“Erdoğan halife olmak istiyor”

Yayın tarihi: 4 Ocak 2019 Cuma 6:28 am - Güncelleme: 4 Ocak 2019 Cuma 6:28 am

T24 yazarı Mehmet Yakup Yılmaz, bugünkü yazısında, AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan için, “Bence halife olmak istiyor” ifadelerini kullandı. Yılmaz yazısında, iddiasının “dayanak noktalarını” da sıraladı.

“Erdoğan’ın ‘halifelik’ hayali” başlıklı yazısında Yılmaz, Erdoğan’ın TÜBİTAK ödüllerindeki konuşmasına yer verdi ve “1,7 milyar Müslümanı temsil edecek kişinin ‘özel biri’ olması gerekiyor. Bu da olsa olsa halife olabilir.” ifadelerini kullandı.

Mehmet Yakup Yılmaz’ın yazısının ilgili bölümü şöyle:

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bence halife olmak istiyor!
İstemekle olunabilecek bir şey midir halifelik bilmiyorum ama böyle bir rüyanın içinde yaşadığına eminim.

Geçen gün TÜBİTAK ödülleri dağıtılırken şöyle konuştu:

“Müslümanlara ne kendi gelecekleri, ne de insanlığın ortak meseleleri hakkında söz söyleme hakkı tanınmamıştır. 1,7 milyar nüfuslu İslam dünyasının, BM Güvenlik Konseyi’nde bir tane bile daimi üyesinin bulunmaması işte bu çarpıklığın sonucudur.”

Bunu ilk kez de söylemiyor, fırsat bulduğu her yerde tekrarlıyor.
Böylece Müslümanlara bir uluslararası ‘mağduriyet’ de çıkardığı için oy hesaplarında belki işine de yarıyordur.

Ama şöyle bir sorun var ki 1,7 milyar Müslüman homojen bir kitle değil.
Suudi Arabistan’ın, BM’de İran’ın haklarını savunduğunu düşünebiliyor musunuz?

Ya da Sisi’nin Mısır’ının, Katar’ın çıkarlarını?

Arapça konuşan ülkeler arasında bile bir çıkar birliğinden söz edebilmek mümkün değil.

Demek ki bu 1,7 milyar Müslümanı temsil edecek kişinin ‘özel biri’ olması gerekiyor.

Bu da olsa olsa halife olabilir.

Bizim siyasal İslamcıların bir türlü kurtulamadıkları bir rüya bu.

Erdoğan halifelik kılıcını kuşanıp, bütün Müslümanları temsile hazır gibi görünüyor ama Türkiye dışındaki Müslümanlar bunu ne kadar ister, orası da ayrı mesele!

Ve ne yazık ki evet, Müslümanlar, insanların ortak meseleleri hakkında söz söyleyebilecek durumda da değiller.

Çünkü çoğu Müslümanın kendi meseleleri hakkında söz söyleyebilmesinin bile ortamı yok.

Kendi dertlerini halledememiş toplumların, bütün insanlığın derdine derman olabilmeleri mümkün mü?