Haber

Eski Diyarbakır Baro Başkanı'ndan Bahçeli'ye: Öcalan talepte bulununca ne yapacak?

Eski Diyarbakır Baro Başkanı Mehmet Emin Aktar, Bahçeli'nin Öcalan'a çağrısını değerlendirdi. Aktar, "Öcalan talepte bulununca ne yapacak?" dedi.

Eski Diyarbakır Baro Başkanı Mehmet Emin Aktar, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin "Terörist başı buyursun terörün bittiğini örgütünün tasfiye edileceğini tek taraflı ilan etsin" çağrısını TELE1'e değerlendirdi.

Aktar, "Muhtemelen bu süreç böyle ilerlerse Öcalan'la görüşme ki yapılıyordur, anlaşılan o ki yapılıyordur görüşme yapıldığında da devletin yetkilileri gidip görüşecek. O yüzden bakıldığında aslında bu bir süreç olmasa da devlet sonucu meselenin bir bir ucundan çözülmesi konusunda yeni bir hamle.  Yani yeni bir adım atmaya çalışıyor. Bunu da en fazla hamaseti dile getiren Bahçeli üzerinden yapıyor ama Bahçeli bunu yaparken kendi bakışı ve dili üzerinden sanki el uzatmayı kıymetli sayın falan diyor. Yani Kürtler ben size el uzattım bu sizi meşru kılar bu sizi ihya eder bu sizi kıymetlendirmek bir ölçüde hor görerek bunu hamaset diyorum. Aslında kendi içindeki niyeti biraz daha küçük görerek hor görerek Siz bizim uzattığımız elin kıymetli bilin. Biz Şevkat eli uzatıyoruz ama bizim aslında burada tartışmamız gereken şey devletin böyle bir şey ya da hükümetin iktidarın neden ihtiyaç duyduğu meselesidir." ifadelerini kullandı.

"ÖCALAN TALEPTE BULUNUNCA NE YAPACAK?"

Bahçeli'nin çok açık şekilde Öcalan'a çağrı yaptığını dile getiren Aktar şöyle devam etti:

"Bu çağrı bir müzakere isteğidir. Aslında Öcalan bunun karşılığında 'beni özgür bırakın, ben rahat koşullarda gelip çağrı yapayım örgütle iletişimde bulunayım' dediğinde 'ben bu işi sonlandıracağım' dediğinde devlet buna yok mu diyecektir. Siz ilk adım attınız bir sonraki adım geldiğinde böyle bir talep geldiğinde ne yapacak Öcalan böyle bir talepte bulunduğunda?"

"BU ÇAĞRIYLA TECRİD SONLANDI"

"Devlet Bahçeli'nin bugünkü laflarıyla birlikte Öcalan'a tecridin artık kaldırıldığı kanaatinde misiniz" sorusuna Aktar şu yanıtı verdi:

"Evet ama sonuçta ama doğrudan doğruya avukatları ve ailesiyle teması açısından yani kendi fikirlerinin doğrudan kendi seçtiği kişiler üzerinden topluma veya örgüte iletimi konusundaki tecrin devam ettiğini düşünüyorum ama bugün bu çağrıyla aslında bir ölçüde tecridin sonlandırıldığı söylemek mümkün."