Fenerbahçe Beko koçu Zelijko Obradoviç’ten istifa açıklaması!

Yayın tarihi: 7 Şubat 2020 Cuma 10:23 am - Güncelleme: 7 Şubat 2020 Cuma 10:23 am

Kontratın yenilenmemesinin hiç önemli olmadığını dile getiren Zelijko Obradoviç, “Bu zamanı geldiğinde oturulur konuşulur. Ben şu işime konsantreyim. Bir sonraki maçı, hatta bir sonraki idmanı düşünüyorum” dedi.. İstanbul’daki Zenit yenilgisi sonrası, duygusal bir basın toplantısı yapan, hatta söyledikleri ‘istifa sinyali’ olarak algılanan Obra, “Kötü bir dönem geçiriyorduk. Ama sonra taraftar ve yönetim müthiş destek verdi ve ayağa kalktık” açıklamasında bulundu.

5 yıl üst üste Final-Four oynadıktan sonra sezona çok kötü başlayan, eleştirilerin odak noktası olan Zeljko Obradoviç’le Zenit maçı için Rusya’ya gitmeden önce sohbet ettik. 2020 yılında oynadıkları 7 maçın 6’sını kazanan Fenerbahçe Beko, tekrar Play- Off potasına girerken, Obradoviç takımın şu anki durumu ve yenilenmeyen kontratı hakkında samimi açıklamalar yaptı. Söz şimdi Obrdoviç’te…

Alışık olmadık başlangıç. Bunun bir sürü nedeni olabilir. Sizce en önemlisi neydi?

En önemlisi tabii sezon öncesi planlarımızın alışık olmadığımız bir şekilde gelişmesiydi. Bir çok sakat oyuncumuz vardı. Bir çok oyuncumuz milli takımlardan değişik ve farklı durumlarda döndü. En önemli sebep buydu.

Uzun süre sonra tam takım oldunuz. Bu sezon tam takım olarak kaç antrenman yapabildiniz, hatırlıyor musunuz?

Evet. Sadece 2. Şu ana kadar bir sürü maç yaptık. Sezonun yarısı geçti ve biz sadece bütün takım olarak 2 antrenman yapabildik. Çok açık ki sakatlar geri geldi. Sakatlık problemini aştık. Artık değişik şekilde hazırlanıyoruz ve doğal olarak değişik şekilde oynuyoruz. Sezon başına oranla çok farklı durumdayız.

Baktığımız zaman ribaunt ve top kayıpları çok canınızı yaktı. Mesela bir Valencia maçı var ribauntlar nedeniyle kaybedilen. Alba Berlin maçının ilk yarısında arka arkaya 9 top kaybı yapıldı.

En büyük sorunlarımızdan biri buydu. Valencia maçında uzunumuz yoktu ve Williams uzun süre 5 numara oynadı. Ama bu mazeret değil. Ribaunt almak için istemek lazım. Konsantre olmak lazım. Alba Berlin maçında 18 top kaybımız var. Bu kesinlikle kabul edilemez bir durum.

Konsantrasyon sorununu nasıl aşmayı planlıyorsunuz?

Kolay değil. Yaşadığımız bir sorun bu. Her maç ayrı düşünüp her maçı, her antrenmanı konsantre yapmamız gerekli. Her maçın 40 dakikasına konsantre olmalıyız. Şu ana kadar bunu başaramadık.

Panathinaikos’ta çok başarılı sezonlarınız oldu ama başarısız sezonlar da oldu. Atina’daki tepkilerle buradakileri nasıl kıyaslayabilirsiniz?

Birincisi umurumda değil. Eleştirilere saygı duyuyorum ama önemsemiyorum. Kimin ne söylediği ile ilgilenmiyorum. Benim için önemli olan taraftarımızın ve kulübümüzün ne düşündüğü. Bize bu dönemde büyük destek verdiler. Gerek taraftar, gerekse yönetimimiz destek oldu. Tabii ki insanlar negatif yön arayacak. Yoksa haber değeri olmaz. Kötü birşey varsa haber olur. Herşey güzelse haberler kimsenin ilgisini çekmez. Bu nedenle, ben işime bakıyorum ve söylenenlerle hiç ilgilenmiyorum. İsteyen, istediğini yazmakta ve konuşmakta özgür

İstanbul’da kaybedilen Zenit maçı sonrası duygusal açıklamalarınız oldu. İstifa sinyali olarak da algılandı. O an ve şimdi neler hissediyordunuz?

Çok zor bir dönemden geçiyorduk. Zalgiris, Valencia ve Zenit maçlarını kaybetmiştik. Ki bu maçları son ana kadar kazanacak durumdaydık. Duygusal bir basın toplantısı oldu. Ama sonrasında taraftarımız ve yönetimimiz büyük destek verdi. Benim ve takım için bu çok önemliydi. Tabii ki işimiz içinde duygusallık var. Çok kötü bir dönemdi ve o an hissettiklerimi söyledim.

Play-Off ustasısınız. Kariyerinizde sadece bir Play- Off kaybettiniz. Eğer takım Play-Off’a kalırsa Fenerbahçe’yi Final-Four için avantajlı görebiliriz miyiz?

Bunu söylemek imkansız. Daha önümüzde 11 maç var. Sezona nasıl başladığımız ortada. Ayrıca zor bir fikstürümüz var. Adım adım gideceğiz. CSKA, Real Madrid, Barcelona, Maccabi, Panathinaikos ve Efes gibi ilk altı sıradaki takımlarla oynayacağız.

Fikstür demişken. Bu yıl Euroleague fikstürü değişti ve takımlar üst üste deplasmanlara gidebiliyor. Çift maç haftası da artırıldı. Sezona da böyle zor bir fikstürle başlamanız bir dezavantaj mıydı?

Dürüst ve adil olmak gerekirse her takım için şartlar aynı. 6 maçın 5’ini deplasmanda oynayabiliyorsunuz. Salı-Perşembe günleri iki ayrı deplasmana çıkabiliyorsunuz. Tabii ki sezon başında zor deplasmanların üst üste gelmesi bizi olumsuz etkiledi ama bize özel bir durum olduğunu düşünmüyorum. Şartlar zordu ama her takım için zor…

Uzun süredir kontratınız konuşuluyor. Taraftar da sürekli bu yönde tezahüratlar yapıyor. Sezon sonu sözleşmeniz bitiyor ve bu durum sizi nasıl etkiliyor?

Açıkçası bu durumu kafama takmıyorum. Şu an takımın başındayım ve burada olmaktan mutluyum. Taraftarın desteği beni çok mutlu ediyor. Mesela Alba Berlin deplasmanında inanılmaz bir atmosfer vardı. Onlarla aramızda müthiş bir bağ var. Sezon sonuna kadar buradayım ve işimi yapacağım. Kontrat zamanı geldiği zaman oturulur, konuşulur. Bu benim için sorun değil ve dert etmiyorum. Şu an bir sonraki maçı, hatta bir sonraki idmana konsantreyim. Yapmamız gereken daha çok iş var. Adım adım ilerleyeceğiz. Kontrat şu an benim için önceliklerden biri değil.

Röportaj: Gökhan German