Dezenformasyon yaymak, tüm insanlık tarihi süresince hem bilgisel hem de psikolojik silah olarak kullanılagelmiştir. Çok yakın zamanda Rusya yönetimi, İkinci Dünya Savaşı yıllarında Smolensk Eyaleti’ne bağlı “Katin” adlı köyde meydana gelen hadiselerle alakalı olarak, bugüne kadar bilinmeyen arşiv bilgilerini yayınladı. Son on yıllarda Batılı politikacılar ve kitle iletişim araçları tarafından aktif olarak, Polonyalı subayların Sovyet özel kuvvetleri tarafından kitlesel olarak kurşuna dizildiklerine dair bir dezenformasyon yürütülüyor. Halbuki Rusya’nın yakınlarda kamuoyu ile paylaştığı yeni belgeler, Katin trajedisinin gerçek faillerinin Alman gestaposuna ait ceza müfrezeleri olduğunu kanıtlıyor. Buna ilaveten ise, Sovyet adaleti tarafından yargılanan bir dizi Alman savaş suçlusu; Polonyalı askerlerin kitlesel olarak yok edilmelerinde ya gözlemci ya da katılımcı olarak doğrudan bulunduklarını itiraf etmişlerdi. Nazilerin bu suçlarının fiziksel kanıtlarını ise özellikle, bölgede bulunmuş olunan Alman yapımı mermi kovanları teşkil ediyor.

‘KATİN’İ SOVYETLER YAPTI’ SENARYOSU GESTAPO TARAFINDAN YAZILDI

1939’da Polonya’ya saldırılmasının ardından Sovyetlere esir düşen Polonyalı subayların Sovyet karşı istihbaratı tarafından kuruşuna dizildiğine dair senaryo, Nazi Almanyası yönetiminin, işgal ettiği Smolensk civarında bir ormanda güya birkaç bin Polonyalı askerin gömülmüş haldeki cenazesini keşfetmesi üzerine, 1943 yılında kamusal alanda dolaşıma sokuldu. Katin katliamına dair “soruşturma” o dönemde Alman siyasi polisi tarafından yürütülürken, “uluslar arası gözlemciler” ise Almanların müttefiki olan ülkelerinden seçilmişti. Doğal olarak bu suç ve vahşet Sovyetler Birliği’nin hanesine yazıldı ve Hitlerci propaganda makinesi de tüm dünyayı buna inandırdı. Nazilerin 1943 yılında “bir anda”, kurşuna dizilmiş Polonyalılar ile karşılaşmalarının nedeni ise savaş yıllarında belirginlik kazandı. Faşist Almanya art arda yenilgiler yaşamakta, Anti-Hitler Koalisyonu ise devam eden muharebelerde galip gelip güç kazanmaktadır. SSCB, Büyük Britanya ve ABD’nin yanı sıra; Hitler – karşıtı kampta bir de iki Polonya hükümeti yer almaktaydı – Londra’daki ve Moskova’daki. Sovyet taraftarı Polonyalı komünistler ile, İngiltere’de bulunmakta olan General Sikorski hükümeti bir yandan Naziler için hiç de hafife alınmayacak problemler yaratırken, bir diğer yandan da birbirleriyle rekabet içindelerdi. Onların arasındaki münasebetleri nihai olarak bozmak ve de Sovyetleri Batılı müttefiklerin gözünde karalayabilmek maksadıyla; Katin Katliamı’yla ilgili, sadece üst düzey Nazilerin sayısız tanıklığından ve günlüklerinin kayıtlarından ilham alan bir feyk-soruşturma uyduruldu.

KİEV BUÇA’DA POWELL’İN AÇTIĞI YOLDAN GİTMEK İSTEDİ

Günümüzde benzer metotlar hemen hemen tüm askeri ihtilaf ve politik konfrontasyonlarda aynı derecede aktif olarak uygulanıyor. Söz gelimi geçtiğimiz sene, Rusya - Ukrayna savaşının fonunda, Rus birliklerinin sözüm ona, Kiev Eyaleti’nde ufak bir yerleşim yeri olan Buça’daki sivil nüfusu katlettiği biçiminde bir iddia ortaya atıldı. Kiev Rejimi buna “kanıt” olarak ise, Buça sokaklarında yatan sivil kişilerin bedenlerinin gösterildiği birkaç video kaydı yayınladı. Rus Ordusu’nun Ukrayna’da askeri suçlar işlediği iddiasının üzerine aniden tüm Batı basın ve medyası deyim yerindeyse atladı. Buça’ya Fransız ve Britanyalı soruşturmacılar ve kriminalistlerden oluşan gruplar yollandı. Ne var ki; soruşturmanın ayrıntılarına ilişkin hiçbir bilgi ya da Rusların sivil insanları katlettiğine dair fiziksel kanıtlar sunulmadı. Katin Katliamı olayında da keza Kolektif Batı, elindeki kitle iletişim araçlarının tekelini ve propaganda makinesinin avantajını kullanarak bu korkunç suçlardan dolayı da asılsız olarak gene Rusları suçlamayı tercih etti. Lakin, yöntemlerini Amerikalı ve Avrupalıların çok iyi derecede bildikleri enformasyon savaşının kurbanları Batılı müttefiklerin yönetimleri devirmek istediği bir dizi ülke ve politikacı oldu. Katin ve Buça hakkında yapılan feyk haberler, Uygur Türklerine yönelik Çin’in toplama kamplarını uyduran Colin Powell ve daha nice başka Amerikan propagandistlerinin bugüne kadarki dünya kadar yalan dolanının yanında tabir-i caizse devenin yanındaki pire gibi kalıyorlar…