Genel

Politikacılar, kaçakçılar, işkenceciler... İşte Dünya Bankası'ndaki hesapları sızdırılan isimler

Yasadışı yollarla elde edilmiş yaklaşık 100 milyar İsviçre Frangı'nın (109 milyar dolar) İsviçre bankası Credit Suisse'de tutulduğu hesaplara dair veriler sızdırıldı. Dünya çapından 30 bin müşteriye ait hesapların sahipleri arasında, yolsuz politikacılar, insan ve uyuşturucu kaçakçıları, işkence suçluları, rüşvetten hüküm giymiş isimler bulunuyor. Öne çıkan isimler ise Ürdün Kralı II. Abdullah, Mısır'ın devrik lideri Hüsnü Mübarek'in oğulları, Venezuelalı yetkililer, İtalyan mafyası Ndrangheta'ya yakın Antonio Velardo, Ukrayna'nın eski başbakanı Pavlo Lazarenko.

Sızıntı, İsviçre'ninen tanınmış bankalarından biri olan Credit Suisse'in müşterilerinin getirdiği paranın kaynağını yeterince araştırmamakla itham edildiği bir dönemde gerçekleşti. Bankanın bir çalışanı olduğu düşünülen bir muhbir, verileri Alman gazetesi Süddeutsche Zeitung'a sızdırdı. Veriler, Organize Suç ve Yolsuzluk Raporlama Projesi (OCCRP) üzerinden dünyanın farklı noktalarındaki 48 haber kuruluşuyla paylaşıldı. Hesapların bazılarının açılış tarihi 1940'lı yıllara giderken, üçte ikisinin 2000'den sonra açıldığı belirtildi. The Guardian'a göre bu hesapların birçoğu geçtiğimiz 10 yıl içinde kullanılıyordu ve bazıları da hâlâ açık. Credit Suisse ise kendisini, söz konusu hesapların birçoğunun açıldığı dönemde mali yasaların ve beklentilerin bugünkünden farklı olduğunu belirterek savunmaya çalıştı. Bankada hesabı olduğu ortaya çıkan isimlerden bazıları şöyle:

Hong Kong borsasının eski başkanı olarak rüşvet almaktan 1990 yılında tutuklanan ve cezaevinde yatan Ronald Li Fook-shiu'nin 2000 yılında bankada 59 milyon İsviçre Frangı'yla hesap açtığı ortaya çıktı.

ABD'de 2001 yılında dolandırıcılıktan hüküm giyen Sırbistan vatandaşı Rodoljub Radulović'in, 2005 ve 2006'da bankada iki şirket hesabı açtığı belirtildi. Kısa süre önce mafya lideri Darko Šarić adına Güney Amerika'dan kokain ticareti yapmaktan Belgrad'da 10 yıl hapis cezası alan Radulović’in hesaplarından birinde 3.4 milyon İsviçre Frangı tutulduğu ortaya çıktı.

Alman şirketi Siemens'in Nijerya temsilcisi olan ve 2006 yılında Nijeryalı siyasetçilerle devasa bir rüşvet ağı oluşturdğu ortaya çıkan Eduard Seidel'in da bankada hesapları olduğu ortaya çıktı. Buna göre Seidel, Siemens'den ayrılmasından sonra bir noktada 54 milyon İsviçre Frangı'nın bulunduğu bir hesabın sahibiydi. Seidel'in avukatı bu paranın kaynağını açıklamayı reddederken, Siemens de konuyla ilgili bilgi sahibi olmadığını açıkladı.

Filipinler'de insan kaçakçılığı suçlamasından 2011 yılında müebbet hapis cezası alan İsveçli bilgisayar teknisyeni Stefan Sederholm'un bankada iki buçuk yıl boyunca bir hesap sahibi olduğu belirtildi.

Bankada, Filipinler'de 10 milyar doları hortumladıkları bilinen eski diktatör Ferdinand Marcos ve eşi Imelda ile bağlantılı güncel bir hesap da bulundu. Marcos çiftinin diktatörlük döneminde Credit Suisse'de açtıkları bilinen hesaplar kapatılmış ve para Filipinler'e geri gönderilmişti. Ancak yeni sızıntıda, Ferdinand Marcos'a para aklaması için yardım etmekten hüküm giyen avukat Helen Rivilla'ya ait olan ve 2000 yılında açılmış bir hesap bulundu.

Nijerya'da altı yıl içinde 5 milyar dolara yakın para hortumladığı bilinen diktatör Sani Abacha'nın oğullarının, bankada 214 milyon dolar parası olduğu belirtildi. The Guardian'ın haberinde, sızdırılan hesaplar arasında Marcos ve Abacha ailesi kadar ünlü olmasalar da, Suriye'den Madagaskar'a uzanan bir coğrafyadaki ülkelerden çok sayıda güçlü ismin bankada hesapları bulunduğu aktarıldı.

Ukrayna'da 1997-1998 arasında başbakanlık yapan ve yolsuzluklarla anılan Pavlo Lazarenko da bu isimlerden biri. İş insanlarını kârdan yüzde 50 pay almak için tehdit ettiği ortaya çıkan ve 200 milyon dolara yakın miktarda para elde ettiği belirtilen Lazarenko'nun, iki hesabından birini istifaya zorlanmasından bir ay sonra açtığı kaydedildi. Buna göre hesaplarda en az 8 milyon İsviçre Frangı bulunuyordu.

Mısır'ın devrik lideri Hüsnü Mübarek'in oğulları olan ve 2011'deki halk isyanında tepkilerin hedefinde yer alan Ala ve Cemal'in de bankada hesapları olduğu ortaya çıktı. Buna göre, Ala ve Cemal Mübarek'in bankayla ilişkisi yıllar sürdü; kardeşler ilk olarak 1993 yılında ortak bir hesap açtı. Halk isyanından bir yıl önce, 2010 yılında, Ala'ya ait olan bir hesapta 232 milyon İsviçre Frangı bulunuyordu.

Sızıntıda, Hüsnü Mübarek ile bağlantılı olan üç başka hesap da bulundu. Bunlardan biri, yaklaşık 30 yıl boyunca eski diktatörün mali danışmanlığını yapan ve ihalelerden büyük bir servet edinip para aklama suçlamasından sürgünde ölen iş insanı Hüseyin Salem'e ait. Diğeri ise Mübarek'in partisinin milyarder üyelerinden olan ve eski sevgilisi olan Lübnanlı pop şarkısı Suzanne Tamim'i öldürmek için kiralık katil tuttuğu suçlamasıyla 2009'da hüküm giyen Hişam Talat Mustafa'ya ait. Hüsnü Mübarek'le bağlantılı üçüncü isim ise Mısır'ın eski istihbarat şefi Ömer Süleyman. İşkence ve insan hakları ihlalleri ile suçlanan Ömer Süleyman'ın 2007'de 63 milyon İsviçre Frangı bulunan bir hesabın sahibi olduğu belirtildi.

Sızıntıda, Cezayir, Pakistan, Ürdün, Yemen ve Irak'tan bir dizi istihbarat yetkilisi ve asker ile ailelerinin de hesapları ortaya çıktı. Cezayir'in eski savunma bakanı olarak yaygın insan hakları ihlallerinin sorumlu tutulan Halid Nezzar'ın 2 milyon İsviçre Frangı'nı tuttuğu hesabını 2004'te açtığı ve savaş suçlarından İsviçre'de tutuklandığı 2011'den sonraki iki yıl boyunca da açık kaldığı tespit edildi.