Dolar kurundaki dalgalanmalarla birlikte hammadde fiyatlarında yaşanan olağanüstü artış ve yaşanan fiyatlama krizi tekstil sektörünü derinden etkiledi. Kurumlar Tekstil işletmecisi Güven Kurum Esnafın direnişinin bittiğini ifade ederek. “Esnaf şu anda can çekişiyor. Ciddi bir destek olmazsa yüzde 90 iş yerleri kapanacak.” dedi.
Türkiye'de yaşanan ekonomik istikrarsızlık sanayiyi de olumsuz etkiledi. İmalatçı firmaların krizi fırsata çevirdiğini belirten Suer Teksitil'in sahibi İmdat Atabey, 7 ay önce - etiketi biz bastığımız için hangi ürünün kaç paraya satıldığını biliyoruz- 60 liraya satılan ürünü 6 liraya kesip dikip ütüleyip koliye koyuyorduk. Şimdi fiyat etiketini 100-110 lira yaptılar satış fiyatını 7 liraya kesip, dikip koliye koyuyoruz. ‘Niye bize böyle fiyat vermiyorsunuz?’ dediğimiz zaman ‘İplik alamıyoruz vs.’ diyorlar. O zaman kumaşı 70 liraya alıyordun şimdi 100 liraya alıyorsun. Aradaki fark 30 lira. 1 kilo kumaştan 4 iş çıkar 30 lirayı 4’e böldüğün zaman 7,5 lira fark gelir bir ürüne. Sen 40 lira fark koyarak satıyorsun ürünü. Kimden gitti? Fason üretimden gitti. Yani bizim ipimiz imalatçının elinde. Biz gerçekten mağduruz, halimiz ağlanacak durumda" dedi.
Kent Yaşam Gazetesinden İsa Karaaslan İstanbul'da bulunan tekstil esnafıyla görüştü.
“VURAN VURANA”
Bu çalkantılı süreç sizin için ne zaman başladı?
İmdat Atabey: 1 yıldır istikrar yok. Bizim ham maddemiz ipliktir. İpliğin alış fiyatı dolar üzerindedir. Bugün dolar 15 liraysa 15 liraya alacağım, yarın 14,80’e düşse o fiyata alacağım. Yani vuran vurana. Hem fırsatçılar var hem de dolar bizi gerçekten perişan etti.
Üretim kapasiteniz geçen yıl nasıldı, bu yıl nasıl?
Yüzde 30 üretimimiz düştü. Çalışan sayımızda da yüzde 30’luk bir düşüş yaşandı.
“BİR SAAT SONRASI BİLE BELLİ DEĞİL”
Ben bu işi 30 yıldır yapıyorum. Şimdiki durumu siz kriz diye nitelendiriyorsunuz ama ben kriz demiyorum. Bunun adı konulmamış bir hastalık. Ben 4 tane kriz gördüm. Körfez krizinde ben yine esnaftım. Saddam’ın Kuveyt’e saldırmasıyla Körfez krizi oluştu ihracat durdu. Bu durum iki, bilemedin üç ay sürdü. Bugüne baktığınız zaman, bir yıldır hiçbir öngörümüz yok. Bir saat sonrası bile belli değil. Bir istikrar yok. İstikrar olmadığı için parça alımında ciddi zorluklar yaşıyoruz, değişmesi gereken makinelerimiz var ama değerinde satamıyoruz. Sattığımız anda beş tanesini verip bir tane makine yerine koyamayacağız.
“TEKSTİLİ DURDURMAK DEMEK AYAĞINA SIKMAK DEMEKTİR”
Türkiye üretici bir ülkeden çıkıp tüketici ülke konumuna getiriliyor. Bunu tarımcılıkta, hayvancılıkta başardılar sıra tekstilde ama tekstili durdurmak demek ayağına sıkmak demektir. Pandemi döneminde tekstil olmasaydı inanın Türkiye’nin hali berbattı. Türkiye’nin istihdamını kaldıran tek sektör fason konfeksiyonlar.
TIKLAYIN | Erdoğan’a ‘İşçi bulamıyorum’ diyen patron çark etti
https://tele1.com.tr/erdogana-isci-bulamiyorum-diyen-patron-cark-etti-534789/
“ÖLÜMÜ GÖZE ALDILAR”
Bu dönemde destek veya yardım yapıldı mı?
