Erdoğan: Gece yarısı gözaltına alma gibi işlemlere son verdik

Yayın tarihi: 1 Eylül 2021 Çarşamba 6:41 pm - Güncelleme: 2 Eylül 2021 Perşembe 1:09 am

AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2021-2022 yılı adli yıl açılış töreninde yaptığı açıklamada, “Gece yarısı gözaltına alma, otelde, havalimanında yakalama gibi işlemlere son verdik” diye konuştu. Erdoğan’ın ardından konuşan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş ise, “Yargıtayımızın muhteşem binasının açılışında ellerimizi sana açtık, bu muhteşem eseri milletimiz için hayırlı eyle Allah’ım” ifadelerini kullandı. Yeni adli yılın dualar ile açılması ise dikkat çekti.

AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan, yapımı tamamlanan Yargıtay Yeni Hizmet Binası ile 2021-2022 Adli Yıl Açılış Töreni’nde konuştu. Konuşmasına kendisini dinleyenleri selamlayarak başlayan Erdoğan, adalet teşkilatının yeni adli yılının, Türkiye, millet, hakim ve savcılar, avukatlar ve tüm yargı camiası için “hayırlara vesile olmasını” diledi. Ankara’da 6 ayrı binaya bölünmüş olan Yargıtay’ı tek çatı altında toplayarak, halen önünde 516 bin civarında derdest dosya bulunan bu kurumun işleyişindeki vakit ve kalite kaybının önüne geçtiklerinin altını çizen Erdoğan, Yargıtay’ın yeni binasının Türkiye’ye, millete ve yargı camiasına hayırla olmasını diledi.

Erdoğan’ın konuşmasından satır başları ise şu şekilde:

Hak, hukuk ve insan hakları gibi kavramları hiçbir ucuz politikaya teslim etmeyeceğiz. Bunların hangi hukuksuzluklara ambalaj yapıldığını hep birlikte izliyoruz.

FETÖ’nün milletimizin adalet duygusuna vurduğu darbenin izlerini silene kadar çalışmalarımızı sürdüreceğiz.

Elbette sadece büyük binalarla, gelişmiş fiziki imkanlarla, güçlü teknolojik altyapılarla adalet sağlanamaz. Bunlar sadece adaletin daha hızlı, daha sağlıklı tesisine katkıda bulunur. Adaletin tesisinin garantisi, yargının bağımsız ve tarafsız bir anlayışla ortaya koyacağı duruşu, temsili ve sonuçta vereceği adil kararlardır. Kiminin Hazreti Ömer’e, kiminin Hazreti Ali’ye izafe ettiği bir sözle özetleyecek olursak, ‘Devletin dini adalettir.’ Eğer bir devlette adalet yoksa, onun hangi sistemle yönetildiğinin, kim tarafından idare edildiğinin, vatandaşlarının hangi inanca veya milliyete sahip olduğunun bir önemi kalmaz, orada sadece zulüm hüküm sürer. Evet, adalet devletin varlığının sebebidir. Ecdadımız, yüreğinin ve bileğinin gücüyle ele geçirdiği coğrafyaları, asırlar boyunca adaleti sayesinde huzurla, güvenle yönetmeyi başarabilmiştir. Bunun için Kanuni Sultan Süleyman Han ‘Kılıcın yapamadığını adalet yapar’ diyor. Gelecek nesillere bırakacağımız en büyük miras da işte bu anlayış olacaktır.

Adaletin aynı zamanda, toplumun huzur ve barışının, mutluluğunun ve refahının teminatı olduğuna işaret eden Erdoğan, “Herhangi bir haksızlığa ‘dur’ diyecek, millet adına hakkı sahibine teslim edecek olan da yine adalettir, adaletin temsilcileridir. Dolayısıyla, adalet sistemini geliştirmek için atılan her adım, bizim için değerlidir, kıymetlidir, önemlidir.” diye konuştu. İşte bunun için kadim kültürde yargı mensubunun hikmet, feraset ve basiret sahibi olmasının beklendiğini belirten Erdoğan, bu açıdan bakıldığında adalet dağıtanların sorumluluğunun büyük, yükünün fazla, vebalinin ağır olduğunu vurguladı.

Asıl görevlerini bir kenara bırakıp vesayet güçlerine, darbecilere, cuntacılara selam duran adalet temsilcilerinin elinde yargının nasıl bir zulüm makinesine dönüşebileceğini hep birlikte gördük. Milletimiz, 27 Mayıs’ın ‘Yaslıada’ mahkemelerinde, darbecilerin kurdukları sözde mahkeme kürsülerini ve orada oturanları unutmadı. Yine ‘bir sağdan, bir soldan’ diyerek gençleri emirle darağacına gönderen 12 Eylül faşizminin pervasızlığı hala hafızalarımızda tazedir. ‘Bin yıl sürecek’ dedikleri 28 Şubat zulmüne ortak olan, vesayetçilerden brifing alan sözde yargı mensuplarının sergiledikleri rezillik daha dün gibi gözlerimizin önündedir.

Ne yaparlarsa yapsınlar, hangi oyunları denerlerse denesinler başaramadılar. Çünkü zulüm ile abad olunmaz, nitekim onlar da olamadılar. Bu vesileyle 15 Temmuz darbe girişimi sırasında dimdik ayakta duran, ne kendi içlerindeki hainlerin kumpaslarına ne namluların ölüm kokan tehditlerine aldırmadan görevlerini hakkıyla yerine getiren tüm hakim ve savcılarımıza şükranlarımı sunuyorum. Gerçekten de 15 Temmuz, demokrasi tarihimizde pek çok açıdan olduğu gibi, yargı kültürü bakımından da bir dönüm noktası niteliğindedir. Darbecilere karşı verilen mücadeleyi anıtlaştıran demokrasi ve adalet nöbeti, adliye koridorlarında hemen o gece başlatılan soruşturma ve gözaltılar ile perçinlendi. Hakkın, milletin, devletin ve en başta adaletin yanında saf tutan yargı mensuplarımız, Cumhuriyet tarihimizde ilk defa bir darbe girişimine karşı cesaretle ve kararlılıkla hukuku işletti. Bu onurlu duruş, Türk yargısının önünde tertemiz bir sayfa açmış, geleceğin hakimlerine ve savcılarına rehberlik edecek büyük bir emsal olmuştur.

YENİ ADLİ YIL AÇILIŞI DUA İLE YAPILDI!

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın da katıldığı törende, yeni adli yıl açılışı dualar eşliğinde yapıldı. Yargıtay Başkanının dua ederken üzerinde cübbesinin olması dikkat çekti.

 

DEVA Partisi’nden yeni adli yılda ‘hukuksuzluk’ çıkışı