Erdoğan’ın kitabı

Yayın tarihi: 7 Eylül 2021 Salı 3:36 pm - Güncelleme: 7 Eylül 2021 Salı 3:40 pm

Gazeteler AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘Daha Adil Bir Dünya Mümkün’ isimli kitabının piyasaya çıktığını duyurdu.

Kitapta ara başlıklar halinde dünya genelinde sorunların ele alındığı, çözüm yolları anlatıldığı ve çoğunlukla Birleşmiş Milletler’e atıfta bulunarak BM Güvenlik Konseyi Daimi üyesi (ABD, Rusya, Çin, İngiltere ve Fransa’yı) kastederek BM reformu ve özellikle Güvenlik Konseyi’nin yapısının yeniden oluşturulması gerektiğini belirttiği yazılıyor.

Erdoğan muhtemelen bu ay sonu New York’ta yapılacak BM Genel Kurul toplantısına katılacak (14-30 Eylül). Programı henüz açıklanmadı ama BM’de bir konuşma yapması bekleniyor.

Şimdilik inşaatı büyük ölçüde tamamlanan Türk Evi’nin açılışını yapacağı konuşuluyor. Bu arada Türken Vakfı’nın Manhattan’da yaptırdığı gökdelen inşaatına da ilgi duyup gider mi? bilemiyoruz. (https://tele1kitap.com/yazar/yilmaz-polat/)

Erdoğan’ın ‘Dünya Beşten Büyüktür’ sözü yeni değil. Yıllar önce BM’deki konuşmasında da söylemişti. Hatta New York’ta tanıtımını yapmak için hala var mı bilemiyorum bir dönem ‘Genç Siviller’ adlı bir grup vardı.

Bu gruptan ‘Genç Siviller Association’ adına Koordinatör Ceren Kenar ve ‘Alpaytac’ şirketi sahibi Hüma Gruaz’la 62 bin dolar karşılığında reklam sözleşmesi yapılmıştı. Anlaşma (Eylül 2014-nisan 2017) arasında geçerliydi. ( Lobiler ve Ajanlar Yılmaz Polat s.78 Tele1 kitap)

Maalesef lobi New York’ta (Times Square) adlı meydanda elektronik panolarda Erdoğan mesajları ve gazete reklamlarının ötesine gitmedi.

Erdoğan kitabında, ‘ Dünya ne tek kutuplu ne de iki kutupludur, ne hâkim bir kültürün ne de birkaç imtiyaz sahibi aktörün kültürel hegemonyası altındadır’ diyor. Şüphesiz doğru bir tespit. Sadece bu cümleden Türkiye için alınacak dersler var.

Önce ‘Türkiye ne tek kutuplu ne de iki kutupludur, ne hâkim bir kültürün ne de birkaç imtiyaz sahibi aktörün kültürel hegemonyası altındadır’ diyebilmemiz lazım.

Bunları başarmış, barışı, adaleti sağlamış bir Türkiye, BM ülkelerinin karşısına çıkarsa tezleri kabul görür. Aksi halde bu sözler sadece BM’de değil, hiç bir platformda ciddiye alınmaz. İğneyi önce kendimize batıralım.