Erkan Baş Muharrem İnce’nin hatasını anlattı

Yayın tarihi: 8 Mayıs 2023 Pazartesi 1:33 pm - Güncelleme: 8 Mayıs 2023 Pazartesi 1:33 pm

Türkiye İşçi Partisi (TİP) Lideri Erkan Baş, Cumhurbaşkanı adayı olan Memleket Partisi Lideri Muharrem İnce’nin siyasi körlük yaşadığını söyledi. Baş, “Etrafını saranların Türkiye’yi temsil ettiğini düşünüyor” dedi.

TİP Genel Başkanı Erkan Baş, T24’e konuştu. Baş,  AKP iktidarının 20 yıllık politikaları nedeniyle laikliğin milyonlarca kişinin bir problemi olduğunu dile getirdi. “Eskiden laiklik belki Kadıköy’ün, Karşıyaka’nın sorunu gibi algılanıyordu. Laiklik bugün Gebze’nin, Gazi Mahallesi’nin, Alibeyköy’ün sorunu” diyen Baş, yurttaşın laikliğe sahip çıktığı için Türkiye’de hala mevcut oılduğunu söyledi.

Baş, Memleket Partisi Genel Başkanı Muharem İnce’nin etrafındaki insanların yanılsaması içerisinde olduğunu ifade etti. İnce’nin yaşadığı durumu ‘siyasetçi körlüğü’ olarak tanımlayan Baş’ın röportajından önce çıkanlar şöyle:

“BANA SORARSANIZ AKP’YEK KİMSE OY VERMİYOR, TİP DE İKTİDAR OLUR”

“Ben bir siyasetçi körlüğü olarak görüyorum onu. Şimdi bana sorsanız “Seçim çalışması nasıl gidiyor?” diye, benim gördüğüm AKP’ye kimse oy vermiyor, CHP barajı belki geçer, TİP iktidar olur. Sokakta çıktığınız anda sizi saran ilk sekiz on halka zaten sizi sevenlerden oluşuyor. Hayata sadece onların üzerinden baktığınız zaman yanlış sonuçlara varabilirsiniz. Bence Muharrem İnce’nin hatası bu. Etrafını saranların Türkiye’yi temsil ettiğini düşünüyor. O yüzden biraz dışardan bakma çağrısı yaptım ona. Belki başkaları da aynı şeyi söylüyor ama benim avantajım şu; benim kişisel husumetim yok, geçmişimde beni eleştirebileceği bir şey yok o yüzden de belki benim çağrım insani karşılık bulabilir diye umdum. Muharrem İnce’ye de bir kapı açmak istedim. Sonuçta düşmanım falan değil. Tamamen kişisel nedenlerle bunu yaptığını düşünüyorum. Hala çekilebilir bence. Evet, çekilme ağır bir karar ama seçim akşamı partisinin yüzde 2’de kalması daha az ağır bir seçenek değildir herhâlde. Ben gidişatın oraya doğru olduğunu da biliyorum. “Anket oyları” diyorum ben İnce’ninkileri. Ankette onu diyenlerin sandığa gittiğinde Kemal Bey’e oy vereceğini düşünüyorum.

Erkan Baş mal varlığını açıkladı: Dünyanın en kısa videosu…

“BİZ SİNİRLİ İNSANLAR DEĞİLİZ SİNİRİMİZ BOZAN ŞEYLER VAR”

İnsan durup dururken bağırmaz ya da sinirlenmez. İnsanın normal hali sinirli değildir. Ne Barış ne Sera ne Ahmet sinirli insanlar değil. Ülkede sinirimizi bozan bir şey olmasa biz sinirli insanlar falan değiliz. Herkesin şunu düşünmesini rica ediyorum; 10-12 saat ne konuşsanız sizi dinlemeyen, dünyanın en doğru şeyini söyleseniz bile saraydan gelen talimat dışında hareket etme cesareti göstermeyen bir toplulukla berabersiniz. Önünüzde göz göre göre suçlar işleniyor ve siz bunu engelleyemiyorsunuz. Herkesle insan olarak eşit ilişki kurmaya çalışıyorsunuz ama karşınızda buna çok yabancı bir topluluk var. Onun yarattığı bir gerilim, bir stres var. Barış benim hayatta tanıdığım en sakin insanlardan biridir aslında. Ülke normalleşse öyle olacak. Şimdi kendinizi Barış’ın yerine koyun çocukluğunuzdan bu yana bütün sülalenizin yaşadığı bir kent yıkılmış, depremde oraya gidiyorsunuz. Bunu yaşayan bir insanın psikolojisinin normal olması mümkün mü?

Erkan Baş manşeti attı! “Cesaret, cesaret, daha fazla cesaret”

Sokak, sol siyasetin beslendiği alan ve sokağın merkez siyasete göre daha sert bir karakteri olduğu belli ama o da bizim tercihimiz değil. En temel haklarımızı, anayasal haklarımızı kullanırken devletin gücünü elinde bulundurmak dışında hiçbir vasfı olmayan insanlar tarafından engelleniyorsunuz.

