Çin'in Hubei eyaletinin Wuhan şehrinde başlayan ve tüm dünyayı etkisi altına koronavirüs salgını ülkemizde de etkisini gösterirken Sağlık Bakanlığı 'Hayat Eve Sığar' diyerek evde kalma çağrısı yaptı ancak kadınlar için hayat eve sığmadı. 'Evde kalın' çağrılarının yapıldığı 2020 yılında 461 kadın cinayeti meydana gelirken; 298 kadın 'en güvenli' yer olarak tanımlanılan evinde öldürüldü.
Geçtiğimiz yıldan bu yana şüpheli kadın ölümlerinde büyük bir artış yaşandı. 2019 yılında 474 kadın cinayeti meydana gelirken 115 şüpheli kadın ölümü belirlendi. Geride bırakmaya hazırlandığımız 2020 yılında ise 162 kadının ölümü kayıtara şüpheli olarak geçti.
2020 yılında kadın cinayetleri artarken şüpheli ölümlerde de artış yaşandı. Üniversite öğrencisi Aleyna Çakır, 3 Haziran günü Ankara'daki evinde bornoz kuşağıyla asılmış halde bulundu. Vücudunda darp ve işkence izleri olduğu belirlenen Çakır'ın erkek arkadaşı Ümitcan Uygun tarafından defalarca kez şiddete maruz kaldığı ortaya çıktı. Çakır'ı bayıltana kadar şiddet uygulayan Ümitcan Uygun, şiddet görüntülerinin sosyal medyada tepki çekmesinin ardından gözaltına alınarak serbest bırakıldı.
Çakır'ın ölümün aydınlatılması için ailesinin ATV'de yayınlanan Müge Anlı ile Tatlı Sert programına katılmasından ardından Ümitcan Uygun'un annesi dağlık bir alanda başından silahla vurulmuş halde bulundu. Uygun ailesi, annenin "Ölümümden Müge Anlı suçludur" notu bırakarak intihar ettiğini iddia etti. Eşinin ölümün ardından konuşan Ümitcan Uygun'un babası Durak Uygun ise, "Cumhurbaşkanım ben çok koştum bu yollarda, has ülkücüyüm" diyerek AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'a seslendi. Olayın ardından Durak Uygun'un Süleyman Soylu ile yan yana çektirdiği fotoğraflar ortaya çıktı.
Geçtiğimiz günlerde sosyal medya hesabı ele geçirilen Ümitcan Uygun'un bir arkadaşına Müge Anlı için, "Onları da öldüreceğim vallaha şu ortalık bir durulsun, temize çıkayım bir. Annem onun yüzünden öldü intikamını almadan ölmek bana yakışır mı?" ifadesi adeta bir itiraf olarak değerlendirildi.
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi öğrencisi olan 27 yaşındaki Pınar Gültekin, 16 Temmuz günü kayboldu. 21 Temmuz'da Muğla'nın Menteşe ilçesinde ormanlık bir alanda cansız bedeni bulunan genç kadını eski erkek arkadaşı olduğu iddia edilen Cemal Metin Avcı'nın öldürdüğü ortaya çıktı. İlk ifadesinde suçlamaları reddeden Avcı, delillerin ortaya çıkmasıyla Gültekin'i bağ evinde öldürdüğünü, cesedini yaktıktan sonra varille ormanlık alana attığını itiraf etti.
Pınar Gültekin'in katili Cemal Metin Avcı ve olayın ardından abisine yardım eden Mertcan Avcı'nın yargılanmasına geçtiğimiz Kasım ayında başlandı. Cemal Metin Avcı'nın "canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, kardeşi Mertcan Avcı'nın ise "suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme" suçundan 5 yıla kadar hapis istemiyle yargılandığı davanın ikinci duruşması 4 Ocak'ta Muğla'da görülecek.
Geçtiğimiz haftalarda olay yerinde yapılan keşifin ardından konuşan Gültekin ailesinin avukatı Rezan Epözdemir, "Böyle canice, hunharca, insanın insan olma vasfına aykırı bir cinayet ve son derece soğuk kanlı şekilde keşif mahallinde detaylar anlatıldı. Biz doğrudan çapraz sorgu kapsamında sorularımızı da ilettik. Keşif icrası da yapıldı ama birçok çelişki var. Sonuna kadar hukuki mücadelemizi ortaya koyacağız" ifadelerini kullandı.
13 Ağustos günü Gaziantep'te Duygu Delen, Mehmet Kaplan'ın evinin balkonundan düşerek hayatını kaybetti. Kaplan, Delen'in intihar ettiğini iddia ederken şüpheli ölüme ilişkin soruşturma başlatıldı.
