“Erdoğan kılıf uydurmaya çalıştı”

Yayın tarihi: 15 Ekim 2020 Perşembe 1:55 pm - Güncelleme: 15 Ekim 2020 Perşembe 2:16 pm

Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili Özgür Özel, gündeme dair açıklamalarda bulundu. Özel AYM ve yerel mahkeme kararıyla ilgili “AKP Genel Başkanı dün, bir alt mahkemenin Anayasa’yı hiçe sayan kararına kılıf uydurmaya çalıştı.” ifadelerini kullandı.

 

Özgür Özel’in konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

Pandemi önlemlerine iktidar partisi il kongrelerinde, ilçe kongrelerinde uyulmuyor. Meclis’in pandemi bahanesiyle haftada çalışmasını dayatıyorlar. Milletin bu kadar çok sorunu varken, Meclis’i tepki kanunlarıyla meşgul ediyorlar.

Bu hafta bütçe tekniğini değiştiren, Meclis’e dayatma olarak getirilen kanuna direneceğimizi söyledik. Enis Berberoğlu kararı da buna tuz biber oldu. CHP içtüzüğün verdiği yetkileri kullanarak, kamu mali yönetimi hakkındaki kanuna direniyor. Dün de Meclis’te CHP, salonda milletvekillerinin 3’te birinin olup olmadığının denetimini yaptı. Salonda AKP ve MHP’nin ulaşabildiği sayı ilk başta 50’nin sonra 180’nin altındaydı.

BÜTÇE SARAYA GÖRE HAZIRLANMIŞ

Bu kanunun bir dayatma olduğunun farkındayız. Cumartesi bütçe gelecek, bütçeyi dün akşam çıkarmak istedikleri kanuna göre hazırlamışlar. Bütçe yürürlükteki kanuna göre değil, Saray’a göre hazırlamışlar. Alt detayların görünmemesi için, köprü geçiş ücretleri gibi maliyetlerin görünmemesi için hazırlamışlar. Biz direndikçe sinirleri tepede. Bütçe hakkı milletin hakkıdır.

İdare Mahkemesi’nin kararına göre baroların seçimlerinin ertelenmesi kanuna aykırıdır. Süleyman Soylu genelge yazmış, “Yapamazsınız.” diye. Niye? Saray’ın emir kulunun orada oturabilmesi için. Baroların yapısını değiştirdiler, çoklu baro kuracaklardı. Ama bu iş avukatların vicdanından döndü.

“ERDOĞAN KILIF UYDURMAYA ÇALIŞTI”

AKP Genel Başkanı dün, bir alt mahkemenin Anayasa’yı hiçe sayan kararına kılıf uydurmaya çalıştı. Daha önce de Şahin Alpay kararı var, diyor. Şahin Alpay hakkında öyle bir karar var doğru ama sonra verilen bir karar daha var onu neden görmüyorsun? Dün kanıt diye söylediği Şahin Alpay kararı, Anayasa Mahkemesi’nin kararını onaylayan, örnek bir karar.

Abdülkadir Selvi: Erdoğan, çok net ifadelerle istifasını istedi

“GELİŞMİŞ ÜLKELERDE DUYUYOR MUSUNUZ?”

Mutfak masraflarında müsrifler. Milletin adını duymadığı çaylar, kurabiyeler var. Önüne geleni danışman yapıyor, onun maaşlarında müsrifler. Dün yazmışlar promptera konuşuyor: Gelişmiş ülkelerde hiç erken seçim dedikodusu duyuyor musunuz? Bu kabile devletlerine özgüdür. Bazen erken seçim oluyor. Siz bunu yaparsanız her gün erken seçim konuşulacak, dedim. Her gün seçim konuşuyoruz. Ülkeyi getirdiğin durum bu. Gelişmiş ülkelerde parlamenter sistem var, sen terk ettin. Gelişmiş ülkelerde hukukun üstünlüğü var sen terk ettin. Kabile devletlerinde olur, diyor. Allah’tan kork, kabile devletlerinde reis olur. Reis oturur, hadi seçim de bakalım, kafanı vurur. Millet açlıktan, yoksulluktan kırılıyor o yüzden seçim diyor. Ama reis oturmuş kabile devletinde, ‘Seçim meçim yok.’ diyor. Kabile devletinde reise bir şey olursa yerine damadı ya da oğlu geçer. Tanıdık geldi mi? Kabile devletinin itirafıdır. Kabile devletinde güven oyu yoktur, kabile devletinde sözlü soru yoktur. Bu kabile devleti tartışması tam zamanında denk gelmiştir.

