Depreme dayanıklı yapılar listelendi! Türkiye'den bir bina var!
Deprem kuşağı kelimesi denilince akla gelen ilk ülkelerden biri olan Japonya, sismik anlamda çok aktif bir bölgede yer alıyor. Japonya’da buna uygun olarak tasarlanan birçok yapı mevcut. Mori Kulesi, resmi sitesinde yer alan bilgiye göre deprem anında dışarı kaçılacak değil, içerisine girilecek bir yapı olarak tasarlanmış.
Sismik direnç için damper mühendisliği kullanılan bu yapıda 192 adet içi sıvı dolu amortisör kullanılmakta. Deprem anında yaşanan sarsıntı sonucunda bu içi sıvı dolu amortisörler sallanmaya karşı koymak adına ters bir biçimde çalkalanıyor. Bu yönüyle kullanılan en etkili yöntemlerden birine sahip olan Mori Kulesi, deprem anında oldukça güvenli bir yapı olarak listemizde yer alıyor.
Güney Kaliforniya bölgesi, deprem olarak riskli bir bölgede yer aldığı için bölgedeki binalarda sismik düzenlemeler yapıldı. Los Angeles’ın en yüksek binası olan New Wilshire Grand Center, bu düzenlemeler kapsamında yeni yönergelere uygun olarak işlem gördü. Daha önceleri üst katlarında depremin bir kırbaç etkisi yaratabileceği konuşulan bu yapı artık oldukça sağlam bir görüntüde yer alıyor.
Binanın üç bölümünde 30 adet payanda kullanılıyor, bu sayede tesisin dikey ve yanal kuvvetlere direnmesi sağlanıyor. Bu payandaların daha kuvvetli olarak desteklenmesi için her birime ek tutucu kuşak dahil edilmiş durumda. Bu özel kuşak hem gerilebilir hem de sıkışabilir bir vaziyette bulunuyor. Şimdilerdeyse New Wilshire Grand Center, ABD’nin en güvenli yapılarından birisi olarak Los Angeles’daki yerini alıyor.
Japon tekstil firması olan Komatsu Seiren, tesislerini güçlendirmek ve depreme dayanıklı hale getirmek için karbon fiberden geliştirilen yüksek gerilimli bir hat kullanıyor. Tesisin mimarlarından olan Kengo Kuma ve Associate, bu yüksek gerilimli çubuklardan 1.000 tanesini tesisin çatısına bağlamayı tercih etmiş. Olası bir depremde, tesise uygulanan yatay kuvvet en aza indirilecek ve bina en az hasarı görecek.
Depreme en çok dayanıklı yapılar arasında tanıdık bir isim de var. Sabiha Gökçen Havaalanı, beklenen büyük depreme uygun bir şekilde inşa edildi. İki milyon metrekarelik kompleks, 300’den fazla sismik izolatör üzerine oturuyor. Bu sismik izolatörler sayesinde olası bir depremde bina tek bir bütün halinde hareket ediyor ve hasar seviyesini minimuma indiriyor.
İstanbul’un ne kadar riskli bir deprem bölgesi olduğu düşünüldüğünde bu yapının, sismik etkilere karşı dayanıklı olması bölge için önem arz etmekte. Bu tasarım, olası bir depremde yaşanılacak olan şiddeti yüzde 80 kadar azaltmaktadır.
Taipei 101 hakkındaki akıllara durgunluk veren gerçek; dünyanın en büyük ayarlı kütle sönümleyicisine (TMD) ev sahipliği yapıyor olmasıdır! Bu sistem temel olarak, yüksek kulenin sallanmasını azaltmak için rüzgâr ve depremler gibi büyük geçici yüklere karşı koyan dev bir metal toptan oluşur. Kuleye büyük kuvvetler etki ettiğinde, TMD ters yönde sallanarak topun kütlesi sayesinde geçici kuvvetleri sönümleyerek tüm binayı dengede tutar.
Filipin Arenası, dünyanın en büyük kubbeli arenasıdır ve dünyanın en ünlü ve aktif deprem fay hatları zincirinin evi olan Pasifik Ateş Çemberi boyunca uzanır. Arenada uygulanan deprem sistemi sayesinde temeldeki sistem hareket ederken üst yapı sabit kalır.
Bu sistem; ana yapı ile temel sistem arasındaki boşluğun, yüksek enerji dağıtma özelliği olan kauçuk ile oluşmasıyla sağlanır.
Transamerica Piramidi, Kaliforniya'nın San Francisco şehrinde, San Andreas ve Hayward faylarının hemen yanında yer alan 1970'lerde yapılan ikonik bir yapıdır. 1989 yılında 6,9 büyüklüğünde bir deprem binayı vurduğunda çok katlı yapının üst katları neredeyse 30 santim sallandı ancak bina depremden hiç hasar almadı.
Bu başarı, sismik yüklerle hareket edecek şekilde tasarlanmış 52 fit derinliğindeki çelik ve beton temelden geliyor. Dikey ve yatay yükler, 45. kota kadar uzanan iç çerçeveler ile birinci katın üzerinde benzersiz bir makas sistemi ile destekleniyor. Bu yapısal sistemlerin karmaşık kombinasyonu, binayı salınma hareketlerine karşı dirençli hale getirir ve büyük yatay taban kesme kuvvetlerinin soğurulmasını sağlar.
Burj Khalifa, dünyadaki en dayanıklı binalardan biridir. Yapı, payanda duvarlarının çevre kolonlarını iç duvarlara bağladığı mekanik zeminlerden oluşur bu sayede çevre kolonları yapının yanal direncini destekleyebilir. Kolonların dikeyliği de yerçekimi yüklerinin taşınmasına yardımcı olur. Sonuç olarak, Burj Khalifa hem yanal hem de burulma hareketlerine karşı üstün bir direnme gösterir.