“BAZEN TERÖRİST BAZEN DİNSİZ BAZEN GAYRI MİLLİ”

AKP nasıl iktidarda duruyor sorusunun en önemli yanıtlarından bir tanesi şu; toplumu bölerek iktidarda duruyor. 21 yıla bakın, hep düşmanlaştırıcı bir dil var. Karşı tarafta hep düşmanlar var. Bazen Ergenekoncular oluyor, bazen teröristler oluyor, bazen dinsizler oluyor, bazen gayrı milli unsurlar oluyor. Ama AKP hep bu dönem boyunca toplumu bölerek, kutuplaştırarak ve kendi tarafını da konsolide ederek var oldu. Artık bu olağan bir durum oldu maalesef. Şimdi kampanya sürecinde toplantılar sırasında da görüyorum insanlar alışveriş yaptıkları bakkalı bile siyasi tercihine göre seçer oldu. Pazarda alışveriş yaparken esnafı değerlendirmeye çalışıyorsunuz “bizden midir karşıdan mıdır” diye. Toplum bu hale gelmiş durumda ve bu çok tehlikeli bir şey. Bir kere bunu bozmak lazım. Oy getirip getirmemesinden bağımsız olarak Türkiye’deki bu düşmanlaştırıcı halin ortadan kaldırılması lazım.

Erkan Baş’tan Muharrem İnce’ye çağrı: Kemal Bey’e değil Tayyip Erdoğan’a kaybettirmeyi seçin

“KANTARLA GRAM ALTIN TARTAR MODDAYIZ”

Toplumun tepesindeki yüzde 1 AKP döneminde daha zengin hale geldi ve toplumun yüzde 99’u yoksullaştı. Bizim bunu tartışmamız lazımken kimlikler üzerinden bir kutuplaşmayı tartışıyoruz. Bunu bozmamız lazım. 21 yıldır devam eden bu iktidardan birkaç kez eşiğine gelip kurtulamamış oluşumuz galiba hepimiz açısından anksiyete yaratan bir durum. “Artık kurtulmamız lazım. Ya bir hata yaparsak” duygusu çok belirleyici. Bir sevgili arkadaşımın değerlendirmesi var, çok önemsiyorum. Artık kantarla gram altın tartar moddayız.

Bana en çok gelen sorulardan biri şu; “Yurtdışında yaşıyorum, TİP’e oy versem nasıl bir katkısı olur?” Bunun arkasında şu var; orada kullanılan oylar Türkiye’ye dağılacak, oradan size düşen oy kaç olur ki kaygısı. Artık insanlar bunların hesabını yapmaya başladıysa bu gerçekten kantarla gram altın tartmaya benziyor. Ama tabii yurttaş haklı bu duygusunda. Eylem yapamıyor, miting yapamıyor, slogan atamıyor, iktidarı eleştiren yazı yazamıyor, Tweet atarsa cezaevine girme riski var, elinde bir tek oyu kalmış durumda iktidarı değiştirebilmek için.

Erkan Baş: Herkes indireceği bir Tayyip Erdoğan fotoğrafı seçecek

“20. YÜZYILDA LAİKLİK TARTIŞIYORUZ, AKLINIZ ALIYOR MU?”

Ben bunların üzerine çıkmamız gerektiğini düşünüyorum. Zaten Avrupa Birliği kalacak mı onu da merak ediyorum. Ama ben Avrupa Birliği’ni değerler açısından tartışmak isterim. Demek istediğim; biz kendimiz o değerlerin ötesine geçecek bir yaklaşımı sağlayabiliriz. Bugün AİHM kriterlerinin daha ötesine geçmeyi hedeflemeliyiz. Ama onları tabii uygulamak gerekir ki Türkiye’de evrensel hukuk normları gelişsin. Avrupa değerleri dediğimiz şey büyük sermaye gruplarının değerleri değil. Bizim de tarafı olduğumuz bir kavganın ürünü. Ta Fransız Devrimi’nden bu yana süren bir kavganın ürünü. Özgürlük mücadelesi, kardeşlik mücadelesi tüm dünyada zaten bizim temsil ettiğimiz değerler. Biz Avrupa’nın özgürlükçü, eşitlikçi mirasını kendi değerlerimiz olarak kabul ediyoruz. Bunlar olmasa biz olmazdık diye bakıyoruz. Ama bugün artık 21. Yüzyılda başka şeyleri konuşmalıyız. Dijital demokrasi mesela artık bizi çok daha ileri bir topluma taşıma potansiyeli taşıyor. Fakat kapitalist sınırlar insanlığın gelişiminin önünde bir engel teşkil ediyor. AKP o kadar geriye çekti ki ülkeyi, biz 21. Yüzyılın sorunlarını tartışmak yerine insanlığın 20. Yüzyılda aştığı sorunları konuşuyoruz hala. Laiklik tartışıyoruz. Aklınız alıyor mu?

Erkan Baş: Bu halktan çaldıkları ne varsa, hepsinin hesabını soracağız

“AKP LAİKLİĞİ DEVLETTEN SOKAĞA ATTI”

İki gün önce Gebze’deydim. Bir metal işçisi asgari ücretin iki katı bir ücret alıyor ama çocuğunu gönderebileceği düz lise yok. Tüm okullar imam hatip olmuş durumda. Bugün laiklik Türkiye’deki emekçi sınıflar açısından çok daha önemli bir şey haline gelmiş durumda. Yurt yok memlekette. Devlet bütün imkanları tarikat ve cemaatlere veriyor. Zeki ve yoksul emekçi çocuklarının o tarikatların eline düşmesine neden oluyor. Eskiden laiklik belki Kadıköy’ün, Karşıyaka’nın sorunu gibi algılanıyordu. Laiklik bugün Gebze’nin, Gazi Mahallesi’nin, Alibeyköy’ün sorunu. Laiklik bugün küçük elit bir kesimin değil, milyonların problemi. AKP laikliği devletten sokağa attı. Yurttaş sokakta ona sahip çıktığı için laiklik hala var ülkede.

Erkan Baş: Gençler, bir oy verecek saltanat yıkılacak, kaçak saray boşalacak

Erkan Baş’tan destek çağrısı! “Birer tişört bastırıp billboard gibi gezin sokaklarda”