Galatasaray'daki görevine son verildikten sonra inzivaya çekilen Fatih Terim sessizliğini bozdu. Terim, futbolculuğundan milli takımdaki antrenörlük dönemine, Galatasaray'la UEFA Kupası'nı kazandığı dönemden son ayrılığına kadar birçok konuda açıklamalarda bulundu.

Ocak ayında Galatasaray'daki 4. dönemi sona eren teknik direktör Fatih Terim, sarı-kırmızılılardan ayrıldıktan sonra ilk kez konuştu. İngiliz basınına bir röportaj veren Terim, Galatasaray'daki son ayrılığından milli takım dönemine, futbolculuğundan geleceğine dair birçok konuda samimi açıklamalar yaptı. https://tele1.com.tr/aykut-kocamandan-yillar-sonra-gelen-fatih-terim-itirafi-605289/ Galatasaray Eski Teknik Direktörü Fatih Terim, The Athletic'ten Nick Miller'a kapsamlı bir röportaj verdi. 68 yaşındaki teknik adam; futbolculuğundan milli takımdaki antrenörlük dönemine, Galatasaray'la UEFA Kupası'nı kazandığı dönemden son ayrılığına kadar birçok konuda çarpıcı ifadeler kullandı.

İşte The Athletic'te yayınlanan Fatih Terim röportajı;

Fatih Terim Türk futbolunun kendisidir. Çünkü İngilizlerin icat ettiği oyunda onun rakamlarına ulaşan başka bir isim yok. Son 30 yıldaki Türk futbolunu, ülkedeki herkesten daha iyi tanımlıyor. 3 kez Milli Takım teknik direktörlüğünü yaptı. 1954'ten sonraki ilk turnuva olan EURO 96'ya götürdü ve EURO 2008'de de yarı final oynattı. Ülkenin en büyük ve başarılı kulüplerinden olan Galatasaray'ın başında 4 kez görev yaptı. 8 Süper Lig şampiyonluğu elde etti ve 2000 yılında Arsenal'ı eleyerek bir Türk kulübüyle Avrupa kupası kazanan ilk teknik direktör oldu. Son 30 yılın büyük bir bölümünde Türkiye'de oyuna yön verdi. Lakabı İmparator... Galatasaray taraftarı 4 yıl üst üste şampiyon oldukları dönemde bu lakabı ona taktı... "Bir Futbol adamı olarak Tanrılar, sahip olabileceğim tüm başarıları elde etmemi sağladı..." Fatih Terim'le röportaja giderken İstanbul trafiğini hafife aldık. Olası bir gecikme için taksideyken Terim'e bir özür mesaj gönderdik. Bize verdiği yanıt şu oldu: "Şoföre Terim'in evine gittiğini söyle, o zaman buraya zamanında ulaşırsın" Fatih Terim'in Galatasaray'daki 4. dönemi Ocak ayında sona erdi. Başkan Burak Elmas göreve geldiğinde Terim'le 3 yıl çalışacağının sözünü verdi ancak bunu tutmadı. Sezona "devrim yapma" parolasıyla başlandı ancak gerekli zaman tanınmadı. Ocak ayında Galatasaray ligde 12. sıradaydı ve bu durum hem kulüp içinde hem de taraftarlar arasında görüş ayrılıkları yarattı.

"GALATASARAY'DA DEVRİM OLMALIYDI! AYRILMAYI BEKLEMİYORDUM..."

Terim yaşananları, "Bu yılın başında Galatasaray'da bir devrim olması gerektiğine karar verdim. Kolay olmayacağını söyledim. Alınan karar beklediğim bir şey değildi. Şimdi zihinsel olarak rahatlamam için biraz zamana ihtiyacım var" diyerek anlattı.

"TÜRKİYE'DE BAŞKA TAKIMI ÇALIŞTIRIR MISINIZ?" SORUSUNA YANIT

"Türkiye'de Galatasaray'dan başka bir takımı çalıştırır mısınız?" şeklindeki soruya kesin bir dille "İmkansız" cevabını veren Terim, "Galatasaray benim için tek yönü olan bir bilet. Başka bir Türk kulübü için çalışmayı hayal bile edemiyorum. Bu benim için ailenin yanına geri dönüş... Kulübüm beni istediği zaman hayır diyemedim. Galatasaray benim evim. Onlar benim ailem ve ben her seferinde ailemin yanına geldim. Daha önceki Galatasaray'a dönüşlerimde yaptığım görüşmeler hep kısa sürdü. 'Sana ihtiyacımız var' dediklerinde sözleşmede yazan tutara bakmadan imza attım. Futbolculuk dönemimde de birçok kulüp beni istiyordu. Bana 5 katı teklif yaptılar ancak Galatasaray'a imza attı. Bir kulübe ait olmak, bunu hissediyor olmak çok özel bir şey. Ben Galatasaraylıyım ve bunu bu şekilde gösteriyorum. Karakterimi hiç değiştirmedim. 50 yıl önce Galatasaray'a geldiğimden bu yana hep aynı Fatih Terim'im" açıklamasını yaptı.

"BİR MAÇTA MEVKİM DEĞİŞTİ"

Galatasaray'a orta saha oyuncusu olarak transfer olduğunu söyleyen Fatih Terim, dönemin teknik direktörü Don Howe sayesinde pozisyonunun değiştiğini şu sözlerle anlattı: "Rapid Wien'e karşı oynadığımız maçtan önce Howe bana, 'Fatih, bu maç libero oynayacaksın' dedi. O andan itibaren kariyerimin sonuna kadar libero olarak kaldım."

EURO 96'DAKİ DUYGUSAL ANISI...

