Erdoğan yönetimine ABD’de ‘strateji danışmanlık’ şirketi

Yayın tarihi: 19 Şubat 2021 Cuma 12:18 am - Güncelleme: 19 Şubat 2021 Cuma 12:19 am

Yılmaz Polat

Erdoğan yönetimi, S-400 Rus füze sistemine misilleme olarak Türkiye’nin programdan çıkarıldığı F-35 savaş uçaklarıyla ilgili sorunu çözmek için Biden Yönetimi nezdinde lobi yapacak bir ‘strateji danışmanlık’ şirketi kiraladı.

AKP Hükümeti, F-35 sorununu çözmek amacıyla ‘ stratejik ve hukuki’ danışmanlık hizmeti veren ‘Arnold and Porter’ adlı şirketle anlaştı.

AKP Yönetimini finansal konularda da temsil eden Arnold and Porter, kısa adı ‘SSTEK’ olan ‘Savunma Sanayi Teknolojileri AŞ’ ( Savunma Sanayii Başkanlığı kuruluşu) kurumuyla 6 ay için 750 bin dolara anlaşma imzaladı.

Anlaşmayı Arnold and Porter adına Miomir Zuzul ( eski bir diplomat) ve Raul Herrera (hukukçu) SSTEK adına da Hüsnü Demircan ve Harum Çiçek imzaladı.

https://efile.fara.gov/docs/1750-Exhibit-AB-20210216-35.pdf

Anlaşmaya göre şirket, Savunma Sanayii Başkanlığına F-35 programı içinde kalması için ‘ jeopolitik ve ticari faktörleri dikkate alarak’ strateji konusunda tavsiyelerde bulunacak.

Türkiye S-400 Rus füze sistemi nedeniyle Başkan Trump F-35 savaş uçakları projesinden çıkarılmıştı.

Eski Başkan Trump giderayak Caatsa yaptırımlarını da imzalamıştı. 231’nci maddesine göre, Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayi Başkanlığı ABD’den ihracat lisansı ve ABD’li ve uluslararası finans kuruluşlarından kredi alamayacak.

Ayrıca Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, Savunma Sanayii Başkan Yardımcısı ve Roketsan Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Yiğit, Savunma Sanayi Başkanlığı Hava Savunma ve Uzay Daire Başkanlığından Serhat Gençoğlu ve Mustafa Alper Deniz’i yaptırım listesine almıştı.

ABD’de İsrail destekli etkili bir ‘tanıtım ‘ firması olarak bilinen  ‘Arnold and Porter’ Erdoğan Hükümeti’ne ekonomik konularda da danışmanlık yaptı.

New York merkezli şirket, Erdoğan Hükümeti adına New York ve Londra’da milyarlarca dolarlık ‘şeriat yasalarına uygun Sukuk’ işlemi yaptı.

Sadece 2012, 2013 ve 2014’te yaklaşık 6 milyar dolar değerinde “Sukuk” işlemi gerçekleşti, sukuk 2019’a kadar şirket aracılığıyla devam etti.

Kısaca “ticari bir varlığın menkul kıymetleştirilerek sertifikalar aracılığıyla satımı” anlamına gelen ‘Sukuk’ ihracında Erdoğan Yönetimi, uluslararası sermaye piyasasına milyarlarca dolar borçlandı.

‘Sukuk Sertifikalarını’( devlet senedi) alanların kimliğini ve ne karşılığında aldıklarını bilmiyoruz.

Şüphesiz bu konuyu en iyi bilenlerden biri de bir dönem Hazineden sorumlu bakan olan Berat Albayrak.

Ancak sertifikalarından alanların sertifikalar oranında kamu mülklerine ortak oldukları biliniyor.

Böylece söz konusu mülkün geliri de onlara ait oluyor.

Dolayısıyla Erdoğan Yönetimi’nin hangi kamu malını “sukuk” yoluya kime ihraç ettiği bilinmiyor.

https://www.arnoldporter.com/-/media/files/brochures_additional-practice-info/2018/sovereign-finance-innovating-global-captial-markets.pdf

Arnold and Porter Tansu Çiller Hükümeti’nin de ABD’deki gözde lobi şirketiydi. O dönem şirketin Başkanı olan Paul Berger’la hükümet ve Özer Çiller’le olan ilişkileri çok tartışılmıştı.