Erdoğan Almanya Şansölyesi Scholz’dan ‘ilahiyat fakültesi’ istedi

Yayın tarihi: 14 Mart 2022 Pazartesi 7:00 pm - Güncelleme: 15 Mart 2022 Salı 10:22 am

AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Almanya Şansölyesi Scholz, görüşmelerinin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. Erdoğan, Türkiye’ye ilk ziyaretini gerçekleştiren Almanya Şansölyesi Olaf Scholz’dan Almanya’da bir ilahiyat fakültesi kurulmasını istedi.

Almanya Şansölyesi Scholz, Türkiye’ye resmi bir ziyaret gerçekleştirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Scholz’u resmi törenle karşıladı. Baş başa görüşmeye geçen Erdoğan ve Scholz, heyetler arası gerçekleştirecekleri görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. İlk sözü alan Erdoğan “Son derece dinamik olan Türk-Alman ilişkisi emsalsizdir. Yakın iş birliğimizi sürdürmekte kararlıyız” dedi.

Erdoğan şöyle devam etti:

“Gerek siyasi, askeri, ekonomik, ticari, kültürel ilişkilerimizi ele alma fırsatını bulduk. Şu anda sadece bölgesel değil; dünya gündemini teşkil eden, işgal eden Rusya-Ukrayna konusunda ağırlıklı olarak değerlendirme fırsatını bulduk.

Ukrayna ve Rusya bağlamındaki gelişmeler tabii ki dikkat çekici. NATO müttefiki iki ülke olarak müşterek görüş ve endişelere sahip olduğumuzu özellikle teyit ettik. Bir yandan güvenlik, diğer yandan çözüme yönelik diplomatik çabaların hızlandırılması yönünde mutabık kaldık.

Türkiye olarak tarafları bir araya getirme, diyaloğun tesisi noktasında önemli ilerlemeler kaydedilmesine yardımcı olduk. Rus ve Ukrayna dışişleri bakanları, dışişleri bakanımın da katılımıyla Antalya’da bir araya geldiler. Bu toplantı diplomasinin hanesine kaydedilmiş önemli başarıdır.

Kalıcı ateşkesin tesisi noktasındaki çabaları yılmadan devam edeceğiz. Gündemimizdeki ikili ve birçok meseleyi değerlendirdik. Almanya ile mevcut yüksek düzeyli istişare mekanizmalarımızın canlandırılması gerektiğine inanıyorum. Yüksek düzeyli stratejik toplantısında sıra Almanya’da. İnşallah en yakın zamanda yüksek düzeyde stratejik konsey toplantımızı Türkiye’de gerçekleştireceğiz.

G-20 üyeleri olarak ekonomik ortaklığımızı küresel düzende daha da ileri taşımamız ortak menfaatimizedir. 2020 yılında 38 milyar dolar civarında gerçekleşen ikili ticaret hacmimiz 2021’de 41 milyar doları aşmış vaziyette.

Bu rakamı inşallah 50 milyar dolara taşımakta kararlıyız. İşbirliğimizin yenilenebilir enerji, iklim değişikliği ile mücadele, yeşil dönüşüm, yapay zeka ve dijitalleşme gibi yeni alanlarda yoğunlaşmamızın bu hedefe yardımcı olacağına inanıyorum.

Turizmde bu sene salgın öncesi dönemin rakamlarının yakalanmasına özellikle çalışıyoruz. Malum bizim turizmdeki etkin iki ülkemiz bir Rusya iki Almanya idi. Almanya ile olan turizmdeki münasebetlerimizi yine aynı kararlılıkla devam ettireceğimize inanıyorum.

“ÖZLEM TÜRECİ VE UĞUR ŞAHİN İKİ ÜLKENİN DE GURURU OLDU”

Almanya’daki 3 milyonluk Türk toplumunu ortak bir zenginlik olarak görüyoruz. Geçen sene Ekim’de Türkiye-Almanya İşgücü Anlaşması’nın 60. yıldönümünü idrak ettik. Türklerin emeklerinin bir kez daha takdir edilmesi bakımından güzel bir fırsat teşkil etti.

Covid-19’da mücadelede Özlem Türeci ve Uğur Şahin hem Almanya hem Türkiye’nin gururu oldular. 14 Mart vesilesi ile kendilerini tebrik ediyorum.

