Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) örgütlü gücünü giderek büyütmekte, sarı sendika Türk-İş ise kan kaybetmekte, her geçen gün yeni bir işyerinin temsiliyetini DİSK’e kaptırmaktaydı. DİSK, 1967’de gerçekleşen kuruluşunun üzerinden geçen üç sene boyunca örgütlü olduğu işyerlerinde direniş kararı almaktan çekinmiyordu.
Militan bir sınıf sendikasıyla karşı karşıya kalan patronların ve gücünü kaybeden sarı sendikanın girişimleriyle, DİSK’in önünü tıkayan ve Türk-İş’in tekelini garanti altına alan yeni sendika yasası TBMM’ye geldi. Bu doğrultuda, ilk olarak 1969 öncesinde Türk-İş tarafından hazırlanan bir yasa tasarısı meclise sunuldu. Ancak, bu tasarının görüşülmesine 1969-1970 yasama döneminde başlanabildi. Yeni yasa tasarısı, toplu sözleşme yapılabilmesi için işyeri ölçeğinde %51 olan temsil zorunluluğunu, sektör ölçeğinde %51 yaparak, DİSK’i toplu sözleşme yapamaz hale getirmeyi ve yok etmeyi amaçlıyordu