Polonyalılar ayakta! "Otoriter bir Polonya istemiyoruz"
Polonya'nın en büyük muhalefet partisi Sivil Platform'un (PO) lideri ve eski Başbakan Donald Tusk'ın çağrısıyla toplanan Polonyalılar, yüksek fiyatlara tepki göstermek, özgür seçimler, demokrasi ve "Avrupalı bir Polonya" talep etmek için yürüyüş yaptı. Yapılacak milletvekili seçimleri öncesi gerçekleştirilen gösteri yürüyüşünde hayat pahalılığı ve yolsuzluklar eleştirildi, 8 yıldır iktidarda bulunan aşırı sağcı Hukuk ve Adalet Partisi (PiS) hükümetine karşı "Yeter artık" ve "Otoriter bir Polonya istemiyoruz" yazılı pankartlar taşındı, sloganlar atıldı.
Polonya'da özgür seçimlerin ilk kez yapıldığı 4 Haziran 1989'un 34'üncü yılında Tusk'ın yaptığı çağrı, halkta karşılık buldu ve vatandaşlar 'son yılların en büyük siyasi protestosu' olduğu ifade edilen yürüyüş için bir araya geldi. Varşova'da toplanan binlerce vatandaş, gösteriler ve ardından yürüyüş için önceden belirlenen alana sığmadı ve diğer büyük caddelere, sokaklara taştı. Yürüyüşe katılanlar, Polonya ve Avrupa Birliği (AB) bayraklarının yanı sıra üzerinde "Anayasa", "Demokrasi", "Kazanacağız", "Yeter artık" ve "Polonya Avrupa'dır" gibi yazılar bulunan çeşitli pankartlar taşıdı.
Yürüyüşe, halihazırda Cumhurbaşkanı olan Andrzej Duda'nın 2020'de rakibi olan ve yaklaşık 400 bin oy farkla seçimi kaybeden mevcut Varşova Belediye Başkanı Rafal Trzaskowski ve Tusk da katıldı.
Halka seslenen Tusk, "Burada, beyaz ve kırmızı bayraklardan oluşan bir okyanus görebiliyorum. Kalplerinde Polonya olan on binlerce insan burada, milyonlarca insan televizyonların başında. Bugün, özgür seçimlerin yıldönümü. Tüm Polonya, Avrupa, dünya, herkes ne kadar güçlü olduğumuzu görebilsin. Tıpkı yıllar önce olduğu gibi, demokrasi ve özgür Polonya için yeniden savaşmaya kaçımız hazırız? Kazanacağız" dedi. Varşova'nın "eski şehir" merkezinde vatandaşlara seslenen Tusk, "Bugün sizinleyim ve daha iyi bir Polonya için nerede mücadele edersek edelim yanınızda olacağım. Bugün buraya gelirken hepimizin kalbinde Polonya vardı. Ana vatanımız bizim için çok önemli. Bugün yarım milyon kişiyiz. Polonya, kalbimizde olduğu sürece hiç kimse ve hiçbir şey onu tehdit edemez" diye konuştu.
Yaptığı çağrıyla 500 bin kişinin Varşova meydanlarında toplandığını belirten Tusk, Polonya'nın özgürlük ve dayanışma ülkesi olduğunu vurgulayarak, "Size artık bir şansınız olmadığını söylemek istediler. Onların büyük umudu bizim umutsuzluğumuzdu. Onların gücü bizim güçsüzlüğümüzdü. Sona erdi. Polonya henüz ölmedi. Zafere gidiyoruz" değerlendirmesinde bulundu.
Polonya hükümetini eleştiren Tusk, Rusya tarafından ateşlendiği bildirilen bir füzenin geçen yıl aralıkta ülke topraklarına düştüğünün, ancak 4 aydan fazla bir süre geçmesine rağmen bulunamadığının ortaya çıktığını söyledi. Tusk, "Bir Rus füzesinin düştüğü ve bu hükümetin onu aramak yerine aylardır sessiz kaldığı bir ülkede artık kimse kendini güvende hissediyormuş gibi davranamaz. Bu seçime kazanmak, hesaplaşmak, insani yanlışları onarmak ve Polonyalı aileleri barıştırmak için geliyoruz" ifadelerini kullandı.
Varşova Belediye Başkanı Trzaskowski ise dünkü yürüyüşe Polonya'nın tüm şehirlerinden insanların katıldığını belirterek, "Demokratik bir Polonya istiyoruz, özgür bir Polonya istiyoruz, Avrupalı bir Polonya istiyoruz. Zafere ulaşacağımıza kesinlikle inanıyorum. 4 Haziran'da buraya gelmemizin bir nedeni var. Bu topluluğu yeniden inşa etmeliyiz, özgür insanlar topluluğu, cesur insanlar topluluğu Polonya'yı uyandırın. Kazanacağız" diye konuştu.
Muhalefet lideri Donald Tusk, 4 Haziran Pazar günü için bir protesto yürüyüşü çağrısında bulunmuştu. Daha önce "Zamlara, hırsızlığa ve yalana karşı özgür seçimler, demokratik ve Avrupa taraftarı bir Polonya için" yapılacağı belirtilen yürüyüşün Tusk'a siyaset yasağı getirebileceği öngörülen "Lex Tusk" yasasının kabul edilmesi sonrasında daha başka bir anlam kazanabileceği ifade edilmişti. Tusk, Twitter'da yaptığı paylaşımda, "İktidar 4 Haziran'dan itibaren korkuya kapılacak, insanlar da her şey değiştirebilecek güce sahip olabildiğini görecek" demişti. Aşırı sağcı PiS ise 31 Mayıs Çarşamba günü Auschwitz Toplama Kampı görseli ve onu çağrıştıran sesleri de içeren bir video paylaşarak muhalefetin yürüyüşünü itibarsızlaştırma girişiminde bulunmuştu. Altı milyon Yahudi'nin soykırıma uğradığı olayın siyasete malzeme edilmesi yoğun tepkilere yol açmıştı. Auschwitz-Birkenau kampında yaşananların kayda geçmesinden ve gelecek kuşaklara aktarılmasından sorumlu oluşum ve müze yönetimi ise videoyu "Milyonlarca kurbanın anısına yapılmış saygısızlık" diye nitelemişti.