Erdoğan: Salgından hasarsız çıkmak mümkün değildi ama biz ekonomiyi yeniden rayına oturttuk

Yayın tarihi: 7 Eylül 2020 Pazartesi 2:00 pm - Güncelleme: 7 Eylül 2020 Pazartesi 2:39 pm

AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Böyle bir salgından hasarsız çıkmak mümkün değilken biz bu etkiyi asgari düzeyde tutmayı başardık” diyerek, ekonominin yeniden rayına oturduğunu söyledi.

AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Sigorta Tanıtım Töreni’nde gündeme dair açıklamalarda bulundu.

Erdoğan, Covid-19 salgınının ekonomiye etkisiyle ilgili, “Eskiler sel gider, izi kalır derler. Böyle bir salgından hasarsız çıkmak mümkün değildir. Hizmetler sektörü ve turizm başta olmak üzere kimi iş kollarında bizim de etkilendiğimiz gerçektir. Biz diğer ülkelere göre bu etkiyi asgari düzeyde tutmayı başardık. Yatırımların durma noktasına geldiği bir dönemde biz hem kamu, hem de özel sektör yatırımlarımıza hız verdik. Ekonomimizi yeniden rayına oturttuk. Ağustos ayı göstergeleri yakalanan ivmenin sürdüğüne işaret ediyor” diye konuştu.

‘BİLEĞİMİZİ BÜKEMEYENLER EKONOMİYE SARILDI’

“Kovid-19 salgını sürecini Türkiye gerçeklerinden kopuk, topluma maliyeti hesap edilememiş fevri kararlar almak yerine soğukkanlı şekilde süreci yönettik” diyen Erdoğan, “Milletimizin rızkını, Türkiye’nin kaynaklarını, krizden ve kaostan beslenen çevrelere yedirmemekte kararlıyız. Tarih boyunca ülkemizin bileğini diplomaside, savunmada, askeri alanda bükemeyenler silah olarak her zaman ekonomiye sarılmışlardır” ifadelerini kullandı.

Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Yakın dönemde toparlanmanın, ekonominin tüm paydaşları, vatandaşlarımız nezdinde ciddi şekilde hissedilmeye başlandığına şahit olacağız. Türkiye Sigorta’nın, sigorta sektörümüzü küresel rekabette zirveye taşımasını ümit ediyorum.” Türk sigorta ve emeklilik sektörü ne kadar yüksek düzeyde fon biriktirirse, ülkemizin büyümesine ve kalkınmasına o derece destek verecektir. Devletin desteği ve teşvikiyle fon tutarı 154 milyar liraya ulaşan bireysel emeklilik sisteminde yapılacak atılımlarla reel sektöre uzun vadeli ve düşük vadeli kaynak sağlanabilecektir.

“6 köklü kurumumuzun faaliyetlerinin tek çatı altında toplanması bu şirketlerin verimliliğini artıracaktır. Türk sigortacılığının en önemli sorunu sektörün belirli branşlarda yoğunlaşması ve yeni ürün geliştirmekte yetersiz kalmatır. Türk Sigorta, yenilikçi bakış açısıyla sigortacılığın daha geniş kesimlere ulaşması anlamında önemli bir misyon üstlenecektir. Yeni yapının kâr gayesinin yanında kamu yararını da önceleyen bir sistemle çalışması sistemin yenilikçilik açığını giderecektir.

“Türkiye’den bölgesel bir sigorta lideri çıkarma hedefimize bir adım daha yaklaştığımıza inanıyorum. Adını gücünden alan Türkiye Sigorta’nın, sigorta sektörümüze küresel rekabete taşımasını ümit ediyorum.”

‘SALGININ ARTÇI ŞOKLARINI HALEN YAŞIYORUZ’

“Maddi zenginlik olarak bizden kat be kat üstte olan devletler bu süreçte kamu güvenliğinden temel sağlık ihtiyaçlarının teminine kadar birçok alanda sıkıntıyla karşılaştılar. Sigortası olmayan insanların ölüme terk edildiği durumlara dünyada şahit olduk. Dünya artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı yeni bir döneme girmiştir. Covid-19 sağlıkla ilgili bir kriz olsa da, hayatımızın her alanını derinden sarsmıştır. İşgücü piyasasından ticarete, ekonomiden turizme kadar pek çok alanda salgının artçı şoklarını halen hissediyoruz. Küresel ölçekte büyük üretim kayıpları, işsizlik oranlarında yükseliş ve tüketim alışkanlıklarında değişiklikler olmuştur.

“Uluslararası kuruluşlar küresel büyüme tahminlerinde aşağı yönlü revizyona gitmek durumunda kalmıştır. Amerika, Almanya, Japonya, İngiltere gibi büyük ekonomilerin bile salgının etkisiyle sarsıldıklarını, çok ciddi ekonomik kayıplar verdiklerini gösteriyor. Japonya yüzde 10, Almanya 11,7, İngiltere yüzde 21,7 daralmıştır. İlk çeyrekte yüzde 4,4 büyüyen Türkiye, ikinci çeyrekte yüzde 9,9’luk küçülme oranı ile bu ülkelerden ayrışmıştır. Bu tabloda salgınını yayılmasına karşı aldığımız tedbirlerin ve politikalarımızın ciddi katkısı vardır. Salgının en kritik evresinde ne sağlık sistemimizin çökmesine, ne kamu düzeninde herhangi bir aksaklık yaşanmasına, ne de ekonomimizin tümüyle durmasına izin verdik. Muhalefetin, bizi çekmek istediği tuzağa düşmedik. Türkiye gerçeklerinden kopuk, topluma maliyeti hesap edilememiş fevri kararlar almak yerine soğukkanlı biçimde süreci yönettik. Cumhurbaşkanlığı sisteminin getirdiği avantajları en iyi şekilde kullanarak ülkemizi bugünlere kadar getirdik.”

‘GÜVEN ENDEKSİMİZ YÜKSELDİ’

“Güven endeksi 7,2 seviyesinden, ağustos ayında 105,2 seviyesine yükseldi. İmalat sanayi kapasite kullanım oranı yılın ikinci çeyreğindeki 63,5 seviyesinden ağustos ayında 73 seviyesine yükseldi. Mayıs ayıyla irlikte yükselişe geçen sektörle güven endeksleri de ağustos ayında artmaya devam etmiştir. Ağustos ayında yılın ikinci çeyreine göre hizmet sektörü güven endeksi yüzde 38,4, inşaat sektörü güven endeksi yüzde 40,7 artık kaydetmiştir. Otomobil üretiminde temmuz ayında yılın ikinci çeyreğine göre yüzde 83,8 gibi çok büyük sıçrama yakaladık. Otomobil satışlarıya temmuz-ağustos döneminde yüzde 64,2 oranında yükseldi. Normalleşmeyle birlikte ihracatımızdaki toparlanmanın da sürdüğünü görüyoruz. Haziran-Ağustos döneminde ihracatımız yüzde 26,9 oranında artışla 40,9 milyar dolar seviyesine ulaşmış, geçen yılın aynı ayının dahi üzerine çıkmıştır. Altın hariç ihracatın ithalatı karşılama oranı ağustos ayında yüzde 82,9 oranında gerçekleşmiştir. Firmalarımızın aldığı yeni siparişlerde istihdamda ve ihracat siparişlerinde gözle görülür iyileşmeler yaşanıyor.