Fatih Altaylı: Bakanımız bilsin ki, salgının başından beri en ciddi gazeteciliği ben yaptım
Habertürk yazarı Fatih Altaylı, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın kendisine yönelik açıklamasına, "Sevgili Bakanımız bilsin ki, salgın sürecinin başından beri en ciddi gazeteciliği ben yaptım" yanıtını verdi. Altaylı, Koca'ya kırılmadığını da ifade etti.
Fatih Altaylı, köşe yazısında bir doktorun kendisine gönderdiği ölüm raporunu paylaşmış, “Turkuaz listede ‘ağır hasta’ diye gördükleriniz eğer hayatlarını kaybederse, uzun süren bir tedavi sürecinden ötürü testleri negatife döneceği için ‘doğal yoldan’ ölmüş olacaklar. Bunu gizleyerek kim ne kazanıyor, kim tatmin oluyor çok merak ediyorum” ifadelerini kullanmıştı.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Altaylı bu yazısındaki ölüm sayılarının düşük gösterildiği iddialarını reddetmiş, "Eleştiri adı altında toplumu yanlış yönlendirecek, zihinlerini bulandıracak ve mücadele gücümüzü sekteye uğratabilecek bazı asılsız iddialarla mücadele etmek zorunda kalıyoruz. Kimsenin kendisini bu mücadelenin dışında görerek toplumun umutlarını tüketecek ve karamsarlığa itecek yorumlar yapmaya hakkı yoktur. Mücadeleyi birlikte yürütmeye kararlıyız. Hiç kimsenin bu mücadeleyi kişiselleştirmeye, siyasallaştırmaya hakkı yoktur” demişti.
https://tele1.com.tr/bakan-kocadan-fatih-altaylinin-olum-sayisi-iddiasina-yanit-291329/
Altaylı bugünkü 'Profesöre de güvenmeyelim mi!' başlığıyla yayımlanan yazısında Bakan Koca'ya yanıt verdi.
Yazısına "Sağlık Bakanı Sayın Fahrettin Koca, benim iki gün önce Türkiye’nin ünlü hekimlerinden birinden gelen bilgiyi paylaşmam üzerine dün akşam bir açıklama yaptı" diyerek başlayan Altaylı, "Sevgili Bakanımız bilsin ki, salgın sürecinin başından beri en ciddi gazeteciliği ben yaptım" ifadesini kullandı.
Altaylı, Koca'nın dünkü açıklamasına yanıt verdiği yazısından ilgili bölüm şöyle:
"Sağlık Bakanı Sayın Fahrettin Koca, benim iki gün önce Türkiye’nin ünlü hekimlerinden birinden gelen bilgiyi paylaşmam üzerine dün akşam bir açıklama yaptı.Bakan Koca, vefat sayılarını saklamadıklarını, Dünya Sağlık Örgütü ne diyorsa, diğer ülkeler nasıl hesaplıyorsa o şekilde hesapladıklarını söylüyor. Bana da 'Araştırmacı gazeteci kendi belgesini kendi bulur' diyor ve başkalarından gelen belgelere güvenmememi söylüyor. Gece siyah maske takıp, kurumlara Görevimiz Tehlike’deki Ethan Hunt gibi giremeyeceğimize göre, araştırmacı gazeteciler güvendikleri kaynaklardan temin ettikleri belgelere güvenir ve yayınlarlar."
"EN CİDDİ GAZETECİLİĞİ BEN YAPTIM"
"Sevgili Bakanımız bilsin ki, salgın sürecinin başından beri en ciddi gazeteciliği ben yaptım.Bugün de bunu sürdürüyorum.Mesela İngiltere’de virüsün mutasyona uğrayan bir formunun 60 yerleşim biriminde görüldüğünü Türkiye’de ve belki Dünya’da da ana akım bir gazetede ilk kez “İngiltere’den mutasyon haberi” başlığı ile ben yazdım. Yani bu Covid- 19 mevzusuna sizin kadar ciddiyetle yaklaşıyorum.Sayın Bakan biliniz ki, böylesine önemli bir konuda öyle tırı vırı okur mektuplarını yayınlamayacak kadar bilimsel gazetecilik yetkinliğine sahibim."
"Söz konusu bilgiyi ve belgeyi veren Türkiye’nin önemli hekimlerinden biridir.Profesör Bingür Sönmez’i eminim siz de tanıyorsunuz.Bu bilgiyi ve belgeyi bana veren tüm Türkiye'nin tanıyıp saygı duyduğu Prof. Dr. Bingür Sönmez’dir.Bingür Hoca’nın bana verdiği bilgiler arasında şu da vardı: 'Kars’ta görev yapan bir doçent arkadaşım her gün 10 corona cenazesi var diyor. Nüfusa bakmadan Ankara, İstanbul, İzmir dahil her ilden 10 corona cenazesi kalksa 810 cenaze eder'Bingür Sönmez Hocanın paylaştığı veriye dayanmayan bu istatistiki tahmin bilgisini araştırmacı gazetecilik sorumluluğu gereği yayınlamadım.Yani Sayın Bakan biliniz ki, bu konuda yeteri kadar sorumluluk sahibiyim.Bugüne kadar bana aktardığınız tüm bilgileri de aynen söylediğiniz gibi yazdım. Sayın Koca, bilim ve gazeteciliğin ortak yönü ikisinin de 'şüpheci' olması gerektiğidir. Biz şüphe duyacağız.Siz şüpheleri ortadan kaldıracak ya da kaldırmaya çalışacaksınız. İşin doğası budur."
"...ASLA KIRILMADIM"
"Hekimlerimizin dünyanın en iyileri olduğuna gelince.Sayın Bakan biliniz ki, Türk hekimlerinin ne kadar değerli olduğunu bilip, onlara ve hatta tüm sağlık camiasına medyada benim kadar sahip çıkan bir ikinci kişi daha muhtemelen yoktur.Bunu da hekim arkadaşlarınızdan teyit edebilirsiniz.Sayın Bakan, beni hedef alan açıklamanıza asla ve asla kırılmadım. Açıklamanız eşyanın tabiatına uygundur. Siz işinizi yapıyorsunuz, ben işimi yapıyorum. Bu zor günleri aşmakta büyük çaba gösteren siz ve tüm sağlık çalışanlarına bir kez daha teşekkür ediyorum."