidara yakın kanallardan TGRT Haber, Beyaz TV ve ATV’ye toplam 1,5 milyon TL tutarında üç ceza verilmiş. RTÜK’ün tarafsızlığı ve üye yapısı bu yıl da çok konuşuldu. RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin katıldığı bir toplantıda: “Son dönemlerde şahsınıza yönelik olarak hiç de ahlaki ve insani olmayan söylemlerde bulunulmasına, hele hele de bu söylemlerin ve eylemlerin medya üzerinden yapılmaya çalışılmasına Radyo ve Televizyon Üst Kurulu olarak asla ve asla müsaade etmedik, bundan sonra da etmeyeceğimizi tekraren kararlı bir şekilde belirtmek istiyorum." ifadelerini kullandı.

Fetullahçı Terör Örgütü’ne yönelik yıllar önce uyarılarda bulunan, bu örgütün tehlikesine dikkat çeken Tarihçi, Araştırmacı ve Aydın Necip Hablemitoğlu, 18 Aralık 2002 tarihinde uğradığı silahlı suikast sonucunda aramızdan ayrılmıştı. Hablemitoğlu suikastı sanığı, kırmızı bültenle aranan Levent Göktaş, Bulgaristan’da yakalandı ve Türkiye’ye getirildi. Adliyeye sevk edilen Göktaş, 17 Aralık 2022’de tutuklanarak cezaevine gönderildi. Hablemitoğlu suikastıyla ilgili yaşanan bu tutuklama 2022 yılının en önemli gelişmelerinden biri oldu

Suriye’de yaşanan savaş nedeniyle milyonlarca sığınmacının sınır kapılarından denetimsiz bir şekilde Türkiye’ye gelmesinin ardından 2022 yılında Afganistan ve Pakistan gibi ülkelerden de çok sayıda kaçak göçmen ülkeye giriş yaptı. Yaşanan kontrolsüz göç, 2022 yılının en çok tartışılan konularından biri oldu. Muhalefet iktidarı sık sık eleştirirken, yurttaşların tepkisi de sık sık gündeme geldi. Konuyla ilgili en sert muhalefeti ise Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ yaptı. Özdağ, yeni kurduğu partisiyle vatandaşlara, tüm sığınmacıları ülkelerine geri göndermeyi vadetti. Basına yansıyan haberlerde, kaçak göçmenlerin tırların dorsesinde kentlere denetimsiz bir şekilde giriş yaptığı sık sık gündeme gelirken, sığınmacıların çok sayıda asayiş olayına da karışması halkın konuyla ilgili tepkisini tırmandırdı. Ülkede ucuz işçi olarak görülen sığınmacılar, işsizliği de artırdı. Tüm bu gelişmelerin üzerine sığınmacı sorununa sert bir dille muhalefet eden Özdağ, siyasette yeni bir tartışmayı da ateşlemiş oldu. AKP kanadından sığınmacılara yönelik ‘din kardeşlerimize ev sahipliği yapmaya devam edeceğiz’ açıklamaları gelirken, halkın tepkisi bu söylemlerin değişmesine neden oldu. Seçimi düşünerek zaman zaman farklı politikaları dile getiren iktidar, sığınmacı konusunda bir kez daha tutarsızlığını ortaya koydu.

AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçmenin tepkisiyle sığınmacı söylemlerini değiştirdi. Erdoğan mart ayında yaptığı açıklamada, “Ana muhalefet, ‘Biz seçimi kazandığımızda mültecileri ülkelerine göndereceğiz’ diyor. Biz göndermeyeceğiz. Ensarın ne olduğunu biliyoruz” dedi. Ancak Erdoğan, nisan ayında yaptığı bu söyleminden geri adım atarak, “Suriyeli kardeşlerimizin gönüllü ve onurlu geri dönüşleri için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz” diye konuştu. Erdoğan 3 Mayıs’ta İdlib’de düzenlenen briket evlerin açılış töreninde ise, "Şimdi de 1 milyon Suriyeli kardeşimizin gönüllü geri dönüşünü sağlayacak yeni projenin hazırlığı içindeyiz. Azez-Cerablus-El Bab-Tel Abyad ve Resulayn ile 13 bölgedeki proje geniş kapsamlı. Konuttan hastaneye kadar, tarımdan sanayiye kadar tüm ekonomik altyapı projenin içinde yer alacak. Suriye’nin diğer kısımları da güvenli hale geldiğinde gönüllü geri dönüşler için gereken zemini hazırlamanın gayreti içinde olacağız." dedi. Siyaset bilimciler ve muhalefet, Erdoğan’ın, sığınmacı konusundaki birbirinden farklı çıkışlarını ‘oylardaki düşüş nedeniyle yaptığı’ şeklinde yorumladı. Sığınmacı meselesi de hiç kuşkusuz 2022 yılının en önemli konularından biri oldu.