Erdoğan: İlk 4 maddeyi değiştirmek Kılıçdaroğlu’nun fikri mi?

Yayın tarihi: 6 Ekim 2021 Çarşamba 1:04 pm - Güncelleme: 6 Ekim 2021 Çarşamba 5:22 pm

AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin TBMM’deki grup toplantısında konuştu. Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Üyesi, eski TBMM Başkanı İsmail Kahraman’ın “Dindar bir anayasa olmalı, ilk 4 madde ise değişebilir” açıklaması tartışılırken, Erdoğan’ın “İlk 4 maddeyi değiştirmek Kılıçdaroğlu’nun fikri mi?” ifadelerini kullanması dikkat çekti.

 

Konuşmasında CHP’yi ve Kemal Kılıçdaroğlu’nu hedef alan AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tarih, CHP gibi Cumhuriyetin en eski partisini, HDP gibi bir terör örgütü kuklasının emrine verenlerden elbette hesap soracaktır.” dedi.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in “Ben başbakan adayıyım” sözlerini değerlendiren Erdoğan, “HDP, Millet İttifakındaki gizli ortaklık hakkını kullanarak bu hanımefendiyi veto etmiştir” diye konuştu.

Erdoğan, CHP’li büyükşehir belediyeleri de hedef alarak “Ankara, İstanbul büyükşehir belediyelerini kazandınız. Asfaltlarını yenileyemiyorsunuz, asfaltlarını. Çukurlardan geçemiyoruz. Nerede belediye?” ifadelerini kullandı.

İsmail Kahraman laikliği hedef aldı: Dindar anayasa olmalı

Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

Yaklaşık 2.5 aylık aranın ardından bir kez daha burada sizlerle birlikte olmaktan mutluluk duyuyorum. Geçen yasama yılında gerçekten çok çalıştınız, önemli faaliyetler gerçekleştirdiniz. Yaz aylarında teşkilatlarınız ile şehirlerinizdeki çalışmalarınızı yakından takip ettim. Bundan sonra da aynı gayretle çalışacağınızı biliyorum. Şimdiden Meclis’e yapacağınız katkılardan dolayı şükranlarımı sunuyorum.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile yasama, yürütme ve yargı arasındaki uyumu en üst seviyeye çıkardık. Bu Meclis milli mücadeleyi başarıya taşımış, cumhuriyetimizi kurmuştur. Her darbe döneminin ardından milli iradeyi yeniden ayağa kaldırmıştır. Yeni yönetim sistemimizi inşa etmiştir. Maziden atiye kurduğumuz demokrasi ve kalkınma köprüsü olmuştur.

YENİ ANAYASA AÇIKLAMASI

İnşallah bu Meclis milli iradenin eli ile yapılacak ilk anayasayı da yapma şerefine nail olacaktır. Anayasa çalışmalarımızı yapıyoruz. Diğer partilerden de çalışmalarını paylaşmalarını bekliyoruz. Diğer partilerinki ile kendimizin çalışmasını uzlaştırabilirsek, yasama yılı sona ermeden bu işi nihayete erdirebiliriz. Uzlaşma sağlanmazsa 2023 seçimlerinde hep birlikte milletimizin terazisine çıkarız. İlk önce diğer partilerin çalışmalarını kamuoyuna duyurması gerekiyor. Milletimizin sandıktaki kararı başımız gözümüz üzerinedir. Bizim meseleye bakışımız şu şekildedir, Türkiye’nin Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile elde ettiği avantajları salgın döneminde yaşadık, gördük. Nice ülkeler ekonomik ve sağlık alanında sancılarla kıvranırken, biz pozitif olarak ayrışmayı başardık. Geriye dönük baktığımızda evet iyi bir iş yaptık diyebiliyoruz. Aksaklıklar elbette vardır, hepsinin de farkındayız. Bunlarla ilgili kapsamlı çalışmalar da elimizdedir. Bunların hepsi de küçük dokunuşlarla düzeltilebilir. Yeni anayasa çalışmaları başarı ile nihayetlendirilirse bu sorunlar zaten çözülür.

Milletimize her hal ve şart altında büyük ve güçlü Türkiye yolunda yeni bir yol vaat ediyoruz. Türkiye’nin en reformcu ve vizyoner partisi olarak bu yol haritası istikametinde önce 2023 sonra da 2053’e ülkemizi taşıyacağız.