Yapıldı, çok güzel yapıldı(!) Televizyonlarda söylenen destekler bankaya gittiğimizde ‘Daha çıkmadı o paket’ oldu. Faizli kredimizi aldık. Kısa Çalışma Ödeneği desteği çıktı. O verilen parayla da biz paydosa çıkmadık. O verilen parayla eleman geçinemeyeceği için çalışmak zorunda kaldık. 1300-1400 lira bir paraydı. İnanın insanlar koronavirüs kapacaklarını bildiği halde yine gelip bu ortamlarda çalıştılar. Ölümü göze aldılar.
“CİDDİ MANADA BİR İŞSİZLİK SORUNU ÇIKACAK”
Bizim çalıştığımız sektördeki emekçi insanlara devletin ciddi manada sahip çıkması lazım. Eğer bu sektörü de durdururlarsa ciddi manada bir işsizlik sorunu çıkacak. Zaten işsizlik var bir de bu insanların sokağa döküldüğünü düşünün… 16 yaşındaki çocuğu durduramazsınız. Allah korusun hırsız da olur her türlü kötü bağımlılığa da bulaşır.
“İSTANBUL’DA TEKSTİL BİTERSE TÜRKİYE EKONOMİSİ ÇÖKER”
Zekeriya Tuncay / Bayram Makina: Bir tane vida bile Türkiye’de üretilmiyor, bizim malzemelerin hepsi yurt dışından geliyor ve dolar üzerine. İnsanlara bugün sattığımızı yarın satamıyoruz. Bugün 10 liraya sattığımız ürünü yarın biz 11 liraya alıyoruz.
Tedarik yaptığımız ana firmalar bundan sonra TL üzerinden değil de dolar üzerinden satışlarının başlayacağını söyledi. Yani fasona zam yok, işçiye zam yok ama ipliğe - malzemeye aşırı zam var. Kendi çalıştığımız arkadaşlarımıza anlatıyoruz ama onlar da haklı. Yani adam da fasona zam almamış ki. Bir tişörtü 3,5 liraya dikiyorsa hala 3,5 liraya dikiyor ama bir iğneyi 10 liraya alıyorsa şu an 20 liraya alıyor.
TIKLAYIN | Yeni kriz: Pamuk bulunamıyor!
https://tele1.com.tr/yeni-kriz-pamuk-bulunamiyor-499269/
“SATILAN MALIN YERİ DOLMUYOR”
3 ay önce ben 6 bin 500 liraya bir makine satıyordum, o makineyi şu an 9 bin 500 liraya satıyorum. Kârı bizde yok. 6 bin 500 lirayken kâr vardı ama şu an aldığımız miktar dolar üzerine olduğu için aldığımızı bir daha alamıyoruz. Şimdi ben bir ürünü 1 liradan müşterime sattım diyelim, aynı ürünü yerine koymak için 1.10 TL’den alıyorum. Yani satılan mal kesinlikle yerine koyulmuyor.
“DEĞİŞİM SEÇİMLE OLACAK”
Saddam krizini bile gördük ama o zaman biteceğini tahmin ediyorduk ama kamuoyu şu anki krizin biteceğini sanmıyor. Değişim olursa, ülkeye özgüven gelirse belki bir şeyler olabilir. Ama şu andaki merkezi hükümetle bunu olacağını sanmıyorum.
Değişim nasıl olacak?
Seçimle.
Satış hacminiz geçen sene nasıldı, şu an nasıl?
Çok düşük. Son iki aydır bir tane makine satamadım. Eskiden iki üç günde bir tane satabiliyordum.
Esnaf pes edecek mi?
İnşallah etmeyecek. Ederse Türkiye için çok kötü. İstanbul’da tekstil biterse Türkiye ekonomisi çöker.
“ESNAFIN DİRENMESİ BİTMİŞTİR”
Güven Kurum / Kurumlar Tekstil: Tekstil gözden çıkarılmış bir sektör ama ülkemizin kalkınmasındaki en büyük payı yine tekstil, hazır giyimdedir.2010’dan bu yana gözden çıkarılmış bir sektör olarak görüyorum. 2010’a kadar iyiydi ama şu an tekstilde eleman hiç yetişmiyor. Olan kadroyla yapmaya çalışıyoruz bu da ister istemez kaliteyi düşürüyor.
