Erdoğan: Çıtayı daha yükseğe çıkardık; geleceğin de partisi ve umuduyuz

Yayın tarihi: 17 Eylül 2020 Perşembe 12:00 pm - Güncelleme: 17 Eylül 2020 Perşembe 12:24 pm

AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda “Geleceğin de partisi geleceğin de umuduyuz. Ortaya çıkan demokrasi ve kalkınma eksiğini gidermek için çalıştık. Çıtayı sürekli daha yükseğe çıkardık, vizyon ortaya koyduk” dedi.

AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan, AKP Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda açıklamalarda bulundu.

Erdoğan, “Partimiz sürekli kendisini yenilemeyi başardı. Daha büyük atılımları birlikte yapacağız. AK Parti’de ünvanlar değişir ama ülkeye hizmet yarışı bitmez. İl kongrelerimizi Ekim’den itibaren başlatmayı planlıyoruz” dedi.

Erdoğan’ın konuşmasının satırbaşları şöyle:

“Olağan büyük kongre sürecimiz birkaç aylık ötelemeye rağmen takvime uygun şekilde yürüyor. Salgınla mücadele kurallarına uyularak icra ediliyor. 577 ilçemizde kongrelerimizi gerçekleştirdik. Bu kongreler sonucuna göre yüzde 51 oranında yeni yönetimleriyle yola devam ediyoruz. Ülkeye ve millete hizmet yolunda sürdürdüğümüz bayrak yarışında bayrağı devreden arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. AK Parti’de unvanlar değişebilir ama hizmet yarışı bitmez.

Geleceğin de partisi geleceğin de umuduyuz. Ortaya çıkan demokrasi ve kalkınma eksiğini gidermek için çalıştık. Çıtayı sürekli daha yükseğe çıkardık, vizyon ortaya koyduk. Biz ülkemizi başkaları öyle istediği için değil milletimiz layık olduğu için hak ve özgürlükleri en geniş mânâda tesisi için çalışıyoruz.

Milletimizi her alanda kalkındırmaya devam edeceğiz. Tüm dostlarımız ve kardeşlerimiz için de aynı mücadele vereceğiz.”

“TÜRKİYE ÇEKİLİRSE SURİYE BİR ANDA ÖZGÜRLÜĞE Mİ KAVUŞUR”

“İktidarımızın ilk döneminde geçmişteki ihmal hatta ihanetler sebebiyle, ortaya çıkan demokrasi ve kalkınma eksiğini gidermeye çalıştık. Türkiye’nin uluslararası alandaki itibarını, gücünü kabiliyetlerini geliştirdik. Dünyanın en büyük 10 ülkesi arasına girmeyi amaçlayan bu vizyon doğrultusunda çok daha büyük atılımların hazırlıklarına giriştik.

Türkiye niye Doğu Akdeniz’de diyorlar. Niye Afrika’da, niye Balkanlarda, Kafkaslarda, Orta Asya’da diyorlar. Velhasıl Türkiye böyle mücadeleyi niye veriyorlar diyorlar? Onların da haklı olabileceğini varsayarak, soruları tersinden sorarak, Türkiye bu mücadeleleri vermezse ne olacağı üzerine gelin hep birlikte mantık yürütelim.

Türkiye Suriye’den çekilirse, Suriye bir anda huzura, özgürlüğe mi kavuşur? Oradaki tezgahı görmezden gelirsek, Kuzey Irak tüm teröristlerden mi temizlenir? Türkiye yaşananlara sırtın dönerse Libya’da darbeciler köşelerine mi çekilir? Mesela Türkiye her şeyden vazgeçerse Fransa başındaki kifayetsiz muhterisin yol açtığı savrulmalardan kurtulup sağ duyulu bir siyasete mi yönelir? AB, Türkiye tüm haklarından feragat ederse, bize verdiği sözleri tutmaya mı çalışacak?

Türkiye Cumhuriyet Devleti, sınırları içinde aklı başında olup da ‘evet’ cevabı verebilecek kimseyi görmedim, duymadım, tanımıyorum. Milletimizin desteğiyle ülkemiz için doğrusu, hayırlısı, iyisini yapmaya devam edeceğiz.”

“TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜK KADIN VE GENÇLİK KOLLARINA SAHİBİZ”

“Türkiye’nin en büyük ve en aktif kadın ve gençlik kollarına sahibiz. 10.5 milyon üyemizle adeta Türkiye’nin 8’de 1 oranındaki modeli durumundayız. İlçe kongrelerimizin önemli kısmını tamamladık. 577 ilçemizde, yani tüm ilçelerimizin yüzde 59’unda kongrelerimizi gerçekleştirdik. Kongreler sonucuna göre %51 sonucuna göre yeni ilçe başkanları ile yoluna devam ediyor. Görevi devreden tüm belde ve ilçe başkanlarımıza, arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. AK Parti’de ünvanlar değişebilir ama millete hizmet yarışı bitmez. Unutmayalım, hak bir dava yolunda, verilen mücadele seçime kadar değil mezara kadar devam eder.

