Haber

Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun mahkemedeki "manifesto" gibi savunmasına da dava açıyor

AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 'Cumhurbaşkanına hakaret' suçunu işlediği iddiasıyla 'siyasi yasak' istemiyle yargılandığı davada savunma yapan eski CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun mahkemede kullandığı ifadelere 500 bin liralık manevi tazminat davası açtı. Kılıçdaroğlu'nun avukatı Celal Çelik TELE1'e yaptığı açıklamada, "Dava açılması bizi çok mutlu eder. Bütün iddiaların doğru olduğunu ispatlama şansına bir daha sahip olmuş oluruz. Dolayısıyla keyif duyarız bundan" dedi.

Egehan Erkün / TELE1 

AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yeni bir dava açtı. 

Erdoğan'ın avukatı Hüseyin Aydın'ın aktardığı bilgiye göre; mahkemede yaptığı savunmadaki ifadeleri nedeniyle Kılıçdaroğlu'na 500 bin TL’lik manevi tazminat davası açıldı. 

Aydın, konuyla ilgili X hesabından yaptığı paylaşımda şunları söyledi: 

-15 Temmuz 2016 kanlı darbe girşiminden hemen sonra Cumhurbaşkanımız, "siyasi hayatımızda asgari nezaketin kalıcı olarak tesis edilmesi ümidi ve iradesiyle"  Kılıçdaroğlu aleyhine açtığı tüm davalardan vazgeçmişti.

-Aradan geçen sekiz yıla rağmen Kılıçdaroğlu cephesinde asgari siyasi nezaket konusunda bir arpa boyu dahi mesafe  alınmadığı aksine kabalığın ve çirkin uslübün bir davranış kalıbına dönüştüğü anlaşılmıştır.

-Şikayetten vazgeçtiğimiz ve bu nedenle cezalandırma ve siyasi yasak talep etmediğimiz bir dosya üzerinden, sahte bir mağduriyet algısı oluşturulduğu gibi, savunma hakkı kötüye kullanılarak Cumhurbaşkanımızın kişişik hakları ağır bir şekilde ihlal edilmiştir.

-Cumhurbaşkanımıza yönelik hakaret ve iftiraların bir hülâsasından ibaret olan mahkemedeki açıklamaları nedeniyle Kılıçdaroğlu aleyhine Ankara Cunhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmuş ve Asliye Hukuk Mahkemesinde de 500 bin TL'lik manevi tazminat davası açılmıştır.

KILIÇDAROĞLU'NUN AVUKATINDAN TELE1'E AÇIKLAMA 

Kılıçdaroğlu'nun avukatı Celal Çelik, söz konusu gelişme ile ilgili TELE1'e açıklamalarda bulundu. 

Çelik, dava dilekçesinin henüz kendilerine ulaşmadığını belirterek, "Bize henüz gelen bir dava dilekçesi yok. Erdoğan'ın avukatı bir açıklama yapmış, dava açılacağını ya da açıldığını ifade etmiştir ama normalde mahkemeye o dilekçe sunuldu mu, bizde bir bilgi yok" dedi. 

"DAVA AÇILMASI BİZİ ÇOK MUTLU EDER"

Çelik, açıklamasına şöyle devam etti: 

"Ama şunu söyleyebilir, dava açılması bizi çok mutlu eder. Genel Başkanımız aynı sözlerden ötürü (başçalan, hırsız) açılmış olan tüm tazminat davalarını kazanmıştı. Üstüne üstlük biz yine bu ceza davasında olduğu gibi hukuk davası yoluyla da açılırsa eğer Erdoğan tarafından, Genel Başkanımızın eleştirilerinin haklı olduğunu ve bütün iddiaların doğru olduğunu ispatlama şansına bir daha sahip olmuş oluruz. Dolayısıyla keyif duyarız bundan. 

"500 DEĞİL İSTERLERSE 5 MİLYON TL'LİK DAVA AÇSINLAR"

"500 bin değil isterlerse 5 milyon TL'lik dava açsınlar, bizim için önemli olan o değil. Biz o davayı kazanacağımıza eminiz. Genel Başkanımızın tüm eleştirileri doğru. Biz mutlu oluruz çünkü bir dava açıldığı zaman olgular tartışılır. Hangi olgu tartışılacak burada? Yolsuzluk eleştirisi yapmış Genel Başkanımız. Biz bu yolsuzluğun gerçek olduğunu tekrar tekrar ispatlama şansına sahip oluruz."

KILIÇDAROĞLU'NUN SAVUNMASI

Kılıçdaroğlu, 'siyasi yasak' istemiyle yargılandığı "Cumhurbaşkanına hakaret" davasındaki savunmasında şunları söylemişti: 

-Konuşmama başlamadan önce iki hususa dikkat çekmek istiyorum. Birincisi, ben buraya işlediğim bir suçtan ötürü kendimi savunmak için değil, işlenen suçları kayıtlara geçirmek, hesabını sormak ve tarihe not düşmek için geldim. İkincisi, maruz bırakıldığım bu hukuksuzluğun öznesi ve sebebi olmadığınızı biliyorum. Söyleyeceklerimin hiçbirisinin şahsınızla bir ilgisi yoktur. Ancak bilmenizi isterim ki sizinle ortak bir noktada buluştuk.

İşte Kemal Kılıçdaroğlu'nun tarihe not düşen savunmasının tam metni İşte Kemal Kılıçdaroğlu'nun tarihe not düşen savunmasının tam metni

-Sanırım, açılan davaların ve mahkemeye çıkmamın nedeni; Erdoğan'a 'Başçalan, Hırsız ve Başhırsız' demiş olmamdır. Öncelikle ispatlarla sabit olan bu gerçekleri dile getirdiğim için hiçbir pişmanlığımın olmadığını söylemek isterim. Ne mutlu ki bana, mahkeme karşısına, 'Rüşvet suçundan' çıkmadım. Ne mutlu ki bana, 'yetim hakkı yiyen zimmet suçlusu bir hırsız' olarak karşınıza çıkmadım. Ve yine ne mutlu ki bana Sayın Yargıç, karşınıza 'Vatana ihanetten' de çıkmadım. Karşınıza Sayın Yargıç, 'Hırsıza hırsız' dediğim için çıktım.

-Bir tek yüzüğüm var, zengin olursam bilin ki çalmışımdır” diyen adam zengin olmuşsa sayın yargıç, buradan tekrar söylüyorum başçalandır, hırsızdır

-BOP’un 2. aşaması sürecinde Türkiye alenen bir sığınmacı deposu haline getirilmiştir Ne acıdır ki para uğruna Türkiye’ye ‘Geri Kabul Anlaşması’ imzalatılmıştır. Devletimiz borçlandığı her 100 lira karşılığında 135 lira faiz ödüyor. BOP’un 2. Aşaması Kıbrıs ve Ege’den toprak ve taviz vererek tamamlanmayacak Sayın Yargıç.

-Erdoğan; ülkemiz, devletimiz, birliğimiz ve geleceğimiz için bir tehdit ve tehlikedir.  Güçler ayrılığı olmayan ve teslim alınabilecek, tekrar ediyorum, yasadışı malvarlığı dolayısıyla teslim alınabilecek tek bir kişi üzerine inşa edilen bu ucube sistem ülkemiz için beka sorunudur.