Genel

Faiz kararı sonrası İslam Memiş'ten değerlendirme! "Mehmet Şimşek'in söylediğinin tam tersini düşünüyorum"

İslam Memiş, tv100.com'daki bugünkü köşesinde Merkez Bankası'nın faiz kararını ve karar sonrası piyasalarda beklenen durumu yazdı. Memiş'in bugünkü yazısı şöyle:

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK), faiz kararını açıkladı. TCMB’nin yeni yönetimi, politika faizini 250 baz puan artırarak yüzde 17,50’ye yükseltti. TCMB’nin politika faizini yüzde 15’den yüzde 17,50’ye yükseltmesi beklentileri karşılamadı. Piyasanın genel beklentisi 500 baz puan faiz artıracağı yönündeydi.

Benim kişisel öngörüm de 300-350 baz puan artıracağı yönündeydi. Böylece politika faizi ile enflasyon arasındaki makas kapanmamış oldu. Karar metninde çok farklı bir değişiklik yok. TCMB karar metninde dezenflasyonun en kısa sürede tesisi, enflasyon beklentilerinin çıpalanması, fiyatlama davranışlarındaki bozulmanın kontrol altına alınması için parasal sıkılaştırma sürecinin devamına karar verildiği vurgulandı.

Ekonomi yönetimi her şeyin farkında. Tüm gerçekleri göz ardı etmeden taarruza geçtiği anlaşılıyor. Körfez ziyaretinde yapılan anlaşmalar onlar için sevindirici ve umutkârlar. Rezervler artıyor. TCMB’nin brüt rezervleri 113,1 milyar dolar seviyesine yükseldi. Programlarının kısa vadede etkili olacağını, doğru yolda olduklarını düşünüyorlar.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek dün sosyal medya hesabından şu açıklamayı yaptı: “Programımız en büyük önceliklerinden birisi ihracatın güçlü bir şekilde desteklenmesidir. İç talebi dengeleyici tedbirler alırken, ihracata da maksimum desteği sağlayacağız.”

“İhracatçıya maksimum destek, iç talebe dengeleme” TCMB ve Şimşek’ten aldığım mesaj şu: “Önceliğimiz enflasyon ve ihracat” Yani, yüksek kur ve sancılı süreç devam edecek. Öncelik tek haneli bir enflasyon.

Ben tam tersini düşünüyorum. Bu yılı yüzde 55-58 aralığında bir enflasyon ile tamamlarız. Resmi kur ile serbest piyasa kuru yine ayrıştı, makas aralığı yine gündemde. Yani, yeniden ziyade eskiye dönüş geldi.

Yapısal reformlar yapılmadan, kredi muslukları açılmadan, rantçılık ve stokçuluğun önüne geçemeden işler zor. Herkes kendince haklı. Devlet de millet de haklı. Piyasa da kaldı ortada. Ruh, heyecan, umut yok. Keyif yok, kafa dolu, kimse önünü göremiyor. Beyin âdeta donmuş gibi. Anlayacağınız kimsede tat tuz yok.