Mesela biz yeni anayasa diyoruz. Hemen birileri çıkıp ilk 4 maddeyi de değiştiririz diyerek PKK’nın güdümündeki HDP’ye destek veriyor. Anayasanın ilk 4 maddesini değiştirmek CHP’nin kurumsal iradesi midir? Kılıçdaroğlu’nun isteği midir? CHP’nin kurumsal iradesi ise ülkemiz açısından ciddi bir sıkıntı var demektir.

6-8 EKİM OLAYLARI TEPKİSİ

Yasin Börü ve pek çok insanı nasıl katlettiklerini dün gibi biliyoruz. Yurtları, okulları, evleri ateşe veren azgın güruhu harekete geçirenler bugün cezaevlerinde hesap veriyor. Kılıçdaroğlu, bunlara arka çıkıyor. CHP’li kimi vekiller ve parti yöneticilerinin rezilliklerini saymıyorum. 28 Şubat’tan 6-8 Ekim olaylarına Suriye meselesinden, Akdeniz’e kadar her kritik meselede nasıl ülke ve milletin karşısında saf tuttuğunu unutamayız. Türkiye’nin tüm diplomatik çalışmalarını engellemeye çalışan bu partinin yerli de, milli de olmayan politikalarını milletimize tekrar tekrar anlatacağız.

AKŞENER’E: HDP GİZLİ ORTAKLIK HAKKINI KULLANARAK SENİ VETO ETTİ

CHP’nin başını çektiği ittifakın diğer ortağının başındaki hanımefendi var. HDP’nin Milleti İttifakı’nın ortağı olduğu gerek yönetici beyanları ile gerekse CHP belediyelerinin uygulamaları ile bir gerçektir. İYİ Parti’nin bu gerçeğe kör sağır kalarak kendi konumunu koruma çabası artık sürdürülebilir değildir. Bu partinin başındaki hanımefendinin başbakanlığa talip olması da trajikomiktir. HDP gizli ortaklık hakkını kullanarak bu hanımefendiyi veto etmiştir. Türkiye’nin Cumhurbaşkanlığı Sistemi ile yönetildiği ve yönetileceği aşikarken, bu tartışmaların gündeme getirilmesinin ardında bu veto vardır. Allah kimseyi bu duruma düşürmesin. Mücadeleyi er meydanında milletin önünde yapmak yerine kapalı kapılar ardında yapanların akıbeti böyle olacaktır. Şimdi çıkıp buna da itiraz edecekler.

Meral Akşener: Millet İttifakı’nın adayı Türkiye’nin 13’üncü Cumhurbaşkanı olacak

Her şey bir yana Türk siyaseti böyle bir fotoğrafı hak etmiyor. Birbirlerinden hiçbir farkı yok, akşam yalan, sabah yalan. Dün söylediğini bugün inkar eden bir yapı.

Kafalarında gezdirdikleri kırk tilkinin kuyruklarını birbirlerine dolaştırdıkları için yarın hangi çukura yuvarlanacaklarını kimse bilemez. Bu kifayetsizlerin ihtiraslarına çocuklarımızın geleceklerini emanet edemeyiz. Kendilerince yumuşak karın olarak gördükleri yerlere yumruk sallayanlara bu millet Allah’ın izni ile izin vermeyecektir. Bu kirli muhalefet uygulamalarını reddediyoruz. Kılıçdaroğlu nereden tutsanız elinde kalacak şekilde tel tel dökülüyor. Yalanlarını ortaya sermekten biz yorulduk. Bu zat aynı yalanları mütemadiyen tekrarlamaktan vazgeçmiyor. Allah’tan korkmaz, kuldan utanmaz. Tam da böyle bir profil iel karşı karşıyayız. Allah’tan korksa iftira etmez, kuldan korksa yalan söylemez.

“AK PARTİ’DE UYUŞTURUCU İLE İŞTİKAL EDEN İNSAN BULAMAZSIN”

Dün yine çıkmış sallamış da sallamış. Bay Kemal, eğer uyuşturucu arıyorsan aynaya bak. AK Parti çatısı altında uyuşturucu ile iştikal eden insan bulamazsın. Böyle bir iftirayı da AK Parti’ye atamazsın.

Ayvatoğlu’nun ikinci ifadesi çıktı: Görüntüleri izleyince uyuşturucu olduğunu hatırladım

Kılıçdaroğlu’nun yaptığı işin adının siyaset ile de siyasetçilikle de alakası yoktur. Oturduğu makam itibarıyla kendisini mazur göremeyiz. Artık bu zatın yaptıkları sorumsuzluğu da aşmıştır, ülkeye zarar vermeye başlamıştır. Bir milli güvenlik sorunu haline gelmiştir. 2023 inşallah büyük ve güçlü Türkiye’nin inşasının yanı sıra bu muhalefet prangasından da Türkiye’nin kurtuluş müjdesini alacağı gün olacaktır.