AKP Sözcüsü Çelik’ten erken seçim açıklaması

“60 İLE 80 ARASI SEÇİM OLMAMIŞ”

Türkiye’nin en hızlı seçimi 7 Haziran – 1 Kasım 2015 seçimleridir. AK Parti tek başına hükümet kuramamış. Tayyip Erdoğan koalisyona karşı. Devlet Bahçeli muhalefetin tüm koalisyon ihtimallerini tıkıyor. Kim başta? Recep Tayyip Erdoğan. 24 Haziran 2018 Bahçeli’nin çağrısı, Erdoğan’ın onayıyla seçim. Hep geçmişi kötülüyor ya. 60 ile 80 arası hiç erken seçim olmamış. Senin sözüne göre Türkiye 1960 ile 1980 arasında gelişmiş ülkeymiş.

“BU KABİLE DEVLETİNİN BAŞKA BİR ÖRNEĞİ”

Diyor ki, ‘Ne zamandan beri terörle iç içe olanlar TTB’nin başına geçebiliyor?’ Ona sorarlar: Ne zamandan beri terörle içi içe olanlar hapishanede değil de, dışarıda geziyor? 2 dönem önce bir açıklamalarından ötürü hepsini toplattırdı, kimse suçlu bulunmadı. Bazılarını meslekten attı, Anayasa Mahkemesi hak ihlali verdi. Mahkemeden beraat etmişler işte. Bu da kabile devletinin başka bir örneğidir. Terörle iç içe olmaktan ne anlamalıyız? PKK terör örgütünün başına olduğu bilinen birine, ‘Ekrem İmamoğlu’na oy vermeyin.’ diye mülakat alıp, devletin ajansına okutanlar terörle iç içe değil, ama doktorlar terörle iç içe. TRT’nin mikrofonunu Osman Öcalan’a yollayacaksın, bu terörle iç içe olmayacak. Hiç olmazsa susun. İstanbul’da seçmen size boşu boşuna fark yedirmedi.

Erdoğan’dan doktorlara: Tahammül edilemez seviyeye ulaştı

FUAT OKTAY’A CEVAP

 

Dün Sayın Genel Başkan’ımıza yapılan bir iftiradan sonra bir kaç soru sorduk. Fuat Oktay’ın da yöneticilerinden olan Türk Telekom’da Hariri ailesi milyonlarca lirayı vurup kaçmış. Bunlar yönetimde, yönetimde. Adamlar yer altındaki bakır kabloyu çalıp kaçırıyor, bunlar ses etmiyor. Almanya’daki gurbetçilerden YİMPAŞ para topladı. Para hiç oldu gitti. Fuat Oktay’ın uykuları kaçmış, gecenin bir yarısında açıklama yapmış. Açıklamada ne YİMPAŞ’a, ne Türk Telekom’a cevap var. Gün gelir Yimpaş’ta işlediğiniz suçun hesabı sorulur. Gün gelir Türk Telekom’da işlediğiniz suçun hesabı sorulur. Bugün suç işliyorsunuz, gün gelir işlediğiniz tüm suçların hesabı sorulur.

MESLEK ÖRGÜTLERİNE YENİ DÜZENLEME TARTIŞMALARI

Barolarda anlattık kurt avukatlar, iyi avukatlar bunlar olmaz dedik. Yaptıkları düzenleme avukatların vicdanından döndü. 48 bin avukatın olduğu İstanbul Barosu’nda 2 bin avukatı zor buldular. Planları 8 tane baro kurup Saray’ın hizmetinde olan şahsı koruyacaklardı.

Anayasal kuruluşları parçalamak doğru değil. Eğer avukatlardan ders almadılarsa, doktorlardan, eczacılardan alırlar. Hele hele sağlık meslek örgütleri hukuk kadar önemlidir. Doktorlar insanların kimliğine, inancına bakmazlar. Tabip Odaları’nın amblemlerinde biri rabia, biri altı ok olmaz. Buna göre kategorilendirilmiş meslek örgütleri, bu memlekete yapılan en büyük kötülüktür.