“YAPTIĞIMIZ İŞİN KARŞILIĞINI ALAMIYORUZ”
Her ne kadar alt üretici olsak da yan sanayi parçaları dolar üzerinden alıyoruz. İşimizde en çok iplik fiyatları bizi etkiliyor. Normalde bir ipliğin tanesini 1 doların üzerinde alıyoruz. Maalesef biz yaptığımız işten bunun karşılığını alamıyoruz.
“BİZLER YAPMAZSAK MARKALAR SATIŞ YAPAMAZ”
Ülkenin ve toplumun rahatlaması için üretimi artırmak zorundayız. Bunu yapmak için de tepedekilere değil alt üreticilere destek olunması lazım ki alttakiler kalkınabilsin. Bizler yapmazsak markalar satış yapamaz. Bize de destek olmayınca markan olsa ne olur, olmasa ne olur?
Şu an yaşanan durumla geçmiş yıllardaki ekonomik krizler arasındaki temel fark ne?
Şu anki ekonomik kriz saklanacak bir şey değil, gözle görülür bir ekonomik krizimiz var. Bunu aşmanın tek yolu üretim. Üretimin desteklenmesi lazım. Ülke olarak yeni bir reform ve üretim politikası yapılması lazım ki ülke yeniden ayağa kalkıp şahlansın. 1970-80’lerde biz dünyada kendi kendine yeten 7 ülkeden biriydik. Şu anda kendi kendimizi batırma noktasındayız. O günlere dönmek, şahlanmak için elimizden gelen her şeyi yaparız yeter ki alt üretimi destekleyelim.
Tünelin ucunu görebiliyor musunuz?
Şu an göremiyoruz.
Ne kadar daha direnebilirsiniz?
Esnafın direnmesi bitmiştir. Şu anda can çekişiyor. Ciddi bir destek olmazsa yüzde 90 iş yerleri kapanacak.
“ÇABALADIKÇA DAHA ÇOK BATAKLIĞA GİRİYORUZ”
Turgut Atabey / Kafkas Tekstil: Tekstil 2006 yılına kadar çok iyiydi. 2006’dan beri kötüye gidiyor. Şu an burada 120 kişi çalışıyor en az 50 elemana da ihtiyacım var. Alacak gücüm var ama eleman bulamıyorum.
2006’da ne oldu?
Fasonlar gittikçe aşağı düştü. Elemanların maaşları yükselince eleman bulamadık
Eleman bulamamanızın temek sebebi ne?
Altyapıdan eleman yetişmiyor. Okulları 4+4+4 sistemine geçirdikleri için artık çekirdekten eleman yetişmiyor.
Tekstilin Türk ekonomisindeki yeri ne?
Bana göre tekstilin ekonomi adına çok iyi olması lazım ama şu an bitmek üzere. Tekstil bittiği anda en büyük darbeyi de İstanbul alacak. Benim yanımda çalışan 120 kişinin yüzde 80’i ilkokul mezunu ama tekstilden başka yapacak bir işleri yok. Bittiği zaman ne yapacaklar?
“BAZILARI FIRSATI BULUP DAHA ÇOK YÜKSELTİYOR”
Dolar yükseldiği zaman bazıları fırsatı bulup daha çok yükseltiyor. Bu şartlar altında biz sıkıntı yaşıyoruz.
Ne kadar süredir bu sıkıntılar yaşanıyor?
Pandemiden sonra başladı. Gitgide kötüye gidiyoruz. Sonu hiç iyi değil.
Geçen sene bu zamanlar kaç kişi çalışıyordu?
155-160 civarı kişi çalışıyordu.
Şu an kaç kişi çalışıyor?
120.
Giderler ne durumda?
Giderler başını aldı gitti zaten. SSK’ya, vergiye borcumuz var ama ödeyemiyoruz.
“ÇOK ZORLANIYORUZ”
Artık çok zorlanıyoruz. Her şey ateş pahası oldu hiçbir şey yapamıyoruz. Çabaladıkça daha çok bataklığa giriyoruz.