Türkiye Fırıncılar Federasyonu Başkanı Halil İbrahim Balcı, federasyon genel merkezinde maliyet artışlarına ilişkin açıklama yaptı.
Balcı, son bir aydır un fiyatlarının yüzde 30 artarak 630 lira bandından yaklaşık 800 bandında çıkması ve diğer girdilere gelen farklar nedeniyle üretici olan fırıncıların ciddi anlamda zorlandığını söyledi.
Balcı, "Bu artışlar, ekmek fiyatında yükselmeyi kaçınılmaz kılmaktadır. Bununla ilgili Ticaret Bakanlığımızla yapmış olduğumuz çalışmalar var, Maliye Bakanlığımızla yapmış olduğumuz çalışmalar var. Bu sene hasada baktığımızda her zamankinden daha fazla hasat var. Ekmeklik buğdayın hasadının 14,5 milyon ton olduğunu görüyoruz. 14,5 milyon ton olan bir senede ekmeklik unda kullandığımız buğday miktarına baktığımızda 12 milyon ton. Aynı şekilde Toprak Mahsulleri Ofisi'nin elinde belki de geçmiş yıllara oranla çok ciddi anlamda bir stok söz konusu. Peki sıkıntı nerede? Niye fiyatta yükselme var? Maalesef bu seneki hasatta kalite yönünde düşüklük olduğundan ve belli miktarda, belli bölgedeki buğdayların kalitesinin istenen seviyede olmasından dolayı o bölgelerdeki fiyat ister istemez yükselmekte. Çiftçimizden 7,5 liraya aldığımız buğday şu anda vasat dediğimiz buğday. 10,5 liradan işlem gören Polatlı buğdayı 12,7 liradan işlem görmekte. Bununla ilgili alınması gereken tedbirler gecikmekte. Bununla ilgili tedbirler alınması gerekiyor. Eğer bu tedbirler alınmayacak olursa, bugün 750-800 lira bandında olan un fiyatının önümüzdeki günlerde daha da yükselmesinden endişe ediyoruz" dedi.
'TARIM BAKANLIĞI İLE BU KONUYU KONUŞAMIYORUZ'
Balcı, fiyat artışları konusunda sadece kendilerinden fedakarlık istendiğini söyleyerek, "Fırıncı esnafı nasıl ki fedakarlık yapıyorsa, her gelen fiyat artışını aynı gün ekmeğe yansıtmıyorsa, temel gıda maddesi olarak bakıyorsak bizim paydaşlarımız da olaya böyle bakmak zorunda. Ve gerekli alınması gereken önlemleri zamanla almazsak, bu olumsuzluk daha da yükselecek demektir. Maalesef böyle bir durumda Maliye Bakanlığımızla, Ticaret Bakanlığımızla bu konuları konuşurken işin esas muhatabı olan Tarım Bakanlığı ile bu konuyu konuşamıyoruz. Bu konuyla ilgili yapmış olduğumuz görüşme talepleri bugüne kadar neticelenmedi. Geriye dönüp baktığımızda 2002 yılında asgari ücret 185 lira iken 200 gram ekmeğin fiyatı 0,25 kuruştu. 2002 yılında asgari ücretli bir vatandaşımız, 736 adet ekmek alabiliyordu. Bugünse 1700 ekmek alınıyor. Herkes artışı yapacak fırıncı esnafına gelince, fırın esnafı fedakarlık yapacak. Esnafımızın daha fazla fedakarlık yapacak zamanı kalmadı. Ama bu demek değildir ki biz de diğerleri gibi sürekli fiyat artıralım ya da gelen fiyatları anında yansıtalım. Bu bizim en son seçeneğimiz. Yetkililerden bu konuda yapılacak çalışmanın bir an önce yapılmasını istiyoruz. Geç yapılan çalışma, çalışma değildir" diye konuştu.
'DAR GELİRLİYE OLUMSUZ YANSIYACAK'
Fiyat artışlarının önüne geçmek için ithal buğdaya izin verilmesi gerektiğini belirten Balcı, "Çalışmalar sağlıklı gitmezse, sağlıklı neticeler almazsak, bu artışlar devam edecek olursa, makul olan ekmek fiyatındaki artışın makul olmaktan çıktığını görürüz. Bugün ekmeğin kilogram fiyatı 50 liraya satılıyorsa, bunun kilogram fiyatını 60 lira, 62,5 ya da 65 lirada muhafaza etmek mümkün olmaz. Bu da dar gelirli vatandaşımızın temel gıda maddesi olan ekmeğe olumsuz yansıyacak demektir" dedi.