Faşizm ve İslamcı Faşizm – IV

Yayın tarihi: 8 Mayıs 2022 Pazar 9:28 am - Güncelleme: 8 Mayıs 2022 Pazar 9:28 am

Devlet, bütün faşist hareketlerde merkezi bir yer tutar. Her soydan faşist ideolojinin yücelttiği bir kavramdır. Durum ülkücü hareket için olduğu kadar İslamcı hareket için de farklı değildir. Örneğin; ülkücüler ve İslamcılar devleti (liberal anlamda) bir araç, hizmet üreten bir aygıt ve ulusun örgütlenmesi şeklinde değil, kutsal bir varlık olarak görür. Bu anlayışa göre devlet, başlangıcı ve sonu olmayan mutlak ve kutsal bir kavram ve varlıktır. Faşizmin tanımladığı “devlet” soyut ve mistik bir kavramdır. İslamcılar, devlete bir de dinsel kutsallık atfeder. Dolaysıyla, bu kavramla kastedilen herhangi bir devlet değil, faşist bir zor aygıtıdır. Faşist devlet biçiminin geliştiği yatak ise burjuva parlamenter rejimdir.

“Faşist devlet, yalnızca kendi özüne indirgenmiş liberal devlettir: İster doğrudan doğruya ister dolaylı yoldan olsun, temelden otoriter olan pratiklerini, koşullara göre, artık gizleme gereğini duymayan mülk sahipleri birliği… Bu açıdan alınırsa, ‘demokratik’ görünüşlere vurulan her darbe, biçimsel bile olsalar, özgürlüklerin her türlü kısıtlanması (doğal haklar kavramı pek umursanmasa bile) rejimin faşistleştirilmesinin önemli belirtilerinden biri olarak kabul edilmelidir.” (1)

Bu bahiste, Soğuk Savaş sonrasında Avrupa’nın bütün demokratik ülkelerinde ortaya çıkan Gladio (Süper ya da İnter Nato) örgütlenmesi hatırlanmalıdır. Liberal ve demokratik olduğundan kimsenin kuşku duyamayacağı Fransa, İngiltere, Belçika, Norveç, İtalya gibi ülkelerde Sovyetler Birliği ve komünizm tehdidine karşı oluşturulduğu belirtilen terörist nitelikteki bu illegal faşist örgüt, o ünlü “Batı demokrasileri”nin de sınırlarına işaret etmektedir.

Faşizm ve İslamcı Faşizm-II

Devleti yücelten faşizm, bu kavramı bütün değerlerin üstüne koyarak siyasal özgürlükleri ortadan kaldırmanın da bir gerekçesi haline getirir. Önemli olan devletin “bekası” ve güçlenmesidir. Faşizm özgürlük yerine otorite ve disiplini, eşitlik yerine ise eşitsizliği ve hiyerarşiyi koyar. Faşist devlette “hak yok, vazife var” ilkesi esastır.

Türkeş’in “Dokuz Işık” kitabında kaba şekilde formüle etmeye çalıştığı “milli devlet-güçlü iktidar”, “milli meclis”, “milli iktisat” ve “milli demokrasi” gibi gelecek tasavvuruna ilişkin kavramlar tipik bir faşist devlet ve toplum projesini tarif eder. (2) Toplumu memurlar, işçiler, köylüler, esnaf, işverenler ve serbest meslek mensupları diye 6 sosyal dilime ayıran Türkeş, iktisadi ve siyasi bakımdan korporatist sistemi savunur.

Faşizm ve İslamcı faşizm – III

Korporatizm, klasik faşizmin ekonomik ve sosyal düzeninin temelini oluşturur. Buna göre her sosyal dilim, “milli” nitelikli tek bir örgüt içinde toplanacak, bu örgütlerin temsilcileri de “milli meclisi” oluşturacak, tepe de ise mutlak iktidarı elinde tutan bir parti ve “şef” bulunacaktır. Alparslan Türkeş bu konuda, “Milliyetçi Hareket, tek başkan, tek meclis sistemini savunur. Çağımız kuvvetli, adil ve hızlı icra çağıdır. (…) Kuvvetli ve hızlı icra, icra gücünün tek elde toplanmasıyla mümkündür. Bunun için tarih ve töremize uygun başkanlık sistemini savunuyoruz” (3) diyor ve şöyle devam ediyor:

“Milliyetçi Hareket, milli bünyemize ve şartlarımıza uymayan, temeli Avrupa’nın liberal ve sosyal demokrasisine dayanan bugünkü anayasayı (1961 Anayasası) başından sonuna kadar değiştirecek, milli demokrasiyi bütün müesseseleriyle kuracaktır.” (4)

Devlet anlayışı kadar, faşist ideolojide merkezi ve belirleyici yer tutan diğer kavram ise sosyalizm/ komünizm düşmanlığı ve ırkçı milliyetçiliktir. Bu zemin, aynı zamanda siyasal İslamcılık ile faşist ideolojinin buluştuğu alanlardan biridir. Devlet vurgusu İtalyan faşizminde daha önde olduğu halde, şoven/ ırkçı milliyetçilik ise Alman Nasyonal Sosyalist İşçi Partisi’nin (Nazi) ideolojik hattında öncelikli bir yer tutar. Franko İspanya’sında olduğu gibi, bu milliyetçilik bazen, koyu bir dincilikle (Katoliklik ) birlikte gelişir. İspanyol dinci faşizminin özgün ideolojik hattı “falanjizm” olarak bilinir. Bu yanıyla Türkiye’de AKP iktidarının, MHP desteğiyle kurmaya çalıştığı rejim ile Falanjist İspanya arasında kimi benzerlikler vardır.

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN