Fenerbahçe’de krizi kim yönetecek?

Yayın tarihi: 14 Aralık 2020 Pazartesi 3:23 pm - Güncelleme: 14 Aralık 2020 Pazartesi 8:43 pm

Hülya Coşkun

Aslına bakarsanız, hazırlık maçları da dahil olmak üzere sezon başından beri Fenerbahçe futbol takımında tıkır tıkır işleyen bir oyun hiç izlemedik. Medya, sportif direktör ve Ali Koç iyi bir kadro kurduklarını her fırsatta söylese de önemli olan sahada oynayan takımın kişilerden bağımsız ekip olarak iyi olmasıdır.

İyi yönetilmesidir.

Teknik direktör, son oynanan Malatyaspor maçında bu yönetme meselesi nedeniyle yoğun eleştiri aldı. Çünkü sahada görev verdiği oyuncu ekibi, rakibinden üç gol yedi ve tek gol atamadı. Bu sonuçla maçın bitmesi ise futbol kamuoyunda büyük hayal kırıklığına neden oldu.

Sizlerin de dikkatini çekmiştir, her zaman hücum gücünün galibiyeti getireceğine ilişkin yorumlar duyarız. Oysa bir oyunda özellikle savunma ve kaleci birlikteliği son derece önemlidir. Bu birliktelik takım olmanın en büyük göstergesidir. Orada iyi bir uyum varsa ve savunma güçlüyse, güven veriyorsa bu diğer bölgelerdeki oyuncuların rahat oynamasını sağlar.

Dolayısıyla, Fenerbahçe takımının savunma yapmaması son derece önemli ve büyük bir sorun.
Diğer bir sorun ise, oyuncuların özgür bir şekilde kendi yetenek ve becerilerini sergileyememeleri, kollektif hareket edememeleri ve rakibi saha içerinde okuma problemleridir.

Çözüm ise teknik kadronun doğru analiz ve doğru antrenman yaptırmasındadır.

Antrenman aynı zamanda sorunların çözümüne yönelik yapılan ezberlerdir.

Gördük, bunlar yapılmamış.

Yoksa,

Fenerbahçe futbol takımı, Beşiktaş maçında yediği dört golden sonra, Malatyaspor maçında da üç gol yemezdi.

Belli ki sadece sözlü uyarı yapılmış. Zaten Erol Bulut’un açıklamaları da nasıl bir antrenman planlaması içerisinde maça hazırlandıklarına ilişkin net değil.

Biliyoruz, Fenerbahçe futbol takımı yeni bir yapılanma içerisinde dengeyi bulmaya çalışıyor. Ve her yeni yapılanma krizleri de bünyesinde barındırıyor. Özellikle saha içi alınan sonuçlar kurumsal krizlerin öncüsü. Bu bağlamda krizler yaşanmadan konuları ve gündemi profesyonel iletişim teknikleriyle yönetmek görüldüğü üzere son derece değerli. Kulüp yönetimlerinin bir halkla ilişkiler otoritesine ihtiyacı olduğu kesin.

Yazımı sizlerle paylaşmak üzere yazarken, maçın üzerinden yirmi dört saat geçmişti.

Bu zaman dilimi içerisinde sorun ya da sorunlar tespit edilip gerekli açıklama, kulübün kriz/basın sözcüsü tarafından yapılmış olmalıydı. kulüpteki kurumsal halkla ilişkiler ve iletişim profesyonelleri, alınan sonucu ve geleceğe dair ümit vermeyen oyunu yönetmeliydiler.

Her şey kulübün başkanı Ali Koç’tan beklenmemeli.

Maç değerlendirmesi ve sonuçların yönetilmesine dair paylaştığım görüşlerimi, kulüp yönetiminde yanlış atılan, en elzem dört adımın risk taşımaya devam ettiğini söyleyerek noktalıyorum.
1. Özellikle şampiyonluğa oynayan takımların kadrolarının, neredeyse tamamı değişmez. Değiştirdiniz. O zaman spor sosyologları, psikologları, antrenman bilimcilerle, sporcuları bir araya getirin, futbolcuların takım olmasını sağlayın. Çünkü bu sene şampiyona olmak istiyorsanız mevcut teknik kadronun bunu başarması çok zor görünüyor.

2. Fenerbahçe gibi büyük kulübün, futbol takımına bir teknik adam getirilecekse, o kişi yönettiği futbolculardan daha büyük isim olmalıdır. Bu büyüklük; başarı, kariyer ve prestijdir. Erol Bulut’la devam edecekseniz otorite sorununun çözülmesi için adım atın.

3. Fenerbahçe gibi büyük bir kulübe bir sportif direktör getirecekseniz deneyimli olmalıdır. “Abi” ve “Adam” tanımlamaları, profesyonellikte değil, sosyal yaşamda kabul görebilir.

4. “Sportif direktör olarak felsefeniz nedir” diye soran spor muhabirine “elbette bir felsefemiz var” diyerek yanıt vermeyen Emre Belözoğlu, kulüp felsefesinin ne olduğunu açıklayabilecek bir ön hazırlığı yaparak transferleri gerçekleştirmiş olmalıydı. Kulübün felsefesi nedir onun belirlenmesi ve herkese benimsetilmesi gerekir.

5. Kurumsal iletişim bölümü sorumluları sezon süreçlerinin dinamik yapısını biliyor olmalıdır. Süreç ve konu yönetimi futbol alanı içinde son derece önemlidir. Kamuoyunu takip eden iletişim profesyonelleri yaşanabilecek olası kriz konularına ilişkin teknik ekibe uyarılarda bulunmalıdır. Kurumsal iletişim sorunları Fenerbahçe için devam ediyor. Çözmeliler.

TWİTTER: @Hulya__Coskun