Almanya ile bölgesel konularda yakın iş birliği içerisinde çalışmayı önemsiyoruz. Son gelişmeler, Türkiye’nin güvenlik ve enerji olmak üzere birçok alanda anahtar yere sahip olduğunu ispatlamıştır. Almanya’nın AB içinde lider konumunda olduğu ülkelerden biri olduğu tartışmasızdır. Türkiye-AB ilişkilerinde Alman dostlarımızın yapıcı tutumunun devam edeceğine inanıyorum.

“TÜRK ALMAN ÜNİVERSİTESİ’NDE İLAHİYAT FAKÜLTESİ KURULMALI”

İstanbul’daki Türk Alman Üniversitesi bizim için önemli ve ciddi sıçrama tahtasıdır. Bunu da sayın şansölye ile özellikle görüştük. Türk Alman Üniversitesi’nde ilahiyat fakültesi kurulması, Almanya ayağında da süratle adımın atılmasını kendilerine teklif ettim. Sözleşmenin altyapısında bu mevcut. Bu adımı da atmak suretiyle bir an önce Almanya ayağında da Türk Alman Üniversitesi’ni kurmamız, özellikle ilahiyat konusunda açığın giderilmesinde çok çok fayda sağlayacaktır.

Ben özel temsilciler noktasında da iki arkadaşımızı görevlendirdim. İbrahim Kalın Bey görevine devam edecek. Bir de milletvekilimiz Çağatay Bey de İbrahim Bey’le bu çalışmayı inşallah yürütecekler. Aynı şekilde sayın şansölye de görevlendireceği iki kişiyle bu adımları atmış olacağız.”

SCHOLZ’DAN ÖNEMLİ MESAJLAR

Konuk Alman Şansölye ise şu ifadeleri kullandı:

“Çok mutluyum böyle bir görüş alışverişinde bulunduğumuz için. Çok uzun süre konuştuk. Bu gerçekten iyi bir iş birliğimizin olduğunun göstergesi. Şu anda savaş yaşanan dönemde bir araya geliyoruz. Hiçbirimiz böyle bir olayın gerçekleşeceğini düşünemezdik. Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısı devam ediyor.

İki ülkenin de vatandaşları televizyon önünde haberleri izliyor. Orada hayatlarını kaybeden insanları görünce, parçalanan aileleri, yıkılan şehirleri görünce endişeleniyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı ve ben bu endişelerde hemfikiriz. En kısa zamanda ateşkese ulaşılması konusunda hemfikiriz. Siviller için güvenli koridorların sağlanması gerekir.

Her gün her füzeyle Rusya’nın dünya toplumunun birliğinden ayrıldığını göz önünde bulundurmalıyız. Rusya Başkanı’na çağrıda bulunuyor, “Artık durun” diyoruz. “Sadece diplomatik çözüm olabilir” diyoruz. Rusya ile Ukrayna arasındaki görüşmeler son derece önemli.

Fransız Cumhurbaşkanı olsun, sayın Zelenskiy’le olsun görüşmelerimiz oldu. Bu görüşmelerin sürdürülmesi için elimizden geleni yapmalıyız. Artık sonuçların elde edilmesi, silahların susması en önemlisi. Türk müttefiklerimizin diplomatik çözüme katkıda bulunmak istemelerini olumlu karşılıyoruz. Türkiye’de iki ülkenin dışişleri bakanının görüşmesi çok yararlı olmuştur.

Biz el birliğiyle insanlara destek olmak istiyoruz. Almanya’ya 100 binden fazla göçmen geldi. Çok sayıda üçüncü ülke vatandaşı da kaçıyor Ukrayna’dan. Hepimiz bu konuda destek olmalıyız.

Bu sorumluluk hepimizde. Hepimiz destek olmalıyız. Ukrayna’nın kendini savunmasını sağlamak istiyoruz. Maddi ve insani yardımıyla, silah yardımıyla yapıyoruz hem Türkiye hem Almanya olarak. Montrö Anlaşması’na uyarınca Boğazlarınca tarafların savaş gemilerine kapatılmasının krizin daha da tırmanmamasına katkı olduğunu düşünüyoruz.

