Erdoğan kritik ‘Güvenli Bölge’ açıklaması: Süre verdi!

Yayın tarihi: 31 Ağustos 2019 Cumartesi 7:32 pm - Güncelleme: 31 Ağustos 2019 Cumartesi 7:33 pm

AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Tuzla’daki Milli Savunma Üniversitesi Harp Okulları Diploma Alma ve Sancak Devir Teslim Töreni’nde konuştu. Erdoğan, Güvenli Bölge konusunda ”İki, üç hafta içinde askerlerimizle bölgeyi oluşturmaya başlamazsak, varsın gerisini karşımızdakiler düşünsün” ifadesini kullandı.

Erdoğan konuşmasında, “Biz doğrudan kendi askerlerimiz güvenli bölgeyi kontrol etmesi dışında bir çözüme rıza gösteremeyiz. Birkaç hafta içinde askerlerimiz bölgeyi kontrol etmezse, kendi harekat planımızı devreye sokacağız. 2-3 hafta içinde askerlerimizle bölgeyi oluşturmaya başlamazsak, varsın gerisini karşımızdakiler düşünsün” dedi.

Erdoğan’ın konuşmasından satır başları:

Birinci Dünya Savaşı’nda Kafkas, Irak, Filistin, Çanakkale ve Galiçya, Makedonya, Romanya cephelerinde savaşan Osmanlı ordusu kahramanlık hikayesidir.

Adana’dan Gaziantep’e pek çok yerde milletimizin kendi iradesi ile başlattığı Kuvayi Milliye hareketi kısa sürede düzenli orduya dönüşmüştür. Cumhuriyet döneminde de TSK dünyanın en modern araçlarıyla teçhiz edilerek ülkemizin bağımsızlığının teminatı olmuştur.

FETÖ’nün pençesinden kurtardığımız silahlı kuvvetlerimiz her zamankinden daha güçlüdür.

Ne NATO üyeliğinden ne de müttefiklerimizden vazgeçmek gibi bir niyetimiz yoktur. Münbiç’te ortaya çıkan demografik yapıya ve güvenliğe yönelik kaygılar giderek artıyor. Askerimizin kontrolü dışında çözüme rıza gösteremeyiz. Güvenli bölge projesini ABD ile gerçekleştirmeye çalışıyoruz.

Müttefiklerimiz ile dayanışmayı hala değerli görüyoruz. Bu yapılar içinde daha güçlü bir yer edinmek istiyoruz. 18 yıl önce yerli ve milli savunma sanayine yönelik ürünleri üretirken bugün yüzde 70 üretir hale geldik.

Suriye’deki teröristlerin sınırlarımızı taciz ettikleri bir dönemde kimsenin samimi desteğini yanımızda bulamadık. Kendi gücümüzle hem DEAŞ’ı hem de bölücü terör örgütünü bozguna uğrattık. Bölücü terör örgütünün müttefikimiz olan bir ülkenin eteklerinin altına sığınarak varlığını sürdürmeye çalışması ayrı bir sorun.

Artık kimse karanlık eller tarafından bir proje olarak sahaya sürüldüğü açıkça belli olan DEAŞ bahanesiyle kimseyi kandırmaya kalkmasın. Bölgedeki sorun DEAŞ değil bir takım güçlerin çıkar paylaşımı savaşıdır.

İdlib’de rejimin tüm taşkınlıklarına rağmen Rusya ile işbirliği halinde yeni katliamların önüne geçmeye çalışıyoruz. Münbiç’te ortaya çıkan demografik yapıya ve güvenliğe ilişkin kaygılar giderek artıyor
Fırat’ın doğusunda da PKK’nın zulmü saklanamaz hale gelmiştir.

450 km’lik hat boyunca 30 km derinliğine sahip güvenli bölge oluşturma teklifimizi 2015’te G-20 zirvesinde tüm liderlerle görüştük. Hepsi olumlu karşılamış olsa da kimse uygulama yönünde gayret ortaya koymadı. Aynı projeyi ABD ile konuşuyoruz, gerçekleştirmeye çalışıyoruz.

Müşterek harekat merkezinin kurulması gibi müspet gibi gelişmeler var. Biz doğrudan kendi askerlerinizin güvenli bölgeyi kontrol etmesi dışında bir çözüme rıza gösteremeyiz.

F-35’ler parasını ödediğimiz uçakların tesmilatı bize yapılmıyor. Elimiz kolumuz bağlı başımıza gelecekleri bekleyecek halimiz yok. Gereği neyse yapacağız.

Fırat’ın doğusundaki tüm sınırlarımız boyunca kurulacak güvenli bölgeyle ilgili çok fazla zamanımız ve sabrımız yoktur. Fırat’ın doğusunda kuzularımızı bunlara asla yedirmeyeceğiz. Biz doğrudan kendi askerlerimiz güvenli bölgeyi kontrol etmesi dışında bir çözüme rıza gösteremeyiz.

2-3 hafta içinde askerlerimizle bölgeyi oluşturmaya başlamazsak, varsın gerisini karşımızdakiler düşünsün.