Atatürk’ü anma töreninde konuşan Erdoğan, ‘harf devriminde okuma-yazma oranı düştü’ dedi… Peki gerçek ne?

Yayın tarihi: 10 Kasım 2019 Pazar 11:42 am - Güncelleme: 10 Kasım 2019 Pazar 1:16 pm

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü anma töreninde konuşan AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, harf devrimiyle okuma-yazma oranı düştüğünü iddia ederek “Harf devrimiyle adeta her şeyin sıfırlandığını eklediğimizde elbette ülkemiz okuma-yazma oranının çok düşük olduğu bir dönem yaşadı ama bunun suçunu Osmanlı’ya yüklemek bir bühtandır” ifadelerini kullandı. Ancak Erdoğan’ın iddiasının aksine harf devrimi öncesi 1927 nüfus sayımına göre okuma yazma oranı yüzde 8.5, kentli, memur, gayrimüslim kesimin yaşadığı İstanbul, İzmir gibi 4-5 şehir düşüldüğünde yüzde 2-3’tü. Harf devriminden sadece 28 yıl sonra 1955’te okuma yazma oranı 5 kat artarak yüzde 41’e çıktı.

‘Anıtkabir’e giden bütün yollar tutulmuş… Bindirilmiş kıtalar ‘Recep Tayyip Erdoğan’ diye slogan atıyorlar!’

AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ebediyete irtihalinin 81. yıl dönümünde Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu tarafından Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen anma töreninde konuştu.

Erdoğan, “Sürekli olarak Osmanlı’yı aşağılamak cehalettir, ya da gaflettir. Tarihimiz bizim yörüngemizdir. Türk milletini kendi tarihi yörüngesinden çıkarmaya muvaffak olamadı. Son günlerde birileri ağızlarına sakız ettiler. Neymiş ‘Osmanlı’da okuma-yazma oranı düşükmüş, silah sanayisi yokmuş, halklara zulüm edilmiş’ hepsi yalandır. Elbette eksikleri vardır. Bu tarihçilerin ve uzmanların işidir” dedi.

Erdoğan’ın konuşmasından satır başları:

Bugün Kurtuluş Savaşımızın başkomutanı cumhuriyetimizin kurucusu ilk cumhurbaşkanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ölümünün 81. yıldönümü. Bu vesileyle gazi Mustafa Kemal’i ve onunla birlikte ahirete irtihal etmiş tüm kahramanlarımızı Bir kez daha hayırla yad ediyorum.

Türk tarihini binlerce yıllık devamlılığı ile kavramak yerine hala bir asra sıkıştırmaya çalışan ideolojik bir zihniyetle karşı karşıyayız.

Üstelik bunların arasında siyasetçilerin de bulunuyor olması üzüntü vericidir.

Cumhuriyeti yüceltmek adına tüm geçmişimizi yok saymaya çalışanlar bize göre kendi geçmişlerinden utananlardır. 2200 yılı aşkın devlet tarihimiz en büyük gurur ve güven kaynağımızdır. Atatürk bu milletin en önemli değerlerindendir. Ne Atatürk’ü ne de Cumhuriyet’i bu istismarcı zihniyetin insafına terk etmedik etmeyeceğiz.

Gazi Mustafa Kemal’in hizmetlerini anlatmak için ondan önceki tarihimize kin kusanlar da aynı şekilde Atatürk maskesi takarak bu millete olan husumetlerini gizlemeye çalışıyorlar.

1 asır önce istiklal harbini başlatarak milletimizin önünde yeni bir ufuk açan Gazi Mustafa Kemal Atatürk de bu milletin en önemli değerlerinden biridir.

“Halen bu konuları konuşmamız üzüntü vericidir”

Her fani gibi Atatürk’ün yaptığı hizmetlerin de eksiği fazlası olabilir. Bunlar işin ehli kişiler tarafından konuşulabilir tartışılabilir. Ama bu durum tarihi bir şahsiyet olarak kendisinin milletimizin gönlündeki yerine asla halel getirmez. Halen bu konuları konuşmamız üzüntü vericidir.

Atatürk ve Cumhuriyet kavramlarını perde olarak kullanıp ülkemizi hedef haline getirenler oldu. SİHA ve İHA vermediler bize. Biz İHA’mızı kendimiz yapıyoruz. Akıllı bomba da vermediler. Hani biz NATO’da beraberdik? Üstelik paramla verecektin. Teröristlere parasız verdiler. Ne oldu? Biz şimdi akıllı bombamızı üretiyoruz. Biz hep birlikte tek yumruk olup düşmanlarımızın tepesine bindiğimizde kimsenin karşımızda dayanabilmesi mümkün değildir. Son birkaç yıldır bu gerçeği gördük. İnlerine gireceğiz demiştik. İnlerini tepelerine tepelerine geçirdik. Şimdi kaçacak delik arıyorlar. Suriye’de benim işim yok da Suriyelinin benim topraklarımda ne işi var?

