Sınıf arkadaşı, Koronavirüs'ten genç yaşında yaşamını yitiren Eczacı İsmail Durmuş'u anlattı
Size biraz COVID19 nedeniyle hayatını kaybeden, sevgili meslektaşım, eczacı İsmailDurmuş'tan, fakültedeki lakabıyla İsot'tan bahsetmek istiyorum. Elbette bu, vefat edenin ardından yapılan bir güzelleme değil. Çünkü İsmail yaşarken de çok güzel bir insandı.
Biz fakültede, türlü haylazlıklar peşinde koşup sınıfta kalınca alt dönemim olan İsot'la sınıf arkadaşı olmuştuk. Fakültenin yakışıklısı, basketbol takımının aranan oyuncusu, hocasından öğrenci işlerine herkesin sevdiği, "ulan bu kadar da efendi olunmaz be" dedirten biriydi.
Ben fakültedeki 8. senemde, kalan son derslerimi vermekle cebelleşirken o çoktan mezun olmuş, eczane açmış, mesleğini icra ediyordu. İzmir'e geldiği bir sefer, "Abi benim de fotoğraflarımı çeksene" demişti. "Elbette kardeşim" demiş, bu kareleri o zaman çekmiştim. 11 sene önce...
Bir sene sonra tekrar geldiğinde "Yine çeker miyiz abi" dedi; "Elbette çekeriz İsot" dedim... Ki çektik de... Sene 2010.
İsot da, biz de hiç değişmedik... O efendiliğinden, güzelliğinden taviz vermedi hiç, biz de "yaramaz çocuk"luğumuzdan... Farklı dünya görüşlerine sahip olsak da, bu ikimiz için de önemsiz bir teferruattı.
İsot eczanesini İstanbul'a taşıdı sonra; sevdi, aşklandı, evlendi, çocuk sahibi oldu... "Düğün fotoğrafları sahipsiz kalmamalı kardeşim" deyip davet etmişti ancak kısmet olmadı gitmek... Korona virüs salgını onu eczanesinin başında yakaladı.
Salgının ilk haftasında Türk Eczacıları Birliği'ne seslendi, eczanesinin bulunduğu belediyeye seslendi, medyaya seslendi; dezenfekte dedi, önlem dedi, bizi de dikkate alın dedi... Tüm bunları, hep yaptığı gibi efendice yaptı. Ama dinletemedi...
Belediye onun 3 hafta önceki haykırışlarına hayatını kaybettiği bugün, henüz 1 saat önce cevap verdi dalga geçercesine... İnsanın boğazı düğüm düğüm oluyor, dişlerini sıkıyor bunları görünce.
Şimdi biz kime ne desek, kime ne denebilir, ne desek şimdi biz bir şey kime... Dilimiz dönmüyor ki, bir şey söylemeye...
Güzel uyu İsot... Kardeşim İsot, güzel uyu...
Ailene sabır, sana sonsuz ışıklar...
Sancaktepe Belediyesi'nin gazeteci İsmail Saymaz'a verdiği son yanıtı da sözlerinin sonuna şöyle ekledi: Belediyenin yanıtını da buraya alalım, kimsenin hakkı kimseye geçmesin...