Genç popçu Aleyna Tilki, İbrahim Selim'in YouTube'da yayınlanan programına konuk oldu. Şarkıcılık kariyerinin yanı sıra özel hayatıyla da sık sık gündem olan Tilki, "Sence ideal bir buluşma nasıl olmalı?" sorusuna yanıt verdi.
Samimi açıklamalarda bulunan Tilki, konuyla ilgili şunları söyledi:
Önceden beni tanıyor olması lazım. Bana ismini gizleyerek ayıcıklar, çiçekler yollaması lazım... Evimi öğrenemez de kulisime, işe gittiği yerlere çiçekler özellikle ayıcıklar, oyuncaklar gönderecek.
Ben de 'Bu kim?' diye merak edeceğim ama vizyonlu ayıcıklar istiyorum, vizyonsuz ayıcıklar istemiyorum. Sonra bir gün artık kim olduğu çıkacak ortaya. Hemen numaramı alacak ama bilmiyorum nasıl alacak. Ardından bir yer ayarlayacak ama tek buluşmak istemem, hemen baş başa kalamam. Arkadaş ortamında buluşalım. Gelirken bir şey getirmesin ancak sonrasında 'Görüşmemiz çok güzeldi' diye ayıcık yollasın.
Buluşacağı kişinin karakterinin nasıl olması gerektiğini de açıklayan ünlü şarkıcı, "Efendi, ağır, keko ve biraz maço olsun. İşime ve iş saatlerime karışmasın. Çok zor değil, özünde kekoluk olacak ama öyle hissettirmemek için elinden geleni yapacak" dedi.
21 yaşındaki Aleyna Tilki, "Hangi davranış seni o kişiden soğutur?" sorusuna şu yanıtı verdi:
Olduğu gibi gözükmemesi ve boş konuşması, konuşmamayı bilmemesi… Çünkü ben dolu sohbet etmeyi severim. Hangi konu olursa olsun konuştuğumuz konuda bilgili olsun, o konuyu içselleştirsin isterim. Yarattığı kişiden konuşmasın, kalbinden konuşsun isterim. Böyle olmadığı zaman kaçarak uzaklaşıyorum. Bu durumla çok karşılaşıyorum, çok aptal insan var.
Tilki, "Bir takıntın var mı?" sorusunu ise, "Var, ben çok takıntılıyım ama işimle alakalı bir tanesini söyleyeyim; tenimin beyaz olması. Tenimi kontur yapacağım diye boyarlarsa kıyamet kopar. Güneşte biraz yanayım hemen ağlıyorum. Böyle şeylerde takıntılıyım. Bir şey çok düzenli gözüktüğü zaman ise bozarım" şeklinde cevapladı.
Öte yandan Instagram'da 2 milyondan fazla takipçisi bulunan Aleyna Tilki'ye yeni şarkısı 'Retrograde' ile ilgili aldığı geri dönüşler sorulmuştu.
Ünlü şarkıcı, "Harika tepkiler alıyorum. Özellikle Latin Amerika, Hindistan ve Kuzey Avrupa’dan çok güzel tepkiler alıyorum. Bunların dışında Türkler zaten beni çok güzel destekliyor. Bu desteğe ihtiyacım vardı ve sağ olsunlar bana bu desteği verdiler" ifadelerini kullanmıştı.
"Amerikada doğmuş olsaydın her şey daha farklı olur muydu?" sorusuna yanıt veren Tilki, şunları söylemişti:
Daha kötü olurdu. Amerika’da doğup, büyüseydim oradaki starlardan bir farkım kalmazdı. Konya’da doğmak, Anadolu’nun enerjisini taşımak, bana çok şey kattı. Benim dünya starı olabilecek olmamın başlıca nedeni kendine has bir tip olmam. Yurt dışındaki insanlar da bu konuya çok ilgi gösteriyor. Beni dünya starlarından ayıran şey; bence Konya'da doğmuş olmamdır. Başlangıcım yurt dışında olsaydı bu kadar özel bir sanatçı olamazdım.
Pandeminin işlerini ve yaşantısını nasıl etkilediği ile ilgili konuşan Aleyna Tilki, "Bu süreçte kendim için bir endişeye kapılmadım çünkü benim her zaman reklam ve dizi işlerinden güzel gelirim oluyor. Fakat müzisyen insanlar iş yapamadığı için çok kaygılandım. Ben müzik yapmayı çok seviyorum ama sahneye çıkmaya aşığım" ifadelerini kullanmıştı.
"Ben geldikten sonra pop müzik düşüşe geçti" diyen şarkıcı, şunları söylemişti:
Dönemsel olarak bir azalma oldu. Özellikle 'Sen Olsan Bari' çıktıktan sonra çok az hit çıktı. O güne kadar tüm popçuların dönemiydi. Hep birbirine benzeyen sözler vardı. Daha sonra yenilikçi ve üretken işlerin sevildiği anlaşıldı. Türk insanının ne istediğini görmek için geçmiş yıllara bakmak yeterli. Aynı 90'lar devrine geri döndük, o dönemde en büyük starlar birbirine vokal yaparlardı. Birlik beraberlik vardı. Bazı isimler o kadar kaygılı ki üretmekten korkuyorlar.
Kıskanıldığı için eleştirildiğini söyleyen Tilki, "Ben dünyayı gezerken insanlar evinde oturuyor. Bilmiyorum, belki canları sıkılıyordur. Yaptığım her işi, söylediğim her işi kalbimden geldiği için yapıyorum. Samimiyetime güvendiğim için eleştirilerin kıskançlıktan başka bir şey olamadığını düşünüyorum" şeklinde konuşmuştu.