Kariyeri boyunca Don Howe dışında Malcolm Allison, Arthur Cox, Brian Birch gibi birçok İngiliz antrenörle çalıştığını belirten tecrübeli futbol adamı, "Allison'un bende büyük bir etkisi vardır. EURO 96'da oynayacağımız maçlardan birinin öncesinde stada beni ziyarete gelmiş ancak görevliler onu içeri almamışlar. Dışarı çıkıp onu içeri aldım ve soyunma odasına götürdüm. Oyuncularıma, 'Çocuklar, bu adam benim antrenörüm' dedim. Çok duygusal bir andı. Malcom ağlamak üzereydi ve 'Fatih seninle gurur duyuyorum' dedi. Harika bir hatıraydı" dedi.

"ALEX FERGUSON'DAN ETKİLENDİM"

Terim Manchester United efsanesi Sir Alex Ferguson'la ilgili olarak ise, "Futbol tarihinin en önemli isimlerinden biri. Elbette başardıkları sebebiyle antrenörlüğü ve yönetim tarzından etkilendim ancak onun yaptığı gibi, Türkiye'de bir takımı 27 yıl aralıksız yönetmek imkansız. Türkiye'de 27 yıl, 50 yıl gibidir" ifadelerini kullandı.

"RAKİPLERİMİZ '14 KİŞİ Mİ OYNUYORSUNUZ?' DİYORDU"

1996-2000 döneminde Galatasaray'ın uyguladığı yoğun prese dayalı oyunun o dönemler çok tercih edilmediğini söylüyor Terim. "Galatasaray'ın oynadığı futbol, şu anda oldukça yaygın olan prese dayalı futboldan farklı değildi." diyen tecrübeli teknik adam konuyu, "Her zaman agresif bir yapıya sahip olduk ve sahada rakiplere sürekli baskı uyguladık. Maçlarda oyuncularıma rakipleri '14 kişi mi oynuyorsunuz? Bu baskıyı, bu gücü anlayamıyoruz' diyorlardı. O zamanlarda bunu uygulayan çok az takım vardı. Şimdi birçok takım bunu yapıyor." şeklinde açıklıyor.

"KEŞKE LEEDS MAÇINI KAYBETSEYDİK..."

2000 yılında UEFA Kupası'nı kazandıkları serüvenle ilgili de konuşan tecrübeli futbol adamı, kendisine finalde Arsenal'ın kaçırdığı penaltıların hatırlatılması üzerine sürece daha farklı bir noktadan yaklaştı. "Arsenal'dan önce yarı finaldeki rakibimiz Leeds United hakkında konuşmalıyım" diyerek sözlerine başlayan Terim, "Yarı finaldeki ilk maçtan önce İstanbul'da iki Leeds taraftarı hayatını kaybetti. Maçı kaybetseydik benim için daha iyi olurdu, iki taraftar hayatta kalırdı. Her zaman o Leeds taraftarlarını düşünürüm. Umarım huzur içinde uyurlar" ifadelerini kullandı.

GELECEĞİNE DAİR AÇIKLAMA: ÇOK AÇIK SÖYLEYEYİM...

Geleceğiyle ilgili sorulan soruya ise Terim, "Çok açık söyleyeyim, henüz karar vermedim. Yakında ben de öğreneceğim ancak şu an ben de bilmiyorum" diye yanıt verdi. The Athletic'ten Nick Miler ise mevcut başkan adaylarının Fatih Terim'i takımın başına geçirme düşüncelerinin olmadığını ve taraftarların başkan olmasını çok istemesine karşın Fatih Terim'in bu konuda çok istekli olmadığını aktardı.

"MİLLİ TAKIM GALATASARAY'DAN DAHA ZOR"

Galatasaray'da mı yoksa milli takımda mı çalışmanın zor olduğuna dair soruya ise Terim, "Milli takımda çalışmak daha zor. Çünkü tüm ülkeden siz sorumlusunuz. Renkleri kırmızı ve beyaz, kırmızı ve sarı değil. Herkes seni sorgular ve bunu hissedersin. Galatasaray'da ise sadece Galatasaray taraftarından sorumlusunuz. Bu sorumluluğu hep hissettim ama baskıdan hiç etkilenmedim. Omuzlarım, bu baskı yüzünden aşağı eğilmedi" şeklinde yanıt verdi.

"RAKİPLERİNİZİ OYUNUNUZLA YOK ETMELİSİNİZ"

Fatih Terim'in kendisini sonsuza kadar geliştirmekte ısrar ettiğine vurgu yapılırken, modern futbola ayak uyduramadığına dair eleştirilere Terim, "İlk yönettiğim takımlarda benden büyük oyunculara antrenörlük yaptım. Şimdi onlar benim çocuklarımdan daha küçükler. Futbol asla durmaz, her gün değişir. Özellikle oyunun yoğunluğu, ritmi çok yüksek. Oyunu geriden kurmakta ısrar eden çok fazla kulüp var. Geçiş oyunu çok artıyor. Bu dönem, futbol oynamak isteyen takımların dönemi. Geçmişte rakiplerin oynamasını engellemek popülerdi. Artık izleyenler bu takımlardan hoşlanmıyor. İnsanlar topla oynanan zor maçlar izlemek istiyor. Rakibini oyun tarzınla yok etmelisin" diye yanıt verdi.

HAYALİNİ AÇIKLADI

Son olarak futbola dair hayalini açıklayan tecrübeli teknik adam, "Benim için en önemlisi, kazandığım şampiyonluklardan bile daha önemli, Türk futboluna önemli bir miras bırakmak. Bir oyun, bir futbol anlayışı... Bu benim için en büyük gurur olacak. İnsanların bana olan sevgileri paha biçilemez bir şey..." ifadelerini kullandı.
Muhabir: Alp Yanardağ