Feyzioğlu: Ben bu suçu kabul ediyorum

Yayın tarihi: 14 Temmuz 2020 Salı 3:18 pm - Güncelleme: 14 Temmuz 2020 Salı 3:18 pm

Baroların tüm itirazlarına rağmen AKP ve MHP oylarıyla çoklu baro sistemi Meclis’te kabul edildi. TBB Genel Başkanı Metin Feyzioğlu, sisteme kendisinin de karşı olduğunu öne sürerek, “Ben meclis ile bunları konuşmaya çalıştığım için suçlu ilan ediliyorsam itiraf ediyorum, ben bu suçu işledim. Ben Cumhurbaşkanımız’a sorunumuzu anlatmaya çalıştığım için suçluyum. Meclise derdimizi anlatmaya çalıştığım için suçluyum” dedi.

Bahçeşehir Üniversitesi’nde düzenlenen bir lansmana katılan Metin Feyzioğlu, Türkiye Barolar Birliği’nin (TTB) çoklu baro sistemine ilişkin düzenlemeye ilişkin, “Bu kanunun gözlerden, bazılarınca kasten kaçırılan, bununla hiç ilgisi olmayan başka bir yönü var. 1969’daki kurucu iradenin temsil ayarlarına dönülmüştür” dedi.

Feyizoğlu, “1969’da Türkiye Barolar Birliği’nin kurucu iradesi aynen şöyle demektedir, ‘Türkiye Barolar Birliği, avukatların değil baroların birliği olduğu için mümkün olduğunca eşit temsile dayanmalıdır.’ Mensup sayısı biraz fazla olan barolara çok sınırlı sayıda ilave delege verilmesi kabul edilmiştir. Fakat sistem sınırlı sayıda delege ile yetinilmesi üzerine kuruludur. 1969’da barolar birliğini kuranlar ve kanuna taşıyan milli irade o zaman sadece 2 hukuk fakültesi varken avukat sayısındaki korkunç artışı düşünememiştir. Bugün 80’in üzerinde inanılmaz bir avukat girdisi vardır” açıklamasında bulundu.

Çoklu baro için dört isim başvurusu

“BAZI İLLER ANADOLU KARŞISINDA KENDİSİNİ FİGÜRAN HİSSEDİYOR”

İstanbul ve bazı illerin delege sayısının fazla olmasının diğer illerin baroda ‘figüran’ konumuna düşmesine neden olduğunu söyleyen Feyzioğlu, şöyle konuştu:

“300 avukata 1 ilave delege sistemi, aşağı yukarı her hafta İstanbul Barosu’nun 1 ilave delege alması ama Anadolu’nun aynı delege ile kalmasıdır. Bu sistem TBMM’ye aynen taşınacak olsa İstanbul ve Ankara dışındaki illerde milletvekili bulamazsınız. Sayılar kontrolsüz bir şekilde artmaktadır. Aynı odada toplanabilir sayıyı çoktan geçtik. 65 Anadolu barosunun delegesini üst üste koyduğunuzda İstanbul Barosu’nun delegesine eşit. İstanbul Barosu’nun 169 delegesi var. Kayseri’nin ise 9 delegesi var. İstanbul’un avukat sayısı çok diyeceksiniz ancak 1969’un kuruluş modeli İstanbul, Ankara, İzmir Barosu’nun avukat sayısı ne kadar çok olursa olsun Türkiye Barolar Birliği’nin baroların birliği olması esasına dayanmıştır. Baroların birliği olması için her baronun kendisini bu birliğin figüranı değil asli unsuru görmesi gerekir.”

TBB’de Feyzioğlu’na tepki büyüyor! 6 istifa daha

‘BEN BU SUÇU KABUL EDİYORUM’

Baro başkanları Ankara’da direnirken 2 gün sonra alana gelen ve “Metin Feyzioğlu istifa” sloganlarıyla karşılan Feyzioğlu, kendisine yönelik eleştirilere de şöyle yanıt verdi:

“Ben Meclis ile bunları konuşmaya çalıştığım için suçlu ilan ediliyorsam itiraf ediyorum, ben bu suçu işledim. Ben Cumhurbaşkanımız’a sorunumuzu anlatmaya çalıştığım için suçluyum. Meclise derdimizi anlatmaya çalıştığım için suçluyum. Derdimizi anlatmaya destek vermeyenler için ise takdir artık halkındır ve avukatlarındır. Derdimizi birlikte anlatsaydık başarılı olurduk. Ama bunu anlatırken diyecektik ki ‘Çoklu baroya hepimiz karşıyız, sebepleri şudur. Temsilde ise bir adaletsiz durum gerçekleşmiştir. Bunun da çözümü şudur.’ 50 bin kişilik İstanbul Barosu’nda 24 bin kişi seçime gitmiyor. 8 bin oy alan liste tüm sandalyeleri çıkartıyor. 42 bin kişi kendisini barosunda temsil edilmez gördü. Bu sorun kanun değişikliği ile yine giderilmedi. Kanun diyor ki, kendisini temsil edilmemiş hisseden gitsin kendi barosunu kursun. Hepimiz başka bir yol bulabilirdik. Baro meclisi kuralım ve herkes kendini temsil edilebilir görsün diyebilirdik. Kurul komisyonlarında, staj eğitiminde kazanan liste tüm eğitmenleri atama yetkisine sahip olmasın da seçime giren her grup eğitmen tayin etme yetkisine sahip olsun. Bunları diyebilirdik ama bunları konuşmayı reddedersek teklifi iyileştiremezsiniz.” şeklinde konuştu.

Savunma kazandı | Baro başkanları Anıtkabir’de, Feyzioğlu yürüyüşe alınmadı