“83 milyon insanın her birinin gönlünü kazanmayı hedeflerken, kendi teşkilatlarımızda görev almış tek bir kişinin dahi bu gönül çemberinin dışında kalmasına rıza gösteremeyiz. Bu konuda en büyük görev il ve ilçe başkanlarımıza düşüyor. Sizlere güveniyorum. İl kongrelerimizi de Ekim ayı ortasında başlatmayı düşünüyoruz. İnşallah her elimizde teşkilatımızla ve milletimizle kucaklaşacağız. Amacımız, önümüzdeki yıl yapacağımız büyük kongremize çok güçlü bir teşkilat yapısıyla girmektir.

“2023’e ilişkin hedef ve hayallerimize taşıyacak bu süreç için hep birlikte daha çok çalışmalıyız. Zaman su gibi akıp gidiyor. Bu hıza kendimizi hazırlamazsak, önce yavaşlamaya, durmaya, gerilemeye mahkum oluruz. Asıl acısı diğer partilere benzeriz ki Allah bizi böyle bir akıbetten muhafaza eylesin diyorum.

“Türkiye’nin 2053 vizyonunu somutlaştıracak zihni egzersizler, analizler, teknik ve siyasi proje hazırlıklar için şimdiden bismillah demeliyiz. İktidarımızın ilk döneminde geçmişteki ihmal hatta ihanetler sebebiyle, ortaya çıkan demokrasi ve kalkınma eksiğini gidermeye çalıştık. Türkiye’nin uluslararası alandaki itibarını, gücünü kabiliyetlerini geliştirdik. Dünyanın en büyük 10 ülkesi arasına girmeyi amaçlayan bu vizyon doğrultusunda çok daha büyük atılımların hazırlıklarına giriştik. PKK’nın çukur eylemlerini, bombalı saldırıları hatırlayın. DEAŞ’ın tacizlerini, bombalı eylemlerini hatırlayın. Hepsini bir kenara bıraktım. 15 Temmuz darbe girişimini hatırlayın. Saldırıları sonuç vermeyen terör örgütü üyelerine kapıları ardına kadar açarak gerçek yüzlerini ortaya koymuşlardır.

“BUNUN ADI TÜRKİYE MODELİDİR”

“Bir hususun altını çizmek istiyorum. Biz ülkemizi başkaları öyle istiyor diye değil, milletimiz layık olduğu için geliştirmeye tesise çalışıyoruz. Bunun adına demokrasi dememiz tüm dünyada ortak kavram olduğu içindir.

“Kendimizle birlikte ister tarihi bağlara dayansın, ister yeni ilişkiler kurmuş olalım, tüm kardeşlerimiz için aynı mücadeleyi vermekte kararlıyız. Bunun adı Türkiye modelidir. Başka bir yerde insani değerler üzerine bina edilmiş böylesine samimi bir demokrasi, adil bir kalkınma hedefi, köklü bir hak ve adalet ideali bulamazsınız. İnşallah 2053 vizyonumuzu böyle bir model üzerine inşa edeceğiz. Ülkemizde bir kesim ısrarla bizi kendi sığ sularına çekmeye çalışıyor.”

“TÜRKİYE BU MÜCADELELERİ VERMEZSE…”

Türkiye niye Doğu Akdeniz’de diyorlar. Niye Afrika’da, niye Balkanlarda, Kafkaslarda, Orta Asya’da diyorlar. Velhasıl Türkiye böyle mücadeleyi niye veriyorlar diyorlar? Onların da haklı olabileceğini varsayarak, soruları tersinden sorarak, Türkiye bu mücadeleleri vermezse ne olacağı üzerine gelin hep birlikte mantık yürütelim.

Türkiye Suriye’den çekilirse, Suriye bir anda huzura, özgürlüğe mi kavuşur? Oradaki tezgahı görmezden gelirsek, Kuzey Irak tüm teröristlerden mi temizlenir? Türkiye yaşananlara sırtınıa dönerse Libya’da darbeciler köşelerine mi çekilir? Mesela Türkiye her şeyden vazgeçerse Fransa başındaki kifayetsiz muhterisin yol açtığı savrulmalardan kurtulup sağ duyulu bir siyasete mi yönelir? AB, Türkiye tüm haklarından feragat ederse, bize verdiği sözleri tutmaya mı çalışacak?

Türkiye Cumhuriyet Devleti, sınırları içinde aklı başında olup da ‘evet’ cevabı verebilecek kimseyi görmedim, duymadım, tanımıyorum. Milletimizin desteğiyle ülkemiz için doğrusu, hayırlısı, iyisini yapmaya devam edeceğiz.

Sorularımızın hepsine gerçekçi ve samimi bir evet cevabı verilebilirse izlediğimiz politikayı gözden geçirmek de üzerimize vacip hale gelir.”