Genel

LGBTI+ bireyleri hedef gösteren yürüyüşe sanat dünyasından tepki

Gericiler tarafından yarın İstanbul'un Fatih ilçesinde gerçekleştirilmesi planlanan ve tanıtım klibiyle LGBTI+ bireyleri hedef alan "Fatih'te Büyük Aile Buluşması" isimli yürüyüşe sanat dünyasından bazı isimler tepki gösterdi. Söz konusu yürüyüş için hazırlanan klip, RTÜK’ün (Radyo ve Televizyon Üst Kurulu) internet sitesinde kamu spotu olarak 'tavsiye edilen' içerikler arasına alındı. LGBTI+ bireyleri açıkça hedef gösteren klibe RTÜK tarafından onay verilmesi sosyal medyada tepkilere neden oldu. Yürüyüşle ilgili sosyal medyada paylaşım yapan bazı sanatçılar, toplumun bazı kesimlerinin 'ayrımcılığa' maruz kaldığına dikkat çekerek AKP iktidarını ve RTÜK'ü eleştirdi.

Mabel Matiz, yürüyüş ve RTÜK'ün onayladığı klip ile ilgili dayanışma çağrısı yaptı. Matiz, "LGBTİ+ karşıtı yürüyüş ve söz konusu kamu spotu ile ilgili herkesi LGBTİ+’larla dayanışmaya çağırıyorum. Uygar bir toplumda böyle bir şeyin yeri yoktur ve ayrımcılık suçtur." ifadelerini kullandı.

Yürüyüşü düzenleyen gericilere "Zihniyetleri çok korkunç" diyen Aleyna Tilki, "LGBTİ+ karşıtı yürüyüş ne ya? Toplumda yarattığınız ayrımcılığın bir karması yok mu zannediyorsunuz? Duygu ve tensel dünyalarımızın protesto edilmesi doğaya aykırı Zihniyetler çok korkunç" paylaşımını yaptı.

Yürüyüşle ilgili "Kara bir leke" vurgusu yapan Şarkıcı Edis, "Keşke bu yürüyüş ve kamu spotu yaşam hakları, çalışma hakları ellerinden alınan, kanun önünde eşitlik arayan, cinsel yönelimleri sebebiyle tacize istismara uğrayan LGBTİ+ bireyler için olsaydı. Bu kadar tersine istikamet sizin alnınıza kara bir leke. Acil şifalar diliyorum." şeklinde konuştu.

Şarkıcı Kalben, "İnsanların özgür hisleri, kimlikleri, varlıkları ve hakları sansürlenemez, yasaklanamaz. Devlet hepimizi korumak için var olmalı, bize karşı nefret suçları işlemek ve bizi birbirimize düşürmek için değil." dedi.

Sena Şener, sosyal medyada yaptığı tek cümlelik paylaşımla gericilerin yürüyüşünü kınadığını ifade etti. Şener, "18 Eylül’de yapılacak olan LGBTİ+ karşıtı yürüyüşü kınıyorum." ifadelerini kullandı.

Komedyen Kaan Sekban ise "İran gibi değilsek bunu Atatürk'e borçluyuz" diyerek söz konusu yürüyüşlerin toplumun özgürlüğünü kısıtlayamayacağına vurgu yaptı. Sekban, "Çok beylik bi laf edeceğim ama İran gibi değilsek bunu en çok Atatürk'e borçluyuz. Evet 8 Mart'ta kadınlar yürüyüş yapamıyor, evet LGBT karşıtı protestolar yapılıyor ama bu dandik zorbalıkların hiçbiri insanların özgürlüklerini kısıtlamaya yetemiyor ve yetemeyecek. Keza hayal ettikleri gibi dindar ve kindar nesil de olamadı ve olamayacak, bütün müfredatlar değişti, okullar imam hatibe döndü ama yine de bu mümkün olmadı. Bazen buraya da düşen tekbir getirtilen çocukların da çoğu büyüdüğünde yobaz olmayacak. Bu iletişim çağında biraz sorgulayan, kafası biraz çalışan bir gencin yobaz olması imkansız, zaman aktıkça daha da aydınlığa yönelecekler tam aksine, çünkü dünyanın dönüş hızı yobazların kafasından çok daha ilerde ve çünkü Cumhuriyetin temelleri her şeye rağmen ve hala çok sağlam.