AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kayseri ve Suriye'de yaşanan olaylara ilişkin açıklama yaptı. Erdoğan ayrıca, erken seçim tartışmalarına ilişkin, "Cumhurbaşkanlığı sisteminde erken seçim yoktur. Bunun yerinde seçimlerin yenilenmesi kararı alınması vardır" dedi.
AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kabine Toplantısı’nın ardından açıklamalarda bulundu.
Konuşmasında bir kez daha Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ile görüşme sinyali veren Erdoğan, “Biz terör örgütlerinin cirit attığı bir Suriye istemiyoruz. Biz ayrılıkları derinleştirme yerine ortak paydayı büyütme derdindeyiz. Bunun için kiminle görüşülmesi gerekiyorsa geçmişte olduğu gibi yine görüşmekten imtina etmeyiz” dedi.
Erdoğan, Kayseri'de yaşanan olaylar ile ilgili ise "Bayrağımıza uzanan elleri kırmasını bildiğimiz gibi ülkemize sığınan mazlumlara uzanan elleri de kırmasını biliriz. Kimse kendisini polisin, hakimin yerine koyamaz. Kayseri’deki olayların ardından ortalığı yakıp yıkan, polisimize saldıran, iş yeri ve evlere zarar veren 474 provokatör gözaltına alındı" ifadelerini kullandı.
Erdoğan, erken seçim tartışmalarına ilişkin de "Bu tartışmalar muhalefet cephesindeki iç savaşın dışa yansımasından ibarettir. Cumhurbaşkanlığı sisteminde erken seçim yoktur. Bunun yerinde seçimlerin yenilenmesi kararı alınması vardır" dedi.
Erdoğan’ın açıklamasından öne çıkanlar şöyle:
-Barışı, diyaloğu, diplomasiyi en üst seviyede devreye almamız gereken günlerden geçiyoruz. Özellikle aynı coğrafyayı ve kaderi paylaştığımız devletlerle karşılıklı diyalog zeminini güçlendirmemiz önem arz ediyor.
“FİKİR AYRILIKLARININ GİDERİLMESİ SON DERECE MÜHİMDİR”
-İslam ülkeleri arasında dayanışmayı artırmamız, fikir ayrılıklarını gidermemiz son derece mühimdir. Geçmişin geleceğimizi de ipotek altına almasına müsaade edemeyiz. Bu anlayışla, komşularımızdan başlayarak, bölgemizdeki tüm aktörlerle münasebetlerimizi ilerletmeye gayret ediyoruz.
“SULHE HİZMET EDECEK İLAVE ADIMLAR ATILMASI MÜMKÜNDÜR”
-Komşumuz Suriye’de 13 yıldan fazla süredir devam eden ve 1 milyon insanın hayatına mal olan ihtilafa siyasi çözüm bulmak için çok uğraştık. Astana'da rejim ve muhalefetin aynı çizgide buluşması için çabaladık. Sahada bazı konularda müspet neticeler de aldık. Sulhe ve sükunete hizmet edecek ilave adımlar atılması mümkündür. Bizim kimsenin toprak bütünlüğünde gözümüz yoktur. Suriye’nin toprak bütünlüğünün ve milli birliğinin korunması Türkiye’nin de önceliğidir.
“BİZE SIĞINAN KİMSENİN MAĞDUR OLMASINA İZİN VERMEYECEĞİZ”
-Böyle bir iklime ne kadar kısa sürede kavuşulursa, herkes için özellikle Suriye halkı için o kadar iyi olacaktır. Biz ayrılıkları derinleştirmek yerine ortak paydayı büyütmenin derdindeyiz. İç siyaset gibi dış politikada da sıkılı yumrukların açılmasına büyük fayda olduğunu düşünüyoruz. Bunun için kiminle görüşülmesi gerekiyorsa, geçmişte olduğu gibi yine görüşmekten imtina etmeyiz. Elbette bunu yaparken öncelikle Türkiye’nin menfaatlerini referans alacağız. Ama bu süreçte bize güvenen, bize sığınan, bizimle ortak hareket eden hiç kimsenin mağdur olmasına da izin vermeyeceğiz. Türkiye dostlarını yarı yolda bırakan bir devlet değildir ve olmayacaktır.
