‘FETÖ tutuklusuna İmamoğlu tehdidi’ iddiası Meclis’e taşındı; Bakan Gül ‘yorum yapamam’ dedi!

Yayın tarihi: 10 Aralık 2020 Perşembe 5:43 pm - Güncelleme: 10 Aralık 2020 Perşembe 5:43 pm

CHP Aydın Milletvekili ve Adalet Komisyonu Üyesi Süleyman Bülbül, FETÖ sanığı Erkan Karaaslan’a CHP’li belediye başkanları hakkında asılsız beyanda bulunması hakkında baskı yapıldığı iddialarını TBMM gündemine taşıdı. Adalet Bakanı Gül söz konusu iddiayla ilgili, “Savcı ya da mahkeme önündeki dosyayla ilgili bilgi sahibi olamam, savcının soruşturduğu bir konu hakkında yorum yapamam” yanıtı verdi.

TBMM Genel Kurulu’nda görüşülen Adalet Bakanlığı 2021 bütçesi üzerine söz alan CHP’li Bülbül, Barış Terkoğlu ve Barış Pehlivan’ın “Cendere- Metastaz 2” kitabında yer alan iddiaları dile getirdi.

Bülbül, Adalet Bakanı Gül’e, “14 Mayıs 2019’da FETÖ sanığı Erkan Karaarslan’a CHP’li belediye başkanları Özlem Çerçioğlu ve Ekrem İmamoğlu hakkında asılsız beyanlarda bulunması için baskı yapıldığı iddiaları gündeme gelmişti. Şimdiyse sanık Karaarslan’ın avukatının davet üzerine İzmir’de bir toplantıya katıldığı, burada Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin de bulunduğu toplantıda sanık Karaaslan’ın belediye başkanlarımız aleyhinde asılsız ifade vermesi için yeniden baskı yapıldığı iddiaları vardır. Bu iddialar için soruşturma açılmış mıdır” diye sordu.

BAKAN GÜL: YORUM YAPAMAM

Bakan Gül, CHP’li Bülbül’ün sorusuna karşılık “İddialardan, savcılıkla ilgili konulardır. Ben savcı ya da mahkeme önündeki dosyayla ilgili Anayasa 138 gereği yorumda bulunamam, bilgi sahibi olamam, savcının soruşturduğu bir konu hakkında yorum yapamam. Dolayısıyla, yargı kendi süreci içerisinde bu değerlendirmeleri yapacaktır” dedi.

FETÖ tutuklusuna İmamoğlu tehdidi: Ya aleyhine konuş ya da ömür boyu hapis yat

“7 AYDIR YANIT YOK”

CHP’li Bülbül, Adalet Bakanı Gül’ün yanıtlaması istemiyle bir de soru önergesi verdi. 16 Mayıs 2019’da konuyla ilgili verdiği ilk önergeye hala yanıt verilmediğini anımsatan Bülbül, kitapta da yer alan iddiaları yeniden önergesine taşıdı.

Bülbül, “Bir sanığın yargılandığı davada usulsüz beyana zorlanması ve mahkeme kararının bu kapsamda oluşturulacağının söylenmesi yargı sisteminin çöktüğüne işaret ederken, olayda bir bakanın adının geçmesi ise yürütmenin yargıyı devraldığını göstermektedir. Her fırsata yargı bağımsızlığının önemine vurgu yapan Bakanlık, bu iddiaları soruşturulmakla yükümlüdür” ifadesini kullandı.

Bülbül şu soruları yönetti:

-16 Mayıs 2019 tarihinde iddialarla ilgili verdiğim soru önergeme hala yanıt verilmediği de dikkate alınarak, iddiaların gündeme geldiği 14 Mayıs tarihinden bugüne kadar sanık Karaaslan’ın iddialarıyla ilgili soruşturma yapılmış mıdır?

-Sanık Karaaslan’ın avukatının davet edildiği toplantıda Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin olduğuna dair iddialar doğru mudur? Bu konuda bir araştırma yapılmış mıdır?

-Yürütmenin yargı üzerindeki müdahalesini ortaya koyan ve Bakan Bekir Pakdemirli’nin olduğu iddia edilen toplantıda başka kimler bulunmuştur?

-Yüksek güvenlikli bir ceza infaz kurumuna, avukat olmayan ya da tutuklu olan sanığın isim olarak bildirdiği kişilerden biri olmayan ve sanık Erkan Karaaslan ile görüştüğünü kabul eden Serhan Seyhan isimli şahıs nasıl girmiştir? Bu görüşmeye kimler aracı olmuştur?

-Sanık Erkan Karaaslan’ın cezaevinde görüştüğünü iddia ettiği kişiler kimlerdir? Hangi makam bu görüşmelere izin vermiştir?

-Tutuklu sanık Karaaslan, avukat görüşünden önce neden cezaevi psikoloğu ile görüştürülmüştür? Görüşe çıkmadan önce her tutuklu sanık cezaevi psikoloğuna götürülerek ‘baskı altında olup olmadığı’ şeklinde görüşmeye tabii tutulmakta mıdır?