“Cumhuriyetimizi Osmanlı’dan kurtarabildiğimiz miras üzerine kurduk”

Onlar taciz atışı yaptığında gereğini yapacağız. Ülkemize yönelik terör tehdidinin yoğun olduğu alanı güvenli hale getirdik. Güvenli hale getirdiğimiz yerlere ülkemizdeki Suriyelinin kendi topraklarına döndüğü bir zemini hazırladık.

Bulduğu her fırsatta ülkesini dışarıya şikâyet edenlerin zihniyeti ile mücadele edilemez. Milletimiz kimin nerede durduğunu gayet iyi biliyor. Türkiye Cumhuriyeti ve onun kurucusuna sahip çıkmak hepimizin görevidir.Geçmişte de Osmanlı ve Selçuklu’ya da sahip çıkmak gerekir. Cumhuriyetimizi Osmanlı’dan kurtarabildiğimiz miras üzerine kurduk. Bu mirasa kurumlarımız ve geleneklerimiz de dahildir. Gazi Mustafa Kemal Samsun’a bir Osmanlı subayı olarak çıkmıştır.”

“Sürekli Osmanlı’yı aşağılamak cehalettir, ya da gaflettir”

Sürekli olarak Osmanlı’yı aşağılamak cehalettir, ya da gaflettir. Tarihimiz bizim yörüngemizdir. Türk milletini kendi tarihi yörüngesinden çıkarmaya muvaffak olamadı. Son günlerde birileri ağızlarına sakız ettiler. Neymiş ‘Osmanlı’da okuma-yazma oranı düşükmüş, silah sanayisi yokmuş, halklara zulüm edilmiş’ hepsi yalandır. Elbette eksikleri vardır. Bu tarihçilerin ve uzmanların işidir.

Osmanlı’nın silah sanayisi olmadığı iddiası da yalandır. Savaşsız neredeyse bir haftası olmayan Osmanlı’nın silah sanayisi olmadığını söylemek doğru olmaz. Sorun Osmanlı’nın son yüzyıllarda üstünlüğünü koruyamamasıdır. Bu ister istemez silahların diğer yerlerden alınması gerekmiştir.

Cumhuriyet döneminde Kırıkkale başta olmak üzere arkasında böyle bir gelenek vardır. Biz ecdadın mirasından aldığımız ilhamla 17 yılda ülkemizin dışa bağımlılığını neredeyse tersine çeviriyoruz. Yerli 20 milyar dolarlık bir yapımız var. Nereden nereye… Hedef yüzde yüz. Füze sistemiyle bu alanda kritik eşiği geçtik. 2023 yılında kendi millî savaş uçağımızda göklerde görerek bu alandaki kritik eşiği de aşmış. olacağız.

Sakarya’daki Tank Palet Fabrikası’nın satımı diye bir şey söz konusu değil.

Biz netice netice netice diyoruz, siz farklı bakıyorsunuz. Hakikatle yüzleşmek bazılarının işine gelmiyor. Her alanda gece gündüz çalışıyoruz. Atatürk’ü anlamak da anmak da böyle olur, lafla değil.”

“Sürekli Atatürk denilerek onun mirasına sahip çıkılamaz”

Atatürk’e ve cumhuriyete yapılacak en büyük katkı ülkemizin içinden geçtiği şu kritik dönemde birliğimize kardeşliğimize 2023 hedeflerimize sıkı sıkıya sahip çıkmaktır. Sürekli Atatürk denilerek onun mirasına sahip çıkılamaz. Cumhuriyete en büyük katkıyı şahsımın başında bulunduğu hükümetler yapmıştır. Ülkemizde yıllardır en büyük ticaret Atatürk ve cumhuriyet ticaretidir. Bu kavramlar perde gibi kullanılarak arkada ülkemizin nasıl sömürüldüğünü en iyi milletimiz biliyor. Bize olan düşmanlığın en büyük sebeplerinden biri bu kirli ticareti ifşa etmiş ve önüne geçmiş olmamızdır. Buna rağmen halen aynı kafayla kendi tarihine kültürüne küfretmeyi maharet sayanların ortada dolaşıyor olması henüz işimizin bitmediğini gösteriyor.

Tıpkı son teröristi imha etmeden terörle mücadelemizi sona ermeyeceği gibi, tarihimize kültürümüze husumet eden son müstevli kafayı da aydınlatmadan bu mücadelemiz bitmeyecektir.

“Hattı müdafaa yoktur sathı müdafaa vardır”

Türkiye’nin geçtiği tarihi süreçte iktidarıyla muhalefetiyle her kesimden insanımızla ne yapmamız gerektiğini Gazi Mustafa Kemal’in şu sözü gayet iyi açıklıyor; Hattı müdafaa yoktur sathı müdafaa vardır.

Bugün ülkemizdeki hiçbir bireyin kendi çıkarını düşünme lüksü yoktur.