Yalan ve çarpıtma siyaseti ile ne bugünümüze ne yarınımıza bir katkıları olabilir. Biz milletimize ve ülkemize hizmet etmenin, kalkınmamızı hızlandırmanın peşinde olacağız. Ülkemizde herhangi bir bireyin hak, hukuk ve özgürlük talebi mi var, çözümü biz üreteceğiz. Büyük ve güçlü Türkiye’yi yarın da biz inşa edeceğiz.

LeMan’dan ‘Ayvatoğlu’ göndermesi: Mesele pudra şekeri değil yeğen

KILIÇDAROĞLU’NA: SENİN GÜCÜN ONA YETMEZ

İstanbul’da Merkez Bankası binası yapıldı, 72 kat. Ben diyor orayı öğrenci yurdu haline dönüştüreceğim. Bu adama ne dersiniz? Senin gücün ona yetmez! Aklı erse New York’taki Türkevini yurt yapma fikrini açıklayabilir! Orası da 36 kat.

Kılıçdaroğlu, Erdoğan’a seslendi: Sarayı yurt yapacağım

YURT PROVOKASYONUNA TEPKİ: DÜNYANIN EN FAZLA YURT KAPASİTESİ TÜRKİYE’DE

Türkiye’nin en büyük mesafe kat ettiği alanlardan biri de yurdu ile, üniversitesi ile yüksek öğretimdir. Özellikle yurtlar meselesi üzerinde kısa da olsa durmak istiyorum. Türkiye dünyanın açık ara en fazla yurt kapasitesine sahip ülkesidir. Türkiye’de 1 milyonun üzerinde yurt kapasitesi varken, Almanya’da 295 bin, İspanya’da 95 bindir. KYK 180 bindi, şimdi 724 bin. Yetmez. Bu rakama 110 bin daha kapasite ekleyeceğiz. Yurtları da otel konforuna yükselttik. Eskiden 30 kişilik koğuşlarda kalan öğrencilerimiz 2-3 kişilik odalarda hayatlarını sürdürüyor. Ülkemizdeki yurtlar iftihar vesilesidir.

Erdoğan ‘yalan’ demişti: AKP’li belediyelerden itiraf

1 senede ben bu sorunu çözmezsem siyaseti bırakırım diyor. Sen bunu ilk defa söylemiyorsun ki, çok kez söyledin bunu! Bu yıl ortaya çıkan karmaşanın nedeni geçen yıl ve bu yılın başvurularının birleşmesindendir. Öğrencilerimiz yedekleri ile birlikte yurtlara yerleştirilmiştir. Açıkta kalanlar ile ilgili çalışmalarımız devam ediyor. Muhalefete burdan sesleniyorum, milletimize de bir şeyi de hatırlatmak istiyorum. Öğrencilerimize biz göreve geldiğimizde 45 liracıktı. Şimdi 650 TL burs verirken, 570 TL de yiyecek yardımı yapıyoruz. Talep eden her öğrencimize burs veya kredi veriyoruz. Kapıdan çevirmek yok. Üniversitenin olmadığı bir il yok. Yurtlar konusunda attığımız ve atacağımız adımlar ortadır. Hakkari’deki evladımız çıkıp oradan İstanbul ve A:nkara’ya gelmesin, ayaklarına üniversiteyi götürdük. İlim tahsilini biz anne, babalarının yanına taşıdık. Yüksek lisansa 1300, doktora düzeyinde ise 1950 TL’lik burs veya kredi ödüyoruz.

Öğrenciler ‘Barınamıyoruz’ diye isyan ederken, bakanlıktan şaka gibi yurt reklamı

“BUNLARI ÖĞRENCİ OLARAK GÖRMÜYORUZ”

Bir zamanlar üniversiteler açılırken bir numaralı sorun harç sorunuydu. Bu sorunu biz kaldırdık. Artık öğrencilerimizin harç diye bir derdi kalmadı. Ülkemizin iklimini zehirlemek için her türlü yola başvuranlar var. Hocalarına saygısı olmayan bu tipleri biz öğrenci olarak kabul etmiyoruz. ABD’de falan bunları öğrenci diye bir gün barındırmazlar. Üniversitelerimizi terör kılıklılara bırakamayız. Öğrenci ilim, irfan için gelecek. Bunun dışında asla.

 

Boğaziçi öğrencileri TELE1 mikrofonuna konuştu: Bizden bu kadar mı korkuyorlar?