İzmir’in Foça ilçesindeki Işıklar mevkisinde 24,71 hektarlık alanda Damba Madencilik İnşaat Sanayi ve Ticaret AŞ tarafından işletilen taş ocağına yönelik tepkiler büyüdü. Foça Tarih ve Doğa Talanına Hayır Platformu Sözcüsü Ramis Sağlam, “Sürdürülen maden faaliyeti, zeytincilik faaliyetini olumsuz olarak etkiliyor. Köy çeşmesinden su bulanık akıyor'' dedi.
İzmir’in Foça ilçesine bağlı Kocamehmetler köyüne 850 metre uzaklıktaki Işıklar mevkisinde 24,71 hektarlık alanda tarafından açılmak istenen taş ocağı projesi yerliler tepki gösteriyor. Taş ocağı proje alanında yakın çağ dönemine ait arkeolojik kalıntılar bulunmuş ve İzmir 2 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu (KVKK) Bölge Müdürlüğü, bölgeyi SİT alanı ilan etmişti.
Damba Madencilik İnşaat Sanayi ve Tic. AŞ’ye ait taş ocağı köyün içine kadar girerek, ruhsat alanının ocak olarak işletilen bölümünü sürekli genişletilerek köy evlerinin sınır komşusu haline gelirken Foça Belediyesi tarafından yargıya taşınmıştı.
Taş ocağına karşı mücadele devam ederken Foça Tarih ve Doğa Talanına Hayır Platformu Sözcüsü Ramis Sağlam, duruşma öncesi yaptığı açıklamada, “Köyün içine girmiş olan taş ocağı işletmesi hala neyi bekliyor? İnsanların ölmesini, evlerin üzerine kayalar düşmesini mi bekliyorlar” diyerek bölgedeki maden faaliyetinin sonlandırılmasını istedi.
''KOCAMEHMETLER KÖYÜ KENTSEL SİT ALANI İÇİNDEDİR''
Kocamehmetler Köyü’nün kentsel SİT alanı içinde olduğuna dikkati çeken Sağlam, ''Taş ocakları tarımımızı, can güvenliğimizi tehdit ediyor. İzmir’in Foça ilçesi Kocamehmetler Köyü’nde faaliyet gösteren iki taş ocağından biri olan Çetin Damba’ya ait taş ocağı Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü’nün 2016 yılındaki ‘ÇED dışı kararı’ bugün 4. İdare Mahkemesi’nde görülecek. Foça Belediyesi’nin yargıya taşıdığı davada mahkemenin atadığı bilirkişi heyeti bölgede yaptığı inceleme sonucunda Kocamehmetler Köyü’nde yaşanan bir gerçeği raporlaştırdı. Kocamehmetler Köyü kentsel sit alanı içindedir. Taş ocakları, sahası içinde orman ve mera alanlarımız bulunuyor. Taş ocakları köyün mera alanlarına tecavüz ederek, Çevre Kanunu aykırı üretim faaliyeti nedeniyle bu bölge tahrip edilerek telafisi güç zarara neden olmaya devam ediyor'' ifadelerini kullandı.
''TOZ VE DUMAN ÇIKARAN TESİS YAPILAMAYACAĞI KANUNLA BELİRLENMİŞTİR''
Ocağın tarımsal faaliyetleri engellediğini belirten Sağlam, şunları kaydetti:
''Mahkeme bilirkişi heyeti yaptığı inceleme sonucunda 25 hektar ve üzeri çalışma alanında açık işletmeler, eşik değeri olduğunu belirterek durum değerlendirmesini yaptı. İzni belgesinin 25,02 hektarlık alan için düzenlenmiş olduğu göz önüne alındığında ÇED sürecine verilmiş alanın 25 hektar ve üzeri çalışma alanın eşik değerini aştığı tespit edilerek ve ÇED Raporu hazırlama yükümlülüğü bulunduğu kanaatine vardı. Sürdürülen maden faaliyeti, zeytincilik faaliyetini olumsuz olarak etkiliyor. Zeytinlik sahaları içinde ve bu sahalara en az 3 kilometre mesafede zeytinyağı fabrikası hariç hiçbir işletmenin olmaması gerekiyor. Bu zeytinlerin vegatatif ve generatif gelişmesine mani olacağı biliniyor. Kimyevi atık bırakan, toz ve duman çıkaran tesis yapılamayacağı kanunla belirlenmiştir. Ruhsat sahasının bulunduğu tepenin doğu, güney ve güneydoğu alt-eteklerinden yaklaşık olarak 110 metre mesafede zeytinlikler bulunmaktadır. Söz konusu taş ocağının ÇED koşullarını sağlamadığı, bilirkişi tarafından da tespit edildi.''
“İNSANLARIN ÖLMESİNİ, EVLERİN ÜZERİNE KAYALAR DÜŞMESİNİ Mİ BEKLİYORLAR?”
Maden faaliyetinin bölge halkının hayatını olumsuz etkilediğini ve can güvenliği tehlikeye attığını ifad eden Sağlam, şöyle devam etti:
''Kocamehmetler Köyü’nde sürdürülen madencilik faaliyetinde kamu yararı olmadığı gibi köyümüzde yaşayanların can güvenliğini de her an tehlikeye atmaktadır. Açık ocak maden işletmeciliği yapılan taş ocağında Mahkeme Bilirkişi Heyeti’nin keşif sırasında yaklaşık 20 metre mesafede evler bulunduğunu görmüş tespit etti. Soruyoruz… Yaşadığınız evin 20 metre yakınında taş ocağı ister misiniz? Kamuoyuna, hakimine, savcısına soruyoruz. Madenin iş makineleri ana kayadan koparma işlemi yaparken devamlı evlerimiz sarsılıyor. Evlerin içinden sular kaynamaya başladı. Bu koşulda köyün içine girmiş olan taş ocağı işletmesi hala neyi bekliyor? İnsanların ölmesini, evlerin üzerine kayalar düşmesini mi bekliyorlar?
Cennetten bir parçayı kopyalayıp Kocamehmetler Köyü’ne yapıştırmışlar. Alt tarafı bu kadar güzelken, zeytin alanları varken, tarım ve hayvancılık yapılırken köyün üst tarafında taş ocağı evlerin içine kadar girmiş. Su üretim havzalarımız tehlike altında. Köyün çeşmesinden artık su yerine bulanık, ne olduğu belirsiz, kaya aralarından çıkan, maden işletmesinden oluşan zarar, şu anda su yataklarına da zarar veriyor.
''BİLİRKİŞİ RAPORU İDDİALARIMIZI DOĞRULAMIŞTIR''
Kocamehmetler Köyü’ndeki taş ocağı faaliyetinin zaman geçirmeden son bulmasını istiyoruz. Mahkeme bilirkişi raporu çok önemli noktalara dikkat çekerek iddialarımızı doğrulamıştır. Kocamehmetler Köyü’ndeki taş ocağı faaliyeti köyde yaşayanların can güvenliğini tehdit eder duruma geldi. Köyün içine kadar giren iş makineleri yaşam alanlarını tahribat ediyor. Köy yolunun kenarına kadar inen taş ocağı hem madencilik hem de zeytincilik kanunu yok sayıyor. Mahkemeden biran önce çevreye ve insana zarar veren bu taş ocağını kapatmasını istiyoruz.''
https://tele1.com.tr/geliboluda-cevre-mucadelesi-halk-ced-raporu-gerekli-degildir-kararina-itiraz-edip-tas-ocagina-dava-acti-1036701/