En kısa zamanda silahların susması gerekiyor. Bölgesel toprak bütünlüğünün sağlanması, korunması bizim için önemli. Şu anda yapılan uluslararası hukukun önemli ihlali haline geliyor. NATO nezdinde işbirliği olmamız son derece önemli. Şu anda değişmiş olan güvenlik durumuyla karşı karşıyayız.

Biz NATO’nun doğu sınırındaki ülkelerde güçlerinin yoğunlaştırılacağı yönünde bilgi verdik. Hava polisi uygulaması Almanya tarafından yürürlüğe konulacak. Hukukun ihlal edilmesi, bizim de güçlü olmamız gerektiğini gözler önüne serdi. Bu nedenle federal ordumuz için 100 milyar Avroluk ilave fon konusunda karar verdik.

Ekonomik işbirliği hakkında da görüştük. Yapılacak çok şey var. Sayın Cumhurbaşkanını da bazı konulara değindi somut olarak. Bazı görüşme formatları üzerinde karara vardık. Sadece Almanya Türkiye arasında değil aynı zamanda AB ile Türkiye arasında elbette enerji alanında işbirliği çok önemli. Almanya fosil enerji kaynaklarından vazgeçmeye başladı. 25 yıllık süre koydu. Elektriğimizi rüzgar enerjisiyle, yenilenebilir kaynaklardan sağlamak istiyoruz.

Özellikle hidrojen konusunda ithalat yapmak durumundayız. Gelecekte bazı ülkelerden ithalatımız olacak. Enerjinin farklı kaynaklardan sağlanması, çeşitli olması ve farklı kaynaklardan, ülkelerden sağlamamız gerekir Rusya’ya bağımlı olmamak için. Böylece kendi kararlarımızı bağımsız verebilmemiz gerekir.”

“GÖRÜŞ AYRILIKLARI VAR”

Burada Afrika kıtası ve Avrupa kıtası arasında enerji terminallerini kurmalıyız. Örneğin kuzey denizinde. Hem gaz hem de fosil enerji kaynakları için geçerli. Hızlı hareket etmeliyiz bu konuda. Demokratik ülkeler olarak işbirliği içinde olmalıyız, NATO bunun önemli temelini oluşturuyor.

Şu anda atlantik ötesi ilişkiler daha fazla önem kazandı. Kuzey Amerika ve Batı Avrupa Türkiye de dahil yakın iş birliği içindedir. Güvenliğimizi savunmak durumundayız. Hukuk devleti, demokrasi ve insan hakları bu bağlamda önemli konular.

Sizin İsrail Cumhurbaşkanı ile sürdürdüğünüz görüşmeleri memnuniyetle karşılamaktayım. Aynı zamanda Yunan Başbakanı ile olumlu görüşmeler sürdürdünüz.

Türkiye ile AB iş birliği içindeler. Gelecek için planlarımız var. Üst düzey diyalog formatlarını yürürlüğe sokacağız. Gümdrük Birliği konusunda müzakereler sürecek. Göç ve mülteciler konusunda işbirliğimiz çok önemli. Şu anda Ukrayna konusunda bu konular bitmiyor. Şiddet yaşandığı sürece maalesef hala insanlar göç edecek güvenli yerler arayacaklar. Bu açıdan bu insanları korumak insani sorumluluğumuz.

İkili ilişkilerimiz iyi. Özellikle Almanya’da çok sayıda Türkiye kökenli hemşehrimiz var. Ya kendileri ya anne babaları ya büyükanne, büyükbabaları Türkiye’den göçmüşler. Onlar bizim toplumumuzun önemli unsurlarıdır. Federal hükümet ve mecliste Türkiye kökenli temsilcilerimiz var. Onların Alman politikasına etkin katkılarından çok mutluyum.

Görüş ayrılıkları da var tabii ki. Farklı fikirler var. Örneğin insan hakları, hukuk devleti söz konusu olduğunda. Türkiye’de ev hapsi, tutukluluk olan Alman vatandaşları söz konusu. Burada bazı gelişmeler yaşandı. Hala devam edenlerin en kısa zamanda çözüme kavuşacağına inanıyoruz”

 

Erdoğan “Gidiyorlarsa gitsinler” çıkışından geri adım attı