SINIFSAL ÖZÜ AÇIKLAMA ÇABALARI
Faşizmin sınıfsal özünü açıklama çabalarının sol içi nedenleri de vardı. Bu dönemde bazı sosyalist teorisyenler bile faşizmi, salt bir küçük burjuva ve lümpen proletarya hareketi ya da iki temel sınıfın (burjuvazi ve işçi sınıfı) üzerinde yer alan bir yönetim biçimi olarak tanımlama eğilimindedir. Örneğin; Avusturya Sosyal Demokrat Partisi sol kanadının eski lideri ve İkinci Enternasyonal’in kurucularından Otto Bauer bu isimlerden biridir. Bauer, faşizmi, “bütün sınıflar (burjuvazi ve işçi sınıfı) üzerinde kurulmuş bir egemenlik biçimi” olarak tanımlamaktadır (Otto Bauer, 1999: 100-102. Faşizm ve Kapitalizm içinde, Sarmal Yayınları, İstanbul).
Dimitrov ve III. Enternasyonal Yürütme Kurulu yaptıkları çözümleme ve değerlendirmeler sonucu, haklı olarak bu tanıma şiddetle itiraz ediyor ve “Hayır, faşizm ne sınıfların üstünde var olan bir güç ne de küçük burjuvazinin ya da yozlaşmış proletaryanın iktidarıdır. Faşizm finans kapital (mali sermaye) iktidarının ta kendisidir” diyorlar (Dimitrov, 1976: 53).
Alman Komünist Partisi’nin 1933 öncesindeki etkili teorisyenlerinden, III. Enternasyonal yöneticisi August Thalheimer gibi kimi sosyalistler ise, faşizmin sınıfsal özü konusunda bir tereddüt taşımamasına karşın, tekelci sermayenin bu yönetim biçimini daha çok sınıflar dışı toplum kesimlerinin diktası anlamında ve “Bonapartizm”e yakın şekilde tanımladılar. (August Thalheimer, 1999: 37. Faşizm ve Kapitalizm içinde).
YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN