Erdoğan CHP’yi hedef gösterdi: Hesabını ağır vereceksiniz

Yayın tarihi: 7 Nisan 2021 Çarşamba 1:15 pm - Güncelleme: 7 Nisan 2021 Çarşamba 6:15 pm

AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan, emekli amirallerin yayımladığı Montrö açıklaması nedeniyle CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu ve partisini suçladı. CHP’yi hedef gösteren Erdoğan, “Hesabını ağır vereceksiniz” dedi.

AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM’deki Grup Toplantısı’nda konuştu.

Bahçeli: Bildiride görülmeyen imza Kılıçdaroğlu’na aittir

Erdoğan’ın konuşmasından satır başları şöyle:

“BURAM BURAM DARBE KOKUYOR”

“Öyle ki, bir grup emekli amiralin, buram buram darbe iması kokan açıklamalarını, ekonomiyle ilgilendirerek “gündem saptırma” olarak aklamaya çalışacak kadar şirazesinden koptu. Darbecinin emeklisi-muvazzafı olmayacağını bilmeyecek kadar bunlar cahil, bu bir sinsilik mi orasının takdirini milletimize bırakıyoruz. Herkesi darbeci olmakla suçluyorlar. Kendileri teröristlerle al takke ver külah ilişkisinde olduğundan terörist terörist dememizden rahatsız oluyorlar. Cudi, Gabar çökertildi, bütün bunları gördükçe rahatsız oluyorlar. Çıkmış bunlardan biri Suriye’nin sınırında bazı yerleşik durumlar olabilir, çok daha isabetli olur diyecek kadar şirazesini kaybetmiş. Kim bu? Bu da sözcüleri.

“BU EMEKLİ GENERALLERİN MERKEZİNDE CHP’NİN KENDİSİ VAR”

Terörist ve darbecileri aklıyorlar hem de ekonomi üzerinden gençlerimizin umudunu kırarak ülkemizi güven ve istikrar yerine kaos iklimine sürüklüyorlar. Türkiye daha 15 Temmuz acısının yaralarını saramamışken, bir grup emekli askerin aslı astarı olmayan meseleler üzerinden milli iradeyi, ülkenin seçilmiş yönetimini tehdit etmelerini küçümseyen, darbecinin ta kendisidir. Çok açık net söylüyorum, şu anda bu emekli generallerin merkezinde CHP’nin kendisi vardır. Bu 104’ün içinde şu anda CHP üyesi olanlar vardır. İncelemeler devam ediyor. Kim bilir daha neler çıkacak?

Akşener’den Erdoğan’a: Küçük ortağının dolduruşuna gelip abuk sabuk cezalar verdirmeye kalkma

“HESABINI ÇOK AĞIR VERECEKSİNİZ”

Bundan sonra hesabını bu işin çok ağır vereceksiniz. Siz kaçacaksınız, biz kovalayacağız. Darbe heveslilerini bu denli hararetli şekilde savunmanıza millet müsaade etmez, biz ise hiç müsaade etmeyiz. Mesele korkaklık, yüreksizlik değilmiş. Akıl ve izan sahibi doğrudan kendi varlığını hedef alan girişim karşısında böyle bir tavır içine giremez. Kendi iktidarını ülkenin ve milletin felaketinde gören bu habis zihniyeti, en az teröristler ve darbeciler kadar tehlikeli görüyoruz.

“İŞİ BİLİM KURULU’NA SALDIRMAYA KADAR VARDIRDI”

Kılıçdaroğlu dün hızını alamayıp işi, salgınla mücadelede en önemli referans kaynağımız olan, ülkemizin kendi alanlarının en yetkin isimlerinden oluşan Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu’na saldırmaya kadar vardırdı. Vah zavallı… Biz salgınla mücadeleyi siyaset üstü, 84 milyonun tamamının sağlığını ilgilendiren milli bir mesele olarak görüyoruz. Bilim Kurulu üyelerimize kadar bugüne kadar verdikleri hizmetler için de teşekkür ediyorum. Sağlıkta bugüne kadar ölen nice kardeşlerimiz oldu. Bunlarla ilgili Bay Kemal senin bir derdin oldu mu? Kılıçdaroğlu’nun bir dakikalık şov uğruna bunca emeği silip atmasının takdirini sağlık çalışanlarımıza ve milletimize bırakıyorum. Rabbim ülkemizi bu habis zihniyetin vereceği yıkımdan muhafaza eylesin diyorum.

“SAĞLIK BAKANIMIZIN ATILACAK TIRNAĞI OLSAN NE ALA”

Sağlık Bakanımızın atılacak tırnağı olsan ne ala… Değilsin… O kadar zavallısın.. Sizin örnek gösterilecek eseriniz, dikili bir ağacınız dahi yok. Siyasi hayatınızın tamamı bizim projelerimizi engellemeye çalışmakla geçti. Yüzsüzlükte öyle tavan yapmış durumdasınız ki dün engellemek istedikleri eserleri bugün kendi projeleri gibi sahiplenmeye çalışıyorlar. İstanbul’da ne yapmışsak kendi eserleri gibi sahiplenmeye kalkıyorlar. Bu ne utanmazlıktır. En tehlikeli yalan içine doğruların karıştırıldığı yalandır. CHP Genel Başkanı çoğu kurgu olduğu açıkça belli küçük ve istisnai örnekler üzerinden bitmiş bir Türkiye fotoğrafı çizmeye kalkıyor. İşin acı tarafı, düşmanın kılıcıyla kendi ülkesine saldıran profile sahip bir ekibin, ülkenin ikinci büyük partisini adeta işgal etmiş olmasıdır. Bunlar Türkiye işgal edilse keyifle kadeh kaldıracak kadar kendi ülkelerinden nefret eder hale gelmiştir. Türkiye iflas etse kalkıp göbek atacak kadar kendi halkından nefret eder hale gelmiştir. Ecevit döneminde o daktilolar neden atıldı acaba? Bunun muhasebesini yap. Sana yakışır.

Türkiye böyle bir siyaset anlayışını, böyle bir muhalefet tarzını hak etmiyor. Bu ülkede tenceresini kaynatmakta zorlanan her vatandaşımızın derdine, 19 yıldır olduğu gibi bugün de yarın da yine biz derman olacağız. Yalanın en etkili panzehiri hakikattir.

“DÖVİZDEKİ DALGALANMALAR EKONOMİK TEMELLİ DEĞİL”

Dövizdeki dalgalanmalar ekonomik temelli değil. Son dönemde bir miktar artan enflasyonu tekrar tek haneye indirmekte kararlıyız. Bu konuda kararlıyız. İhracatımız 2002’deki 36 milyar dolar seviyesinden 170 milyar dolar seviyesine çıkmıştır. Mart ayı ihracat rakamlarında tüm zamanların rekorunu kırdığımız bir dönem oldu. Salgından sonra eskisinden çok daha güçlü bir turizm gelirine sahip olacağız. Tabi bunları sayın Kılıçdaroğlu takip ediyor mu bilmiyorum. Uçuk saçık rakamlarla konuşmak ve milleti yalanla aldatmak sana bir şey kazandırmayacak. Dün Kılıçdaroğlu kürsüde rakam vererek esnaf ve sanatkarlarımızı bize karşı kışkırtmaya çalışıyor. Kılıçdaroğlu, geçtiğimiz yıl 99 bin 588 esnafımızın terkin yaptığını, yani işini terk ettiğini söyledi. Hakikati ifade ediyor mu? Hayır. Çünkü aynı dönemde 365 bin 533 esnaf tescil yaptırmış, yani işe başlama bildiriminde bulunmuştur. Kılıçdaroğlu, sen ne zaman doğru konuşacaksın. Bak rakamlar ortada. Esnafın derdini dile getirmek başka şey, rakamları eğip bükerek kışkırtıcılık yapmak başka şey. Kendisini yalancı ve provokatör ilan etmekten başka çaremiz kalmıyor. Reform paketlerimizi açıkladığımız takvime uygun şekilde hayata geçireceğiz.

“KANAL İSTANBUL İLE İLGİLİ HAZIRLIKLARIMIZI TAMAMLADIK”

Buradan milletimize bir müjde vermek istiyorum. Ülkemizin en büyük ve en stratejik altyapı projesi olan Kanal İstanbul ile ilgili hazırlıklarımızı büyük ölçüde tamamladık. Projenin ÇED raporu, 56 kurum ve kuruluşun, 200’den fazla bilim insanının, medyanın ve vatandaşlarımızın katkılarıyla tamamlandı. İki yakasında kurulacak 500 bin nüfuslu şehir İstanbul’un depreme hazırlığını da hızlandıracaktır. Karadeniz’de hem biz hem de kıyısı olan ülkeler sürekli büyük ve yeni limanlar yapıyor. Bu durum gemi trafiğinin daha da artacağına işaret ediyor. Tehdit ediyor. Bütün müteahhitlerin elinden geliyoruz, geldiğimizde ödemeleri vs ellerinden alırız ve kendilerini de kenara koyarız. böyle bir devletin devamlılığına inanmak olabilir mi? Şartları zorlayarak Boğaz’daki gemi trafiğini sürdürüyoruz. Kanal İstanbul bölge için yeni bir nefes borusu olacaktır. İsteseniz de istemeseniz de biz Kanal İstanbul’a başlıyoruz, yapacağız. Projenin ihalesine yakında çıkıyoruz, yaz aylarında inşallah temelini atıyoruz.”