Kasım ayında ağırlaştırılmış müebbet istemiyle yargılanmasına başlanılan Mehmet Kaplan, suçlamaları redderken mahkeme ocak ayında olayın meydana geldiği yerde bilirkişi heyetiyle keşif yapılmasına karar vererek duruşmayı Şubat ayına erteledi.
Öte yandan cinayet şüphelisi Mehmet Kaplan'ın avukatı Enes Akbulut, müvekkilinin tutuksuz yargılanması için başvuru hazırlığı yaptıklarını söyledi.
19 yaşındaki Hazal Tektaş, reddettiği ve şikayetçi olduğu Mehmet Ali Atış tarafından 18 Ekim gecesi başından silahla vurularak öldürüldü. Tektaş'ı öldüren katil Atış ardından aynı silahla kendi hayatına da son verdi.
Çalıştığı pizzacıda tanıştığı Atış'ın ısrarlı tacizlerine maruz kalan Tektaş'ın cinayetten kısa bir süre önce yine Atış tarafından "Ya benim olacaksın, ya seni öldüreceğim artık her şey benim istediğim gibi olacak" denilerek kaçırıldığı ortaya çıktı.
19 yaşındaki Hazal Tektaş'tan geriye fotoğrafları ve şarkı söylediği videoları kaldı.
24 yaşındaki Melek Aslan, Diyarbakır'da erkek kardeşi tarafından öldürüldü. Melek'ten geriye bir bankın üzerindeki kitaplarının fotoğrafı kalırken, Melek'in ölümüne ilişkin detaylar ortaya çıktı.
Kıskançlık nedeniyle ayrıldığı ve şikayetçi olarak uzaklaştırma kararı aldırdığı Orhan Vatansever isimli erkeğin Melek'in ailesiyle irtibata geçtiği ortaya çıktı. Melek'in özel fotoğraflarını ailesine gönderen Vatansever, Melek'in 21 yaşındaki kardeşi Mehmet Aslan'a ulaşarak kaldığı apartın adresini verdi.
Melek Aslan cinayetinin azmettiricisi Vatansever ve katili Mehme Aslan tutuklanırken, savcılık şahısların 'ağırlaştırılmış müebbet hapis' cezasıyla yargılanmasını talep etti.
4 ay önce kaçarak evlenen Ece Çiçek, 3 Aralık gecesi Sabri Çiçek tarafından bıçaklanarak öldürüldü. 18 yaşındaki Ece Çiçek'in, olaydan önce ailesini arayarak boşanmak ve Ankara'ya dönmek istediğini söylediği ortaya çıktı.
3 Aralık gecesi Ece Çiçek'i öldüren Sabri Çiçek, polisleri arayarak kendini ihbar etti. Olay yerine gelen polis ekipleri tarafından gözaltına alınan Sabri Çiçek, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
Olayın ardından konuşan Ece Çiçek'in abisi Naim Ertürk ise yaşananları şöyle anlattı:
"Ece ilk günler mutlu olduğunu söylüyordu. Ancak daha sonra anneme 'Sabri büyüyle uğraşıyor' demiş. Kıskançlığından perdeleri kapattırıyormuş"
Konya'da yaşayan Ali Rıza Yüzer isimli erkek, 6 aylık hamile eşi Sadife Yüzer'i 3 çocuğunun gözleri önünde av tüfeğiyle vurarak öldürdü. Ali Rıza Yüzer, cinayetin ardından "Aramızda anlaşmazlık vardı. Kavga ettik, tüfekle vurdum" dedi.
Ali Rıza Yüzer çıkarıldığı mahkemece tutuklanırken, 3 çocuk devlet korumasına alınarak yuvaya yerleştirildi.
İstanbul Aydın Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Aylin Sözer, Kemal Ayyıldız isimli erkek tarafından üzerine yanıcı madde dökülerek yakıldı. Sözer yaşamını yitirirken Ayyıldız'ın üzerinde yapılan aramada Sözer'e ait altınlar ve yanıcı sıvı bulundu.
Ayyıldız'ın sabah saatlerinde Sözer'in evine gittiği öğle saatlerinde ise önce boğazını kestiği ardından delilleri karartmak için yaktığı ortaya çıktı. Olay, Sözer'den haber alamayan kardeşlerinin polisi aramasıyla ortaya çıktı.
Geçtiğimiz yıl katıldığı bir televizyon programında "Biz toplumda şiddeti ne kadar çok gözlemliyorsak çocuklar arasında da o kadar yaygınlaşıyor" dediği anlar ise Sözer'den geriye kalan görüntüler oldu.