KAYSERİ’DEKİ OLAYLAR HAKKINDA
-Biz sokaklar üzerinden kotarılan kaos planlarına bağışıklık kazanmış bir ülkeyiz. Geçmişte etki ajanları ve provokatörler eliyle ülkemize hangi bedellerin ödetildiğini hatırlıyoruz. Kayseri’de son derece iğrenç, rezil bir taciz vakası üzerinden aynı kaos planı tezgahlandı. Oyunun ikinci perdesi ise Suriye’nin kuzeyinde bulunan Türk çıkarlarına ve varlığına yönelik sahnelendi. Bölücü terör örgütü artıkları ve işbirlikçileri eliyle bu oyunu kimin yazdığını, kimlerin figüranlık yaptığını çok çok iyi biliyoruz. Ne biz, ne milletimiz ne de Suriyeli kardeşlerimiz bu sinsi tuzağa düşmeyeceğiz. Nefret söylemlerine, faşizme, ırkçı vandallığa ve provokasyonlara boyun eğmeyeceğiz.
"ÜLKEMİZE SIĞINAN MAZLUMLARA UZANAN ELLERİ DE KIRMASINI BİLİRİZ”
-Bayrağımıza uzanan elleri kırmasını bildiğimiz gibi ülkemize sığınan mazlumlara uzanan elleri de kırmasını biliriz. Kimse kendisini polisin, hakimin yerine koyamaz. Kayseri’deki olayların ardından ortalığı yakıp yıkan, polisimize saldıran, iş yeri ve evlere zarar veren 474 provokatör gözaltına alındı. Dün de Suriye milli ordusu güçleri ve güvenlik kuvvetlerimiz, Suriye’nin kuzeyindeki kışkırtmalara gerekli müdahalede bulundu. Fitne teşebbüsleri bir kez daha boşa çıkmıştır.
-Suriyeli kardeşlerimizin, gönüllü, güvenli ve onurlu geri dönüşlerini bugüne kadar hep teşvik ettik. Suriye’nin kuzeyinde bölücü terör örgütlerinden arındırdığımız yerleşim yerlerine 670 bin kişi geri döndü. Katar’ın da desteğiyle hayata geçirdiğimiz konut projeleri tamamlandığında, 1 milyon kişi daha eklenecek. Arzu eden herkesin gönüllü, huzurlu bir şekilde vatanlarına dönebileceği yapıyı tesis edebilirsek ne mutlu bize. Sığınmacılar konusunu, ön yargı ve korkular temelinde değil, ülkemizin ve ekonomimizin gerçekleri temelinde, akıllı, insani ve vicdani bir şekilde çözüme kavuşturacağız.
"CUMHURBAŞKANLIĞI SİSTEMİNDE ERKEN SEÇİM YOKTUR"
-14-28 Mayıs'ta yasama ve yürütmede son sözünü söyleyen milletimiz 31 Mart'ta da yerel yönetimlerde kimleri başında görmek istediğini belirtmiştir. Seçimler elbette demokrasinin bayramı, şölen günüdür. Tarihimizde sandıkta tezahür eden iradeyi yok sayanların olduğu da ülkemizin bir gerçeğidir. Kimi zaman sandığın itibarına gölge düşürerek yaptılar, kimi zaman seçmene hürmetsizlik ederek yaptılar. Son dönemde bu kibirli tavrın, seçmen iradesinin yok sayma aymazlığının yeniden nüksettiğini görmekteyiz. Erken seçim tartışmalarına bu zaviyeden bakılması gerektiği kanaatindeyiz. Bu tartışmalar muhalefet cephesindeki iç savaşın dışa yansımasından ibarettir. Cumhurbaşkanlığı sisteminde erken seçim yoktur. Bunun yerinde seçimlerin yenilenmesi kararı alınması vardır.
-Hiçbir temeli olmayan bu tarz sahte gündemlerle muhalefet kendi içindeki bilek güreşini perdelemeye çalışmaktadır. Biz sadece ve sadece işimize odaklanıyoruz. Türkiye son 1 yılını seçim gündemiyle geçirmişken bölgemizde her gün yeni bir kriz, çatışma patlak verirken, dünya belirsiz girdabında sürüklenirken, ülkemizin ve milletimizin çözülmesi gereken meselesi var iken, sırf eski ve yeni takım arkadaşlarına çalım atmak için bu tür şartlara meyledilmesini doğru bulmuyoruz. İş dünyasından siyasetçisine, esnafından memuruna, ev hanımından öğrencisine kadar herkes planını programını buna göre yapmalıdır. Fuzuli gündemlerin peşine takılmadan milletin emanetini vermeye gayret edeceğiz.