Erdoğan: Şehirlerde güvenliği sadece kolluk kuvvetleriyle sağlayamayız

Yayın tarihi: 2 Ocak 2020 Perşembe 12:31 pm - Güncelleme: 2 Ocak 2020 Perşembe 1:23 pm

AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen Şehir ve Güvenlik Sempozyumu’nda açıklamalarda bulundu. Erdoğan, “Artık şehirlerimizin dış güvenliğini surlar ve hendeklerle koruyamayacağımız, içerideki düzeni de sadece kolluk gücüyle sağlayamayacağımız bir yere gelmiş durumdayız.” ifadesini kullandı.

AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen “Şehir ve Güvenlik Sempozyumu”na katıldı.

Erdoğan’ın Şehir ve Güvenlik Sempozyumu’nda yaptığı konuşmasından satır başları şöyle:

“Site kültürü bizim kültürümüz değil ama ne yazık ki şu anda bir site kültürü anlayışı egemen olmaya başladı.”

“Şehirlerin güvenliği ilk zamanlarda genellikle harici tehditlerden kaynaklanan güvenlik ihtiyacı zamanla çeşitlenmiştir. İnsanoğlu kimi zaman surlar inşa ederek, hendekler kazarak tedbirler almaya çalışmıştır. Bugün hâlâ surlarıyla ayakta kalan ünlü pek çok şehir bulunuyor. Şehirlerin güvenlik sorunları bazen de içerideki sıkıntılardan kaynaklanmıştır. Büyük bir nüfusu küçük bir alanda refah içinde yaşatmak öyle zannedildiği kadar kolay değildir. şehirlerde yaşanan kargaşaların fiziki mahiyetleri ortaya çıkmıştır. Doğal afetler de şehirleri ciddi manada sarsmıştır.”

‘ŞEHİRLERİ TEHDİT EDEN UNSURLAR FARKLILAŞTI’

“Teknolojinin de gelişmesiyle şehirlerin alt-üst yapı ağları oldukça karmaşık hale gelmiştir. Şehir ne kadar büyükse güvenlik sorunları da o derece yüksektir. Sempozyumumuzun konu başlıklarına bakında bu çeşitliliği gördüm. Artık şehirlerimizin güvenliğini surlarla koruyamayacağımız, içerideki düzeni de sadece kolluk gücü ile sağlayamayacağız bir duruma gelmiş durumdayız. Bu yeni duruma karşı yeni yöntemler geliştirmemiz gerekiyor. Her ülke ve toplum kendi ihtiyaçlarına uygun çözümleri kendi üretmelidir. Aksi takdirde başka ülkelerin yöntemlerini kullanmak durumunda kalırız. Bu da uyum sorunu getirir. Bütün örnekleri inceleyeceğiz ama kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz. Şehirleri tehdit eden unsurlar günümüz dünyasında çok farklılaştı. ”

“Türkiye’nin her alanda yaşadığı büyük dönüşümden şehirlerimiz de nasibini almıştır. Yaptığımız büyük yatırımlar sayesinde Türkiye artık fiziki bakından ileri bir seviyeye ulaşırken sosyolojik olarak da daha demokratik bir yapıya kavuşmuştur.”

“Ülkemizde yeni gecekondu inşası olmadığı gibi eskileri de kentsel dönüşümle ortadan kalkmaya devam etmektedir. Artan nüfusun konut ihtiyacını karşıladık, karşılıyordu. Düne kadar tek derdi kafasını sokacak bir çatı bulmak olan insanlarımız bugün artık çok daha ileri standartlarda konut talebiyle karşımıza çıkmaktadır.”

‘ŞEHİRLERİMİZE İHANET OLMUŞ OLURUZ’

“(Belediye başkanlarına seslendi) Benim bir ricam var. Özellikle şehirleşmede inşaatların inşasında ihyasında bütün mesele sizin kaleminizin ucundadır. Bir defa buradan taviz asla verilmemelidir. Eğer küçük hesaplar yaparsak şehirlerimize ihanet etmiş oluruz. ‘Acaba seçimler geliyor durum ne olur, kazanır mıyız kaybeder miyiz durum ne olur?’ Bakınız dikey mimari ile şehirlerimize ihanet etmiş oluruz. Yatay mimari ile kendi medeniyetimizi inşa etmiş, geçekten şehirleşmenin ne olduğunu dünyaya gösterme imkanı bulmuş oluruz. Kibrit kutuları gibi dikilmiş binalarla bir yere varamayız. Bizim geçmişimizden aldığımız ilhamla bu adımları atmamız örnek teşkil edecektir. Biz toprağa daha yakın olmanın gayreti içinde olmamız lazım. Zaten sonunda gideceğimiz yer de orası değil mi?”

‘ELLERİNDE COPLARLA BAYANLARI NASIL DÖVÜYORLAR’

“Batı ülkeleri her ne kadar demokrasinin kurallarını koyar gibi hareket etseler de zorda kalınca en büyük savrulmayı kendileri yaşıyor. Paris sokaklarını görüyorsunuz. Londra’yı görüyorsunuz. Almanya’da Berlin’de buraların ne hale geldiğini görüyorsunuz. Açık ve net söylüyorum bunlar daha iyi günleri. Niye güvenlik sorununu tehdit eden ne kadar uyuşturucu olayı varsa bütün bunların baronları bizdeki terör örgütleriyle beraber çalışıyorlar. Biz mücadelemizi kararlı bir şekilde sürdürüyoruz. Türkiye şehirlerinde uzunca bir süre terör örgütlerinin saldırılarına maruz kaldı. Hukuk sınırları içerisinde aldığımız kararlarla hamd olsun bu dönemi, geride bıraktık. Başımıza gelen olaylardan sadece biri batı ülkelerinden birince cereyan edince ortaya başka bir manzara çıkıyor. Hemen insan haklarının rafa kaldırıldığı bir düzene geçiliyor. Bu batı şehirleri bir anda açık hava cezaevine dönüşüyor. En temel insan hakları bile işlemez hale geldi; ellerinde coplarla bayanları nasıl dövüyorlar, Türk polisi benzer bir şey yapsa dünyayı ayağa kaldırırlardı.”

‘BATI ŞEHİRLERİ AÇIK HAVA HAPİSHANESİ’

“Açık ve net söylüyorum inanın bunlar iyi günleri. Bunları daha çok büyük musibetler bekliyor. Niye? Güvenlik sorununu tehdit eden ne kadar uyuşturucu olayı varsa bütün bunların baronları bizdeki terör örgütleriyle beraber çalışıyorlar.”

Avrupa’da devam eden eylemlere yönelik güvenlik önlemlerini eleştiren Erdoğan, Güya kural, düzen ve özgürlük sembolü sayılan batı şehirleri bir anda açık hava hapishanelerine dönüştürüldü.” diye konuştu.

‘200-250 BİN MÜLTECİ SINIRIMIZA DOĞRU HAREKET HALİNDE’

“200-250 bin mülteci sınırımıza doğru hareket halinde. Bazı tedbirlerle engellemeye çalışıyoruz ama iş kolay değil zor, karşınızda insan var. Kendi insanınıza ve size sığınanlara verdiğiniz değer ölçüsünde güvendesiniz demektir. Türkiye 81 vilayetine dağılmış yaklaşık 4 milyonu Suriyeli olmak üzere 5 milyonun üzerinde kişiye kucağını açarken kendi şehirlerinde yabancı istemeyenlerin insani duyarlılıklarının da inandırıcılığı kalmaz.”